Yerli otomobilde sorun üretimde değil markada

Yerli otomobilde sorun üretimde değil markada

Yerli otoda sorunun üretim değil markada olduğunu söyleyen MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Sami Nalbantoğlu, teknolojik tarafın ikinci plan olduğuna değindi. İş adamı Jan Nahum ise “Sadece Türkiye için değil küresel ihtiyaca cevap veren bir ürün olması lazım” dedi.

ÖZEL  HABER /ALİ YILDIRIM

Türkiye’nin ilk yerli otomobili devrim 1961 yılında 4,5 ayda tamamlanmıştı. Ama benzin konulmasına fırsat olmadığı için sadece 2 Devrim’den biri yolda kalmıştı. 2015 yılında ise o dönem Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan Fikri Işık, yerli otomobille ilgili 3 prototip üretildiğini, Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini bildirmişti. Hatta ilk fotoğraflarını da paylaşan Bakan Işık, yerli otomobilin 2020 yılında yollarda olmasını beklediklerini söyledi. Işık, “Bu defa Allah’ın izniyle yerli otomobili boğdurmayacağız, Devrim’in başına gelenler bu defa yerli otomobilin başına gelmeyecek” dedi. Mayıs 2016’da 65’inci hükümetin kurulmasıyla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan Faruk Özlü, “Yerli otomobilin üretimi konusunda hiçbir eksiğimiz yok. Bütün detayları oluşturabiliriz fakat sorun ticari ve markalaşma” diye konuştu.

Geçen ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 73’üncü Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, TOBB Başkanı’na yerli otomobili yüzde 100 ‘Made in Turkey’ olarak TOBB üretsin demişti. Ardından yerli otomobil konusu tekrar gündeme geldi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Sami Nalbantoğlu, bu işin teknolojik tarafının ikinci planda olduğunu belirtti.

Nalbantoğlu, asıl sorunun üretim değil marka olduğunu söyledi. Tüm dünyada teknoloji gelişirken elektrikli araçlar, otonom sürüş sistemleri ve daha birçok sistem kara araçlarına uygulanırken Türkiye bu konuda geç mi kaldı? Hayır hiçte geç kalmadı.

Konuyla ilgili sorunlarımı cevaplayan ve bir zamanlar Koç bünyesinin otomotiv alanında önemli görevler üstlenen Jan Nahum, bu soruya şöyle cevap verdi: “Yerli otomobil konusunda geç kalmadık. Kara ulaşımı önümüzde daha yüz yıllar boyunca devam edecek. Keşke yüz yıllar önce başlasaydık daha iyi olurdu tabi ki o zamanda durumumuz farklıydı. Buna ihtiyaç var. İşin içine girmeliyiz. Bu konuda dünyada sözü geçen ekonomisi büyük bir ülke haline gelmek istiyorsak ki Türkiye’nin vizyonu bu, biz dünyaya katma değeri olacak olan ve yön verebilecek bir devletiz. Bazı kilit konularda uçak, otomotiv, uzay sanayi ve elektrik, elektronik, tıp gibi birçok alanda ciddi varlığımızın ve yönlendirmemizin olması gerekir. Geç kalınmış diye bir şey yok keşke önceden olsaydı. Demek ki biz bu aralar ihtiyaç duymuşuz veya bu dönemde olması gerekiyormuş. Bizim buna ekonomik olarak ihtiyacımız var. Bunun ispatı da çok basit. Türkiye gibi bir devletin bu kadar büyük bir ekonominin kara nakil araçlarını dışardan alması zaten sıkıntı. Gelir ve ödemeler arası problemi yaratır.”

ÖNCE ARACI YAPALIM SONRA ŞEKİLLENDİRELİM

Benzinli, dizel, elektrikli veya otonom gibi türlerin bağdaştırılmasının imkan dahilinde olduğunu söyleyen Jan Nahum, bu teknolojilerin bazılarının Türkiye’de de ortaya çıktığını ve bunun üzerinde birçok üniversitenin çalıştığını bildirdi. Nahum şöyle devam etti: “Otonom konusu Türkiye’de araştırması yapılan üzerine çalışılan bir konu. Prototipleri bile var. Bunları araca adapte etmek sorun değil. Bizler muhakkak milli bir araç yaptığımızda o günkü şartların en iyisini yapacağız. Pazara göre hareket etmek lazım. Önce aracı yapalım tarif edelim, sonrada o aracı pazara göre şekillendirelim.”

ÜRETEN ROBOTLARA PARÇA VERİYORUZ

Türkiye’de yerli otomobil kaygısının uzun süredir devam ettiğine değinen MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Sami Nalbantoğlu, üretimde hiçbir problemin olmadığını asıl sorunun marka algısında olduğunu söyledi. İşin teknolojik boyutunun ikinci planda olduğuna değinen Nalbant, “Bu işin birde mekanik ve otonom tarafı var. Dünya 2025 itibarıyla otonom sürüşe geçiş gerçekleşecek. Otonom konusunda dünyaca ünlü markalar sürekli yatırım yapıyor. Ve bu alanda teknoloji sürekli gelişim içinde. Bizim için ise yerli otomobilde otonom taraf pekte önemli değil. Asıl mesele marka. Zaten otomobil üretmeyle ilgili bir eksiğimiz yok. Biz Türkiye’de motor gömleğinden lastiğe kadar birçok parçayı üretiyoruz. Hatta işin OEM kısmında bile varız. Bugün Türkiye’de birçok üretim yapan fabrikaların makinalarına bile biz parça üretiyoruz. Bizim yerli otomobil konusunda başarmamız gereken sürdürülebilirliği ortaya koymak. Bu sürdürülebilirlikte marka için oldukça önemli. Teknoloji bir ihtiyaçtır. Özellikle yerli otomobilin teknolojisi konusunda biz geç kalmayız. Markayı ortaya çıkardıktan sonra nerden başlarsak yakalarız.”

ASIL MESELE GLOBAL OLMAKTA

Yerli otomobil konusunda önemli bir konun daha altının çizilmesi gerektiğini ifade eden iş adamı Jan Nahum, “Otomotiv dünyanın en büyük sektörlerinden biri olduğu için burada da bir oyuncu olmaya ihtiyaç var. Bunun Türkiye ekonomisine bir katma değer yaratan bir şey olması içinde ürünün zamanla küresel bir varlık göstermesi lazım. Sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde geçerli veya civar ülkeler için geçerli değil, küresel ihtiyaca cevap veren bir ürün olması lazım. Bununda bir sürekliliği olması gerek. Otomotiv süratle değişen bir sektör, bir yılın modeli ikinci yıl eskimiş oluyor. Sadece teknik ve teknolojik değil görsel hislere de hitap etmesi lazım. Çünkü otomotiv insan yaşamıyla çokta kolay özdeşleşiyor” dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN