Fatsa Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Işıl Aralan, vatandaşları yabani mantar yememeleri konusunda uyararak, mantar zehirlenmelerinin özellikle ilkbahar ve sonbahar ayları gibi yağışların bol olduğu, daha fazla mantarın yetiştiği mevsimlerde sık görüldüğünü belirtti.
Mantar zehirlenmelerinin halk sağlığı açısından önemli bir sorun olarak değerlendirildiğini ifade eden Aralan, birçok yenilebilir yabani mantar türü bulunduğunu, bazı mantarların çok küçük miktarının bile insanı öldürebilecek kadar zehirli olduğunu ve zehirli mantarların tadının yenilebilen mantarlarınkinden farklı olmadığını, etinin rengi, kokusu ve tadı ile bir mantarın zehirli olup olmadığının anlaşılamadığını, bu nedenlerle zehirli ve yenilebilen mantarları birbirinden ayırt etmenin çok zor olduğundan yabani mantarların yenmemesi gerektiğini kaydetti.
KARACİĞER-BÖBREK YETMEZLİĞİNE NEDEN OLUYOR
Mantarlar hakkındaki yanlış inançların da zehirlenme olaylarını artırıcı etki yaptığını, bu bilgilere güvenerek mantar yemenin kesinlikle doğru olmadığını vurgulayan Aralan, zehirli mantar yenmesi sonrasında bulantı, kusma, ishal gibi mide-bağırsak sistemi bulguları, sersemlik, göğüs ağrısı, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ateş, ağızda metal tadı, karın ağrısı ve terleme gibi belirtilerin gelişebileceğini, karaciğer-böbrek yetmezliği ve koma hali hatta ölüm olabileceğini söyledi.
SON KULLANMA TARİHİNE DİKKAT EDİLMELİ
Aralan, “Zehirlenmenin önlenmesindeki tek çare, doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi ve mantar tüketilmek istenen durumlarda bandrolü ve son kullanım tarihi uygun olan kültür mantarının tercih edilmesidir” ifadelerine yer verdi.
İSTANBUL/İHA
