Irgat ülke mi olduk?
Irgatlık nedir?
Tanım olarak “tarım ya da yapı işçisi” denilse de, ırgatlık bir bakıma ucuz işçiliği de ifade ediyor.
80’li yıllarda ülkemizde tekstil-konfeksiyon sektörü ilk meyvelerini ırgatlık üzerinden vermişti. Avrupalı olsun Amerikalı olsun ünlü markalara yapılan fason üretimlerde hep o meşhur cümleleri duyardık.
“Aslında bizim üç kuruşa çalıştırarak ürettiğimiz ve çok düşük fiyata sattığımız ürünler ışıklı mağazalarda aylık maaşımızın 3-4 katına satılıyor.”
Irgatlık böyle bir şey olsa gerek... Bedavaya yakın çalışıp ürettiğin ama senin alamayıp sadece seyrettiğin üretim sistemi. Ya da çalışma düzeni...
***
Son 12 aylık verilere göre, ihracat eylül ayı sonu itibarı ile 212,2 milyar dolara ulaştı. Buna mukabil ithalatımız da 256,6 milyar dolar oldu. Böylece dış ticaretimiz yüzde 23,6 artışla 468,8 milyar dolara çıktı. (Gümrük Bakanlığı verileri)
Bu yıl hem ihracatımız hem de ithalatımız yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdi. Ama bu artışın önemli kısmı miktar değişimi yerine fiyat değişiminden geliyor.
TÜİK verilerine göre yılın ilk sekiz ayında yapılan ihracatın değer endeksi yüzde 9,5 artış göstermiş. Buna karşılık ithalatın değer endeksi ise yüzde 20,1 artış yaşamış.
Bunu nasıl okuyabiliriz? Satın aldığımız ürünlerin fiyatı, sattığımız ürünlerin fiyatından 2 kattan fazla artış göstermiş. Aynı ürünleri alıp satıyoruz ama bizim fiyatlar aldıklarımıza göre daha az artış yaşamış.
Nitekim biz ihracatta mal miktarını yüzde 25,6 artırırken, ithal ettiğimiz ürünlerin miktarı sadece yüzde 4,9 artış göstermiş.
Bu arada TÜİK verilerine göre ilk sekiz ayda ihracat %36,9 artış gösterirken, ithalat ise %25,5 yükseliş yaşamış.
Buradan ne anlıyoruz?
İhracatımızı daha çok mal satarak artırırken, ithalatımızı ise daha yüksek fiyat ödeyerek artırıyoruz.
Kısaca ırgatlığa geçmiş gibi bir durumumuz var.
***
Nasıl ırgat olmayalım ki?
Bugün asgari ücret bile 1,3 milyar nüfuslu Çin’in çok gerisinde. 20 yıl önce AK Parti iktidara geldiğinde Çin adeta dünyanın ırgatlığını yapıyordu. Şimdi ise Çin kişi başına gelirde olsun, asgari ücrette olsun Türkiye’den yüzde 30 daha iyi durumda.
Oysa bizim ülkemiz sürekli gerileyerek IRGATLIK durumunda Çin’in boşalttığı yeri almaya aday ülke olduk.
Burada asıl acı veren nedir diye soracak olursanız hemen söyleyeyim: Uzay maceraları eşliğinde dünya liderliğine oynuyoruz söylemi ile tarihi ırgatlığa yolculuk yapıyor olmamızdır.
Bilmem anlatabildim mi? Ya da bilmem anlayabildiniz mi?
Kendi ürününü dahi pahalılıktan yiyemez noktaya geldik. Buna ırgatlık denilmez de ne denir?