Hafiyeliğe gerek yok!

Dün, Dünya Gazetesi manşetten duyurdu: Haberi “KGF kredisi kullanan firmalara yakın takip” başlığı ile verdiler.

Mehmet Kaya imzalı habere göre; ‘Hazine destekli KGF kredileri kullanacak şirketlerin ihracat değişimleri, yatırım teşvik belgeleri ve vergi kayıtları yakın incelemeye alınacakmış’.

Bunu daha açık dille ben şöyle ifade edeyim: Korkuyorlar... Kredi alan firmalar o para ile döviz alır diye korkuyorlar.

Korkmakta ise haklılar... Çünkü enflasyon %48 ama faiz %14...

Yatırımcı ne yapsın?

Bu ülkede tasarruf yapmak cezalandırılıyor. Ama öte yandan BES sistemine yüzde 30 Hazine katkısı veriliyor.

Çok ilginç politikalar var...

***

“Faiz sebep-enflasyon sonuç” dediler ve tam dedikleri gibi oldu. Merkez Bankası faiz indirdikçe enflasyon yükseldi. Kısaca dediklerinin tam tersi yaşanıyor.

İyi ama aynı zamanda faizi indiriyoruz derken piyasada faizleri de yükseldi.

Çünkü kur arttı...

Şimdi anladılar ki, meğerse döviz sebep-enflasyon sonuçmuş. O nedenle tüm güçlerini-bilgilerini-enerjilerini dövizi durdurmaya harcıyorlar.

Bu uğurda TL hesaplarına bile döviz garantisi verdiler.

Bu uğurda 40 yıl sonra yeniden işçi dövizlerine Merkez Bankası talip oldu.

Kısaca döviz çıkmasın diye bu sefer de kredileri kesmeye başladılar.

***

Aslında KGF kredilerini takip etmeye, hafiyeliğe hiç gerek yok. Daha önce de kısmen içine alınan finansal kiralama (leasing) bu işe eklenebilir; hatta tüm işlemler buradan geçebilir.

Bu sayede verilen kredinin dövize gidip-gitmediğini; ya da yatırıma gidip gitmediğini takip etmeye gerek kalmaz.

Dün de bu konuya değinmiştim. Sistemin bu derece kilitlenmiş olduğunu düşünmemiştim. Dünya Gazetesi haberi üzerine yeniden hatırlatmak gerektiği düşüncesi ile dile getirmek istedim.

FAİZİ NEDEN İNDİRDİK!!!

Negatif faiz ile ne tasarruf etmek istediğimizi tam olarak kim anladı acaba?

Bankacılık sektörü faiz yükü açıklandı.

Toplam TL kredilerinden alınan faiz 365,1 milyar liraymış. Hadi bunu sıfırladık ve tüm TL kredilerini sıfır faizle verdik diyelim. Yapacağımız toplam tasarruf sadece bu 365,1 milyar liraydı. Ki, bu faiz maalesef artan bir faiz oldu...

Oysa faiz indireceğiz diye kurları 8 liradan 14 liraya yükselttiğimizde ne oldu biliyor musunuz: Sadece ve sadece iç borç yükü (450 milyar doların TL karşılığı) 2,7 trilyon lira arttı.

Düşünebiliyor musunuz????

Yok yok, hiç düşünmeyin.

Ama yine söyleyelim: 365 milyar liralık faiz yükünden birazcık tasarruf edeceğiz diye sadece ve sadece dış borç maliyetini 2,7 trilyon lira artırdık.

Bu çok feci bir tablo.

Bunun yanına ithal mal üzerinden oluşan fiyatlandırmayı hiç eklemeyin zaten. Bugün yaşadığımız zamlar ve yüksek enflasyon tam da buradan geliyor.

O zaman biz bu faizi neden indirdik?

Lütfen biri cevabını versin, olur mu? En azından toplum bu yapılanların bir izahını görmek ister...

Açıklama lütfen...

YORUMLAR (34)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
34 Yorum