Son yıllarda iletişim imkanlarının da sınırsız ve çılgın bir şekilde artmasıyla birlikte doğrusu çok tuhaf bir toplum haline geldik. Özü itibariyle ifade özgürlüğünün imkanlarını genişleten iletişim seçeneklerinin çoğalmasına elbette kimsenin bir itirazı olamaz. Ama eğer bu imkanları zihinsel kalitemizi arttırmak yerine, haysiyet cellatlığına dönüşen trol faaliyetleri için kullanır hale gelmişsek burada bir arıza var demektir. Tıpkı ‘silah icat oldu mertlik bozuldu’ gibi bir şey yani...
Meğer ne çok trolsever bir toplummuşuz da haberimiz yokmuş. Öyle ki ülkenin terör gibi can acıtıcı bir problemle uğraştığı, kritik günler yaşadığı bir dönemde bile siyaseti de, en temel sorunlarımızı da neredeyse trollerin diliyle konuşur hale geldik.
Maalesef son günlerde fitne üretim merkezleri ve troller kelimenin tam anlamıyla fazla mesai yapıyorlar. Bu fitne öyle bir virüs ki hiçbir siyasi ahlak, kural, değer tanımıyor. Memleketin başında terör gibi bir bela varmış, etrafımız ateş çemberiyle kuşatılmış umurlarında bile değil...
Onların tek derdi memleketin daha fazla karışması... Mesela şu günlerde CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu üzerinden akla ziyan yeni fitneler üretmekle meşguller. Epey bir zamandır iki liderin arasını açmak için şeytanın bile aklına gelmeyecek zehirli fısıltılar üretiyorlar.
Evet fitne üretmek, fitnecilerin asli görevlerindendir bunu biliyoruz. Ama öyleleri var ki, bu kadarı doğrusu fitneciliğin bile şanına yakışmayacak kadar ahmakça ve aptalca... Şöyle ki; efendim Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu’nu genel başkanlığa ve başbakanlığa getirdiği için çok pişmanmış...
Neden?
Efendim Davutoğlu, bugüne kadar Erdoğan’ın beklediği adımları atmamış, bazı konularda kendisiyle istişare etmeden kararlar alıyormuş, bu yüzden de yakın çevresine kongrede değiştirmediği için çok pişman olduğunu açık açık söylüyormuş. Düşünce özürlü çevrelerin kehaneti bu kadarla sınırlı değil elbette. Erdoğan en kısa sürede AK Parti kongresini toplayıp Davutoğlu’nu değiştirecekmiş...
Son dönemde AK Parti’nin etrafında gecekondu çadırları kuran kimi müptezel trol tayfası buna benzer zehirli fısıltılar üretiyorlardı. Ama bu tür deli saçması sayıklamaların bir gazetenin manşetine taşınması liderlerin etrafını kuşatan trolllerin memlekete ne tür fenalıklar yapabileceğinin zirve noktası oldu.
Gazetelerin bu tür kulis fısıltılarını manşet yapmaları elbette bir gazetecilik faaliyetidir. Ama gazeteciliğin trollerin diline muhtaç hale gelmesi de doğrusu çok şık bir durum değil.
Zihinleri fitne virüsüyle malul olmuş ahmak troller bilmeliler ki, Tayyip Erdoğan Davutoğlu’na genel başkanlığı teslim ederken ne yaptığını çok iyi biliyordu. Nitekim kendisinden sonra gelecek ismi tarif ederken topluma deklare ettiği AK Parti misyonu doğal olarak Davutoğlu’nu ortaya çıkarmıştı.
Zira 13 yıllık iktidarı boyunca sayısız seçim başarılarının altına imza atmış olan Tayyip Erdoğan biliyordu ki, ancak Davutoğlu gibi İslamcı bir damardan gelen, AK Parti misyonunu içselleştirmiş, çalışkan, dürüst ve toplum nezdinde temiz bir kimliğe sahip olan bir genel başkanla yeni seçim başarılarına imza atabilirdi. AK Parti’nin Davutoğlu ile çizdiği başarı grafiği de bunun en önemli göstergesidir.
Şimdi çıkıp “Erdoğan Davutoğlu’ndan memnun değil, en kısa sürede değiştirecek”şeklindeki buram buram fitne fücur kokan abes iddiaları dolaşıma sokmak, her şeyden önce Erdoğan’ın siyasi zekasını hafife almaktır. O Erdoğan ki bugüne kadar bir tek ‘oy’un bile en ince matematik hesaplarını yapan ve asla kaybedeceği oyuna girmeyen bir liderdir. Nitekim Davutoğlu’nu seçerken de hem AK Parti misyonunu hem de toplumun teveccühünü dikkate alarak karar vermiştir.
Anlaşılan o ki trol tayfası umudunu “Acaba Erdoğan Davutoğlu’nu aradan çıkarırsa AK Parti’de kaos olur mu?” gibi küçük hesaplara bağlamış. Ama bunlar çok bayat numaralar... Ne Erdoğan’ın ne de AK Parti’nin böyle boş işlerle uğraşmaya vaktinin olduğunu hiç sanmıyorum. Ancak her iki liderin de etraflarındaki trolcü zihniyete dikkat etmelerinde AK Parti’nin selameti açısından sayısız faydalar olduğu muhakkak.
