Şer Güçler ekonomi desteğini çekiyor

Küresel ekonomideki son durumu şöyle özetleyelim: Başta AB ve ABD olmak üzere, gelişmiş ülkeler pandemi sürecinde nerede ise helikopterle para dağıttılar.

2021 itibari ile bu dağıtılan paralar harcamaya dönüşmeye başladı. Ama aynı zaman dilimi içerisinde birçok iş kolunda üretim süreçleri eski düzeyine gelemedi. Çünkü pandemi bir kere sağlık riski gibi bir durum oluşturmuştu.

Talep yüksek ama üretim düşük kalmıştı. Bu durum ise doğal olarak fiyatlara yansıyıp enflasyonu artırmaya başladı.

Ama bizim için bu sürecin bir başka ayağı vardı: İHRACAT

Yüksek dış talep, yani Dış Güçler ya da Şer Güçler adeta ekonomimize can suyu olmuş ve neyimiz var neyimiz yoksa satın almaya başlamıştı.

İlk yedi ayda ihracatımız yüzde 19,1 artışla bu sayede 144,5 milyar dolara yükseldi. (gerçi ithalatımız da %40,7 artışla 206,4 milyar dolara yükseldi. Ama sakın ithalat artışını görmeyin ve söylemeyin.)

İthalattaki artışın nerede ise tamamı fiyat artışından gelirken, ihracattaki artışın yarısı fiyattan yarısı miktar artışından geliyordu. Yüksek teknoloji ürünü ihracatımız hala %3,0 düzeyinde kaldığı için bizler Türkiye olarak küresel fiyat artışından yararlanamadık.

***

Bugün Batı Ülkeleri aşırı ısınan ekonomilerini soğutmaya çalışıyor. Bir bakıma pandemide dağıtılan paralarını geri alma peşindeler.

FED geç kalmışlığın verdiği telaş ile şimdilerde çok hızlı faiz artırım sürecinde. ECB de buna uymaya çalışıyor ama halen daha yavaş hareket ediyor.

Kısaca birçok ülke faiz artırımları ile ekonomilerini soğutmaya çalışırken tek başına ve tam tersi istikametten bizim Merkez Bankası geliyor. Ekonomiyi soğutmak zaten çare değil ama ne yapacağını da bilemiyor.

Küresel faiz artırım süreçleri artık reel sonuçları da vermeye başladı. Önce varlık fiyatları düştü. Çünkü ekonomilerin durağanlaşma beklentisi finansal piyasalarda erkenden satın alındı.

Şimdi talep düşüşü de başladı. İSO İhracat İklim endeksi tam baz değerde seyrediyor. Ama talep azalması artık herkesin bildiği şey oldu.

Bu ne anlama geliyor?

Artık ihracat artışında ivme kaybedeceğiz. Döviz ihtiyacımız için gerekli kaynaklar çok ama çok daha sıkıntılı hale geldi ve geliyor.

Dış talebin kesilmeye başladığı bir dönemde iç talebi canlı tutmak ne kadar sağlıklı olacak? Halen 25,5 milyar dolardan 62,0 milyar dolara yükselen ilk yedi aylık dış açığı daha nasıl göğüsleyebiliriz?

İşimiz gerçekten zor.

Tek tutar yanımız küresel soğuyan ekonomilerde düşen varlık fiyatları olacak. Mesela petrol 120 dolardan 90 dolara doğru düşerken bunu faiz artırımları sağladı. Benzer şekilde diğer emtia fiyatlarındaki düşüşü de küresel faiz artırımları sağlıyor.

***

Yıllarca Şer Güçler ya da Dış Güçler saldırıyor denilen ekonomimizi aslında ayakta tutan tam da bu güçlerdi. Şimdi o destek de gidiyor.

Bakalım ne olacak? Bakalım yeni denge nasıl kurulacak?

Kendi kendimize ne yapacağımızı ben de çok merak ediyorum... Bekleyip görelim.

YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum