AK Parti- CHP koalisyon müzakerelerinin ön görüşmeleri tamamlanmış bulunuyor. Eğer bu görüşmelerin sonuçlarından 'yeterli kanaat' oluşursa Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu esas müzakere için bir araya gelecekler. Oluşmamışsa süreci noktalayacaklar.
AK Parti ve CHP heyetlerinin yaptığı açıklamalardan çıkan ortak sonuç: "Bazı konularda ciddi temel ayrılıklar, aykırılıklar, farklılıklar var, örtüşen konular da var." Bu durum aslında son derece normal, koalisyon dediğimiz olgu da zaten ayrılıkların, farklılıkların bir uzlaşı noktasında buluşması anlamına geliyor.
Koalisyon için son sözü elbette liderler söyleyecek. Ancak fotoğrafa daha geniş bir perspektiften bakıldığında ve açıklamaların satır araları dikkatle incelendiğinde bu işin hiç de kolay olmayacağı, hatta imkansıza yakın bir kanaatin ortaya çıktığı görülüyor.
Kuşkusuz gerek Davutoğlu, gerekse Kılıçdaroğlu kendi tabanlarının eğilimlerini, partilerinin temel ilkelerini dikkate alarak bir karar verecekler. Zira 'Bir koalisyon kurulsun da nasıl olursa olsun' anlayışı üzerine bina edilecek bir hükümetin Türkiye'nin sorunlarını çözme kabiliyetinin olmayacağı kesin.
Ancak kimse 7 Haziran seçimlerinin verdiği mesajı asla unutmamalı. Kabul etmesi zor olsa da sandıktan koalisyon çıkmıştır. Elbette hiçbir seçmen koalisyon çıksın diye oy kullanmadı. Ama ne yapalım ki ortaya çıkan tablo bir koalisyon manzarasıdır. Seçim hiç yapılmamış gibi bir tavır sergilenemeyeceğine göre, sandığın gereği yapılmak durumundadır.
An itibariyle ufukta koalisyon görünmediğine göre, bir erken seçime doğru gidiyoruz. Ama unutmayalım ki erken seçimin daha iyi sonuç üreteceğinin garantisi yok. Umarız ileride "Keşke bir koalisyon kurulsaydı" demek zorunda kalmayız.
Her iki liderin de hakkını yememek lazım, hem Davutoğlu hem de Kılıçdaroğlu son derece samimi ve açık bir irade ortaya koyuyorlar.
Hemen söyleyelim, eğer bu tablodan bir koalisyon çıkmazsa kimse yükseklere bakarak mazeret üretmesin. Şimdiden bazı bahaneleri duyar gibiyim, "Cumhurbaşkanı Erdoğan azınlık hükümeti istediği için koalisyon kurulamadı..." Bir kere böyle bir mazeretin hiçbir gerçekliği olamaz. Zira cumhurbaşkanı sadece bir hakem konumundadır, ayrıca koalisyon görüşmeleri de onunla yapılmıyor. Yani masada Erdoğan yok. Kararı kesinlikle Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu verecek.
