Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun koalisyon için gerçekleştirdiği liderler turu ve AK Parti-CHP arasındaki istikşafi görüşmelerine rağmen, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin seçim sonuçlarının alındığı 7 Haziran gecesindeki 'erken seçim' çağrısının henüz bir adım önüne geçilebilmiş değil.
Ayrıca Bahçeli erken seçim çağrısının ötesinde hiçbir koalisyon seçeneği içinde yer almayacağını, koalisyon imkanlarının tükendiği noktada yine 'erken seçim' şartıyla her türlü fedakarlığı yapacaklarını söyledi.
Bu arada Bahçeli siyasi geleneğimizde pek de örneği olmayan bir hamle yaparak, ülke şartlarının AK Parti-CHP koalisyonunu gerekli kıldığını belirten açıklamalar yaptı. Hatta öyle ki bir 'cepheleşme' tehlikesine işaret ederek, "Karşıt görüşlü insanlar birbirleriyle selamı sabahı kesti, rastlaşmamak için artık kaldırım dahi değiştirmeye başladılar, vaziyet kötü, durum düşündüğümüzden çok daha vahim" mealinde sözlerle adeta AK Parti-CHP koalisyonunu bir kurtuluş reçetesi olarak sundu.
Sonra MHP bütün bu siyasi iklimi tersine çevirecek bambaşka bir açıklama ile koalisyon masasını uçurumun kenarına taşıyan yeni bir hamleyle karşımıza çıkıverdi. Malum MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Reuters’e yaptığı açıklamada önce AK Parti azınlık hükümetine erken seçim şartıyla destek vereceklerini açıkladı, yarım saat sonra da sözlerinin çarpıtıldığını belirten bir yalanlama yayınladı. Kanaatim odur ki Yalçın’ın her iki açıklaması da doğru. Burada sadece zamanlama hatası var o kadar...
Nitekim Semih Yalçın Çarşamba gecesi Haber Türk’te benim de katıldığım ‘karşıt görüş’programına bağlanarak gündeminde ‘erken seçim’ olan bir AK Parti’ye kapıyı açık bırakan değerlendirmelerde bulundu. Yani MHP koalisyon kartlarının karıldığı her aşamada, kendisinin de hala denklem içinde yer aldığını hatırlatmayı ihmal etmiyor. Eğer Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘azınlık hükümeti’ açıklamaları olmasaydı, önümüzdeki hafta başı itibariyle seçim odaklı yeni bir hükümetle tanışabilirdik. Ancak bugüne kadar nezaket sınırlarını zorlayan bir üslupla yüklendiği Erdoğan’la aynı fotoğraf karesinde yer almak MHP’nin ayarını bozdu. Bu yüzden de şimdi kartların yeniden karılmasını bekliyor.
Hemen belirtelim, MHP’nin bu kadar gönül çelen duruşu karşısında hiçbir siyasi lider gönül rahatlığı içinde koalisyon görüşmeleri yapamaz. Evet Başbakan Davutoğlu 7 Haziran’dan bu yana tam bir kararlılıkla ve de samimiyetle müzakereler yürütüyor, üstelik de siyasi geleneğimizde sayısız örneği bulunan küçük politik cilveleşmelere de itibar etmeden...
Eğer AK Parti CHP koalisyonu kurulamazsa, bugünlerde birilerinin piyasaya üfürdüğü gibi Tayyip Erdoğan yüzünden değil, MHP’nin aktif rol aldığı erken seçim ikliminin siyaseti kuşatması yüzündendir. Ayrıca CHP’nin de koalisyon için bu kadar istekli olması, ne yalan söyleyeyim kafamı da karıştırmıyor değil...
