7 Haziran sandık sonuçları ülkeyi 13 yıldır yöneten AK Parti dahil bütün muhalefet partilerine, medyaya ve siyaseti yönlendirmeye çalışan değişik mahfillere çok önemli mesajlar verdi. İktidarın ve muhalefetin bu mesajı ne ölçüde anlayıp anlayamadıklarını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Ancak bazılarının 7 Haziran öncesindeki o efsunlanmış hallerinde kaldıkları ve sandık mesajından da bihaber oldukları kesin. Özellikle de küçük yandaş medya adacıklarındaki devşirme mangaları, sanki memlekette hiçbir şey olmamış gibi hala “Var mı bize yan bakan”edasıyla millete ayar vermeye devam ediyorlar.
Beyler günaydın, kolay anlayasınız diye isterseniz tane tane söyleyeyim; memlekette 7 Haziran’da bir seçim oldu ve hiç hoşumuza gitmese de 8 Haziran sabahı başka bir Türkiye’ye uyandık. Daha da önemlisi her konuya ve duruma göre ayarlanabilen yalakalık kasetlerinin miadı çoktan doldu. Benden size tavsiye, ellerinizdeki stokları bir an önce tüketmeye bakın...
Zira seçmen sadece iktidar partisini ikaz etmedi, yalakalıkta sınır tanımayan yandaş kalemlere de esaslı bir ders verdi. Açıkça seçmen her dönemde ‘tamamen duygusal’ nedenlerle sürekli mahalle değiştirip pay kapmaya çalışan devşirmelere lisanı hal ile dedi ki, “Padişahım çok yaşa üslubuyla yaptığın yandaşlıktan hoşlanmıyorum, bu halinle AK Parti’ye zarar veriyorsun.”
Hayatımın hiçbir döneminde devşirmeli ya da devşirmesiz bir yandaşlıkla alakam olmadı, inanmadığım düşüncelere değer verdim ama asla savunusunu yapmadım. Kendi gönül dünyamın siyaset insanlarını dün nasıl desteklediysem, bugün de yarın da aynı şekilde desteklemeye devam edeceğim.
Ama itiraf ediyorum 7 Haziran öncesinde yanlış yaptım. Mesela seçim beyannamesinde alt gelir guruplarına ilişkin dişe dokunur projeler olmadığı için Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu eleştirmedim.
Mesela Türkiye’nin yüzyıllık kanlı sorununun çözümü için gövdesini taşın altına koyarak çözüm sürecini başlatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tam da seçim öncesi “Kürt sorunu yoktur” ifadelerinin Kürtlerin vicdanını yaralayacağını söyleyemedim. Ya da meydanlara elinde Kuran’la çıkmanın bizzat dindarları rencide edeceğini eleştiremedim.
Biliyorum bunları bugün yazmak bile bu mahalleye musallat olan bazı şaklabanların, paçozların fitne üretmeleri için bulunmaz bir fırsat.
Ama AK Parti ‘Sen asla hata yapmazsın’ diyerek ferasetsiz yandaşlığın dibini bulanlar sayesinde bugünlere gelmedi. Tayyip Erdoğan ve arkadaşları bu partiyi geniş kesimleri kucaklayarak, insanların yüreğine dokunarak bereketlendirdi, milyonların umudu oldu.
Mahalleye üşüşen ucuz devşirmeler AK Parti’nin 13 yıllık başarısının temel dinamiklerini anlayamadıkları gibi bugün yaşadığı hali değerlendirmekten de acizdirler. Bu yüzden de tek maharetleri Tayyip Erdoğan’ın etrafına dikenli teller örerek kendisine gönül verenleri ondan uzaklaştırmaktır.
Bu hokkabaz tayfanın nasıl patolojik bir ruh hali içinde olduğunu anlayabilmek için bizzat Tayyip Erdoğan’ın onayı ile genel başkanlığa getirilen Ahmet Davutoğlu’na bile seçim sonrasında nasıl hakaretamiz yazılar yazdıklarını hatırlatmak yeterli olacaktır.
