IŞİD’e yönelik sınır ötesi operasyon Türkiye’nin hem bölgede hem de uluslararası alanda elini güçlendirdi. Ama en önemlisi de içeride IŞİD üzerinden ekmek yiyen azgın azınlığın elindeki oyuncakların alınmış olmasıdır.
Malum 17-25 Aralık darbe girişimi ve MİT TIR’larına baskının hemen sonrasında “AK Parti hükümeti IŞİD’le işbirliği yapıyor” yalanı dolaşıma sokulmuş ve Türkiye’yi dünyada yalnızlaştırmak için insafsız bir algı operasyonu başlatılmıştı.
O günden bu yana başta HDP olmak üzere Kemalistler, ulusalcılar, devrim hayalleri solmuş sosyalistler, mahremiyetlere tecavüz örgütü, Kandil kuryesi liberaller ve hatta CHP'liler sabah akşam AK Parti iktidarını IŞİD'çilikle suçladılar.
Talihsizliğe bakın ki aynı çevreler bizzat IŞİD'i koruyup kollayan ve onunla birlikte ortak katliamlar yapan Suriye diktatörüne güzellemeler yapmayı da ihmal etmediler.
Oysa AK Parti iktidarı, Batı'nın henüz tehlikenin farkında bile olmadığı 2013 yılında IŞİD'i bakanlar kurulu kararıyla terör örgütü ilan etmiş ve örgüte savaşçı gönderen Batılı ülkeleri uyarmıştı. Sadece bununla da yetinilmemiş 600'e yakın kişi IŞİD ile bağlantılı olabilecekleri şüphesiyle gözaltına alınmış, 100'den fazla şüpheli, örgüte mensup oldukları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, 83 ülkeden 1.600'den fazla şahıs yabancı terörist savaşçı şüphesiyle sınır dışı edilmişti. Ancak bizdeki yerli Şebbihalar'ın derdi IŞİD değil, AK Parti iktidarı olduğu için bu rakamlar hiçbir zaman umurlarında bile olmadı.
Ve Suruç katliamından sonra iktidar uluslararası hukuktan doğan haklarını da kullanarak IŞİD terör örgütüne karşı sınır ötesi operasyon başlattı. Yapılması gereken de buydu, çünkü 32 vatandaşımız katledilmişti.
Normal insanların yaşadığı bir ülkede teröre karşı operasyon başlatan bir iktidar alkışlanır. İnsani olan da, vicdani olan da bunu gerektirir. Böyle bir durumda AK Parti'yi IŞİD'e yardımla suçlayanların özellikle alkışlaması gerekir.
Ama hayır, Türk Silahlı Kuvvetler'i IŞİD'e bomba yağdırırken bu çevreler öylesine mutsuz oldular ki adeta çılgına döndüler. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı 'savaş' çıkarmakla, katillikle suçladılar. Öyle ki HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş iktidara seslenerek "IŞİD'e yardım gönderenlere, adam gönderenlere operasyon yapın görelim ve inanalım IŞİD'in üzerine gidiyor musunuz" diye feryat ediyordu, şimdi 'katil iktidar' sloganları atıyor.
"IŞİD'çi AK Parti" sloganıyla her gün Batı'ya jurnalleyen kifayetsiz liberallerin, tecavüz örgütü müritlerinin o nefret dolu seslerini hala duyar gibiyim... Ama şimdi onlar IŞİD ve PKK'ya operasyon başlatılınca kuyruklarına basılmış gibi çığlık atmaya başladılar.
Yani PKK'nın kılına dokundurtmayacaksınız, cinayetleri durdurtmayacaksınız, terörü önleyici tedbirler aldırtmayacaksınız öyle mi?
Bir dakika, siz kimsiniz, PKK ve IŞİD sizin neyiniz oluyor? Yoksa terör örgütleri üzerinden kazandığınız mamanız mı kesildi?
Anlıyorum Amerika'dan Almanya'ya, Fransa'dan İngiltere'ye, AB'den NATO'ya kadar uluslararası camianın Türkiye'nin IŞİD ve PKK operasyonlarına destek açıklaması yapması kanınıza dokundu, depresyona girdiniz. Çünkü Türkiye'nin sınırda IŞİD'i temizlemesi, IŞİD ve terör kardeşi PKK üzerinden kazandığınız ekmek kapılarını kapatıyor.
Ama ne yazık ki elimden bir şey gelmez, depresyon hallerinize çare de bulamam. Kendinizi iyi hissetmeniz için bir tek yolunuz kaldı IŞİD'çi olmak, ayrıca size de IŞİD'çilik yakışır...
