Bizde sömürge zihniyetli aydınların en kolay kurduğu cümle; “Geri kalmış Müslüman halklar” ya da “Ortadoğu bataklığı”dır. Yıllardır sömürgeci bir ruhla kendileri dışındaki halkları ‘insan sınıfından’ bile saymayan Batılılar da aynı şeyi söylüyorlar. Yani sömürgeci aydınlarla gerçek sömürgeciler arasındaki tek fark, kafa kağıtlarından ibaret...
Bugün bütün Müslüman coğrafyalarda yaşanan derin acıların ve kıyılarımıza vuran bebek cesetlerinin vebali insan olarak elbette hepimizin boynunadır. Bu vebalden hiçbirimiz kurtulamayız.
Ama öncelikle de bu insanlık ayıbının baş sorumluları; diktatörlerin, zalimlerin sırtını sıvazlayan, onlara güç ve silah aktaran, daha da önemlisi zalimlerin kanlı ellerini temizleyen Washington’daki, Londra’daki, Berlin’deki, Paris’teki, Moskova’daki tuzu kuru Batılı efendilerdir. Bu arada, Esad’ın zulmünden kaçan Suriyeli mültecileri görünce öfke kusan yüreği kurumuş içerideki aşağılık insan müsveddelerini saymıyorum bile...
Tarih boyunca bu Batılı insan tüccarlarının en iyi bildiği şey; sömürgeleştirdikleri ya da sömürgeleştirmeyi başaramadıkları halkların acılarını seyretmek olmuştur.
Malum Batılılar Afrika’da, Ortadoğu’da, Cezayir’de sayısız cinayetler işlediler. İnsan ticareti gibi aşağılık işlere bulaştılar. Sadece bu kadar değil elbette. Yahudi düşmanlığını ve soykırımını da Batılılar icat ettiler.
Eduardo Galeano ‘Aynalar’ kitabında diyor ki: “Hitler hiçbir şey icat etmedi. Yahudiler iki bin yıldan beri İsa’nın affedilmez katilleri ve bütün suçların mümessilleridirler.”
Batılılar tarafından şeytanın hizmetinde olmakla itham edilen Yahudilerin İngiltere’den, Fransa’dan, Avusturya’dan, İspanya’dan, Portekiz’den, İsviçre, Almanya ve İtalya’dan kovulduğunu belirten Galeano çok önemli bir tarihsel tespitte bulunuyor:
“Hitler tarafından organize edilen korkunç boyuttaki can pazarı uzun bir tarihin zirve noktasıydı. Yahudi avı her zaman için Avrupalı sporu olmuştur.
Şimdiyse, bu sporu hiçbir zaman yapmamış olan Filistinliler diğerlerinin hesabına ödüyorlar.”
Uzun süredir, Yahudilere yaptıklarından dolayı günah çıkaran Batılıların yeni sporu Müslümanlardır...
İşte bu yüzdendir ki, diktatör Esad’ın zulmünden kaçarken dünyanın sahillerine vuran bebek ölümleri Batılı sömürgeciler için hiçbir anlam ifade etmiyor.
Bu Batılı efendiler işimdi, bir bakıma eksik kalan sabah sporları yerine bebek ölümlerini seyrediyorlar...
Böylesine zalim bir dünyada bir türlü ayağa kalkmayı başaramayan Ortadoğu halklarının hali pür melalini yazsanız ne olur, yazmasanız ne olur... Onlar diktatörlerin, kralların ve cuntacıların kuşattığı bir coğrafyada maçı daha baştan kaybetmişler...
Dolayısıyla "Ortadoğu bataklığı"nın gerçek anlamda kimlerin eseri olduğunu anlamadan bu coğrafyadaki halkları suçlamak, olsa olsa sadece aptalların işi olabilir.
