Müthiş bir utanç içindeyim, iki milyon insan ABD destekli haydut İsrail devletinin soykırımına uğruyor ama insanlığın ölümü karşısında kimsenin sesi çıkmıyor.

Gazze’de çocukları, kadınları katleden ve her geçen gün daha da azgınlaşan haydutlar sürüsü aynı zamanda içimizdeki insanlığı da öldürüyor.

Batı başkentlerinde Gazze için, küçücük bedenleri bombalarla parçalanan çocuklar için sokaklara çıkan yüzbinlerce vicdanlı insanlar da olmasa alnımızdaki utancın kirine ayna tutan bir tek kişi bile çıkmayacak.

Gazzeli çocuklar için ağlayan İsveçli annenin gözyaşlarını görünce insanlığımdan ve Müslümanlığımdan utandım. Protestoya katılan annenin şu sözleri hala kulaklarımda: “Biraz önce çocuğumun karnını doyurup öyle geldim, Gazze’deki anne ne yapsın, bebeğinin karnını doyuracak gıda yok, üstelik de bombalar yağıyor, belki birazdan bebeğini kaybedecek…”

Bu nasıl bir vicdan yoksunluğudur ki Gazze’de açlıktan, susuzluktan ve ilaçsızlıktan kırılan bir halkın yaşadığı trajediyi görebilecek kadar bile yüreği olmayan bir Batı dünyası ve insanlıktan nasibi kesilmiş bir İslam dünyası var.

Anladık, Amerika’dan Avrupa’ya, Türkiye dahil Müslüman dünyada hiç kimse, insanlık katili bu haydutlara karşı tek kelimelik bir itirazda bile bulunmayacak.

Öyle anlaşılıyor ki haydutları sadece seyretmekten hiçbirimiz mutsuz değiliz… Haksızlık etmeyelim, insani felaket karşısında biraz hüzünleniyoruz, katile lanet ediyoruz, sonra da bolca nutuk atıp rahatlıyoruz…

Bayramda bile katliamlarına devam eden İsrail, Gazze’ye insani yardım taşıyan Madleen gemisine el koydu, aktivistleri de tutukladı. Bu haydutluk karşısında Batı’da insanlar sokaklara dökülürken, ne hikmetse bizim sokaklarımızda, caddelerimizde bir Allah’ın kulunun kılı bile kıpırdamıyor.

“Gazze bizim canımız” diye ortalarda yalancı pehlivan gibi dolaşan “Gazze mücahitleri”miz ne yapıyorlar şu günlerde acaba…

Peki AK Parti iktidarı neden suskun, yoksa Madleen gemisi henüz kapsama alanına girmedi mi? Dışişleri Bakanlığı’nın resmi bildirisi dışında iktidarımızdan henüz ses seda yok da…

Hani biz büyük devlettik, Filistin’de, Gazze’de, Ortadoğu’da olup biten her şey bizden sorulurdu…

Hani Libya’ya, Karabağ’a nasıl girdiysek İsrail’e de aynı şeyi yapabiliriz, “bir gece ansızın gelebiliriz” diye nutuklar atıyorduk…

Maalesef Gazze’de insanlığın ölümüyle birlikte, koskoca İslam coğrafyasının iflasıyla bir kez daha yüzleştik ve hep birlikte insanlığımızdan, Müslümanlığımızdan utanır hale geldik.

Ama biz bunları zaten biliyoruz. Çünkü Müslümanlar olarak geri kalmışlıktan kurtulamadık, Türkiye dahil bütün Müslüman ülkeler olarak bilim ve teknoloji üretemedik. Kendi halklarımızın haklarını koruyacak bir hukuk devleti oluşturamadık, insan haklarının, özgürlüklerin üzerine çöken baskı rejimlerinden kurtulamadık.

Aslında kendi vatandaşlarımıza hukuk, demokrasi, özgürlük ve refah sağlayamayan bu perişan halimizle Gazze’yi koruyamayacağımızı hepimiz çok iyi biliyoruz.

Ama Gazze için hamaset nutukları atmaktan da hiç vazgeçmiyoruz. Keşke İslam memleketleri olarak biraz olsun kendi içimize dönüp neden böyle perişan halde olduğumuzu sorgulayabilsek.

Ancak itiraf etmek gerekiyor ki şimdilik ufukta en küçük bir umut ışığı bile gözükmüyor. Başta Türkiye olmak üzere, Müslüman ülkeler olarak hukuka, adalete tuzak kurup bireyin hak ve özgürlüklerini nasıl daha fazla kısabileceğimizin ince hesaplarını yapıyoruz.

Ve Müslümanlar açısından en acı olanı da arka kapıdan dolaşarak İsrail’le siyasi ve ticari ilişkileri sürdürüyor olmamız…

Mesela Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu,

Türkiye ile İsrail arasında ticaretin hala devam ettiği iddiasında bulundu. Gergerlioğlu diyor ki: "Madeleen için timsah gözyaşı döken iktidarın Derince limanından yükleme yapmasına müsaade ettiği Siyonist ZİM firmasına ait Marlabull gemisi bu sabah İsrail Ashdod limanına girdi! iktidar hamaset yapıyor, İsrail-Türkiye ticareti devam ediyor!"

Bu arada BM Filistin Raportörü Francesca Albanese, İsrail ordusuna çelik taşıdığı öne sürülen VELA gemisinin Türkiye limanlarından gönderilmesini ve bu suça ortak olunmamasını istedi. Gazze’de insani felaket sürerken, ülke olarak böyle bir uyarıya muhatap olmak hepimizi utanca boğacak kadar acı… Umarız iktidar, Gazze nutukları atmaya biraz ara verip, Türkiye’yi İsrail’le ticaret ayıbından kurtarır.