PKK canilerinin bütün bir Türkiye'nin yüreğine ateş düşüren saldırısı bir gerçeği net olarak ortaya çıkardı. Evet bu HDP'den hayır yok. Öyle anlaşılıyor ki HDP asla Kandil'in vesayetinden kurtulamayacak.
16 şehidimizin geldiği bir günde, Kandil'in pop satarı Selahattin Demirtaş hiç de inandırıcı olmayan bir üslupla hala barış masalı anlatmaya devam ediyor. Dağlıca saldırısından sonra bile bir kez olsun PKK teröründen bahsetmeden "Eller tetikten çekilsin" diyerek sahte barış çağrısı yapmak, bu halkın aklıyla alay etmek demektir. Maalesef Demirtaş sadece PKK’nın cinayetlerine sessiz kalmakla yetinmiyor, bu canilere karşı operasyon talimatı veren Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu da ‘katil’ olmakla suçluyor ki bu çok kirli ve tehlikeli bir oyun.
Galiba yakıcı gerçeğin farkında değilsiniz ama televizyonlarda sazlı-sözlü şovlarla 'çiçek çocuk' numaralarına yatmak artık çok gerilerde kaldı bay Demirtaş. Ayrıca PKK gencecik insanlarımızı katlederken bu cellatlara yardım götüren vekillerle Türkiye partisi olunmuyor.
Eğer gerçekten siyasetin elinin güçlenmesini ve barışın yükselmesini istiyorsanız, önce PKK çetelerine yardım ve yataklık etmekten ve de Kandil sevdasından vazgeçeceksiniz. Anlama konusunda bir sıkıntınız varsa bir kez daha hatırlatalım; PKK'nın JİTEMvari çeteleriyle demokratik siyaseti birlikte yürütemezsiniz...
Çok açık ki, PKK bu saldırısıyla HDP'nin bütün meşruiyetini bitirmiş ve legal siyasetinizi anlamsızlaştırmış bulunuyor. Bu saatten sonra bırakın Türkiye partisi olmayı, Türkiye toplumuna PKK çetelerinden farklı olduğunuzu bile zor anlatırsınız.
Bir umutsuz vaka haline dönüşen HDP'ye rağmen, barış için hala umutlar tükenmiş değil. Bunun için önümüzde tek ama güçlü bir seçenek var, o da Kürt halkının ses vermesi...
Dağlıca'da PKK tarafından katledilen gençlerimiz, Hakkari'deki, Yüksek ova'daki, Şırnak'taki, Diyarbakır'daki kardeşlerinin güvenliği için şehit oldular. Biz yüzyıllardır kadim kardeşliğimizin hikayesini birlikte yazdık. Bundan sonra da barışın hikayesini yine birlikte yazacağız, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
7 Haziran öncesinde "Eğer HDP barajı aşmazsa, bu bölgelerde huzur içinde yaşayamazsınız" diyerek tehdit ettiler. HDP barajı aştı ama PKK barışı katletti.
Demek ki PKK'nın derdi barış değil, kanmış...
Geçmişte devletin Kürt halkına uyguladığı inkar ve asimilasyon politikalarını ve insanımızın yaşadığı acıları çok iyi biliyoruz. Ama devlet o karanlık sayfaları kapatarak, inkar ve asimilasyonun olmadığı yeni bir sayfa açtı. Ama özgürlükler genişledikçe PKK daha da çıldırdı, Kürtleri ve Türkleri öldürmeye devam etti.
Bilelim ki bu PKK sürüleri asla kandan beslenmekten vazgeçmeyecektir.
Şimdi Kürt halkına düşen; tehditlere boyun eğmeden ve de HDP'nin yalancı barış şarkılarına aldırmadan PKK terörüne karşı güçlü bir tavır ortaya koymalı ve “Benim için kimseyi öldürme, artık yeter” diyebilmelidir.
