Evet 7 Haziran'da millet AK Parti'ye esaslı bir ikazda bulundu ve tek başına iktidar vermedi. Ama aynı zamanda CHP'ye de, MHP'ye de, HDP'ye de tek başına iktidar vermedi. Rakamlar ortada, AK Parti kendisinden sonra gelen ana muhalefet partisi CHP'den tam 16 puan fazla oy almış durumda. Yani CHP+ MHP'nin toplamı ancak bir AK Parti ediyor.
'Millet AK Parti'yi cezalandırdı' söylemiyle teselli bulmaya çalışan muhalefete hatırlatmakta yarar var, eğer yüzde 41 cezalandırmaysa bu hali tarif etmeye Türkçe bile yetersiz kalır. Belki yabancı dilde uygun bir tanım bulabilirler...
İktidardaki bir partinin nasıl cezalandırıldığını anlamak isteyenlerin hafızalarını tazelemek için 2002 seçimlerinde o dönemde iktidarda olan Ecevit'in partisi DSP'nin millet tarafından yüzde 1.5'e düşürüldüğünü bir kez daha hatırlatalım. Ola ki birilerine faydası olur...
Dolayısıyla hala güvenin ve istikrarın tek adresi AK Parti’dir. Millet bu partiyi bir iç muhasebe yapmaya adeta mecbur kılmıştır. Bunun anlamı şudur; AK Parti şu andan itibaren hiç öyle vaziyeti kurtarma yollarına sapmadan, ayrıca da etrafta dolaşan ‘kadrolu devşirmeler’in köpüklü yalakalıklarına kanmadan tek tek bütün hatalarını masaya yatırarak samimiyetle gözden geçirmeli ve yeni bir siyaset hamlesini başlatabilmelidir. Çünkü her şeye rağmen seçmen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun liderliğine şans vermiş ve omuzlarına tarihi bir sorumluluk yüklemiştir.
Nitekim Başbakan Davutoğlu Çarşamba gecesi TRT'deki mülakatında AK Parti liderliğinin gerektirdiği sorumluluğun altını kalın çizgilerle çizerek, seçmenin mesajını aldıklarını ve derinlemesine bir muhasebe yapacaklarını söyledi: "Her an muhasebe yaparız, günde en az 5 kere muhasebe yaparız. Ola ki seçmen dilimizde bir yanlışlık gördüyse, bir tekebbür gördüyse, ola ki davranışımızda bizi 2002'de iktidara getiren tutumdan bir farklılaşma gördüyse; bunları tek tek tanımlarız."
Ahmet Davutoğlu şu ana kadar hiçbir muhalefet partisinin ortaya koyamadığı bir liderlik örneği sergileyerek, "Benim seçmenden aldığım şey, '12 yıl bana hizmet ettin ama ben bazı şeylerin yanlış gittiğini görüyorum, bir düşün'. Biz düşüneceğiz, seçmen bize 'bu işe bir bak dedi' mi biz bakarız" diyor.
Seçmenin 7 Haziran'daki ciddi ikazına rağmen AK Parti'yi hala güvenin ve istikrarın tek adresi yapan işte tam da bu özgüvendir, her şartta iç muhasebe kanallarını açık tutmayı başarabilen bir parti olmasıdır.
