Trump Kudüs yangınına elinde benzinle koşuyor

Trump Kudüs yangınına elinde benzinle koşuyor

ABD Başkanı Kudüs ısrarından vazgeçmiyor. Netanyahu’nun Washington ziyareti öncesi İsrail basınına konuşan Trump, ülkesinin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma sözünü unutmadığını söyledi. “Görevim süresince İsrail’i kınamayacağım” dedi. İşgal yerleşimlerine ise karşı çıktı.

ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma ısrarını sürdürüyor. İsrail’de Başbakan Benjamin Netanyahu’ya yakın Hayom gazetesine bir mülakat veren Trump, İsrail’in son dönemde artırdığı işgal yerleşimleri, barış görüşmeleri ve İran konularına da değindi. Trump’ın, mülakatın yayımlanmasından bir gün önce, gazetenin sahibi olan, ayrıca ABD’de çok sayıda kumarhanesi bulunan iş adamı Sheldon Adelson’ı Beyaz Saray’da akşam yemeğinde ağırladığı belirtildi. Röportajın, Netanyahu’nun 15 Şubat’da yapacağı ABD ziyaretinden kısa bir süre önce yayımlanması da dikkat çekti.

Trump, Hayom muhabirinin bir sorusu üzerine seçim sürecinde ve sonrasında sık sık tekrarladığı, ülkesinin İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma sözünü unutmadığını söyledi. Trump, “Bu kolay bir karar değil. Uzun yıllardır tartışılıyor. Kimse bu kararı almak istemiyor, ancak ben bunun üzerinde ciddi olarak düşünüyorum” diye konuştu. Trump’ın bu konudaki muhtemel bir hamlesi, aynı zamanda Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasına yönelik bir adım olacak. Zira İsrail, Kudüs’ü başkenti ilan etse de bu karar uluslararası toplum tarafından tanınmıyor. Bu nedenle diğer ülkelerin İsrail büyükelçilikleri Tel Aviv kentinde bulunuyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 2009 yılında kabul edilen kararda İsrail hükümetinin Kudüs’ü başkent yapan kararı için “İsrailli işgal güçlerinin kutsal kent Kudüs hakkında gerek yasama gerek yargı olarak empoze ettiği kanunlar yasadışıdır” deniyor. BM, Kudüs’ün uluslararası statüde olmasını tavsiye ediyor. ABD’de, Bill Clinton’ın Başkan olduğu 1995 yılında çıkarılan yasayla İsrail Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması karara bağlanmıştı. Ancak o tarihten bu yana bütün ABD Başkanları, yasanın uygulanmasını ‘ulusal güvenlik’ gerekçesiyle ertelemişti.

Trump, Hayom’a verdiği mülakatta İsrail’in Filistin topraklarında inşa ettiği yerleşim birimlerine de değindi. Yeni yerleşimlerin inşa edilmesinin barış için iyi olduğuna inanmadığını belirten Trump, “Halihazırda sınırlı bir bölge var. Her bir yerleşim yeri için toprak aldığınızda daha da az yer kalıyor. Bütün seçenekleri incelememiz gerekli” diye konuştu. Öte yandan Trump, Filistin’le İsrail arasında barışın sağlanabileceğine hala inandığını ifade ederek “Onlarca yıldır devam eden bir sürecin içindeyiz. Pek çok kişi bunun başarılamayacağını düşünüyor. Benim etrafımdaki birçok zeki insan da bir anlaşmaya varılamayacağını iddia ediyor. Ben buna katılmıyorum. Bence bir anlaşmaya varabiliriz ve bunu yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Trump ayrıca Filistinlilere yönelik ihlalleri nedeniyle İsrail’i kınamayacağını belirterek şunları söyledi: “Görevim süresince İsrail’i kınamak istemiyorum. İsrail’in kınama ve zorluklar konusunda uzun bir tarihi var. Ben İsrail’i çok iyi anlıyorum ve takdir ediyorum. İnanıyorum ki barış İsrail için de mükemmel olacak.”

WASHINGTON GÜNLÜĞÜ

VİZE YASAĞINDA GERİLİM BÜYÜYOR

Göreve geldiği gün yedi Müslüman ülkenin vatandaşlarına vize yasağı koyan bir kararname çıkaran Trump’a, mahkemeden kötü haber geldi. Temyiz mahkemesi, Donald Trump’ın imzaladığı vize yasağının durdurulmasını oybirliğiyle onayladı. Eski başkanlar George W. Bush, Jimmy Carter ve Barack Obama tarafından atanan üç yargıçtan oluşan heyetin açıklamasında “Bu konuda hüküm vermenin mahkeme yetki alanına girmediği iddiasının, ABD’nin anayasal demokrasisinin temel yapısına zıt düştüğü” belirtildi. Trump ise Twitter’dan yaptığı açıklamada “Mahkemede görüşürüz. Ulusumuzun güvenliği söz konusu!” diyerek konuyu Yüksek Mahkeme’ye kadar götürmeye niyetli olduğunun sinyalini verdi. Ancak bu mahkemedeki sekiz yargıçtan dördünün Demokrat, dördününse Cumhuriyetçi olması nedeniyle davanın kilitlenebileceği ifade ediliyor. Öte yandan konuya ilişkin açıklama yapan Washington eyalet Başsavcısı Robert Ferguson, “Devlet Başkanı dahil kimse hukuktan üstün değildir” dedi. Söz konusu kararname, federal mahkeme kararıyla durdurulmuş, ABD Adalet Bakanlığı ise temyiz mahkemesine başvurarak kararın yeniden uygulanmasını talep etmişti. Trump, kararnameyi iptal eden hakimi ‘sözde yargıç’ diye nitelemişti.

PUTİN’LE GÖRÜŞTÜĞÜ KONUYU BİLMİYORMUŞ

ABD Başkanı Trump’ın, geçen haftalarda Rus mevkidaşı Viladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesine ait ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Reuters ajansının üç hükümet yetkilisine dayandırdığı haberine göre, görüşme sırasında konu, ABD ile Rusya arasında 2010’da imzalananan nükleer silahların azaltılması anlaşmasına geldi. Bu sırada Trump, konuşmaya ara vererek kurmaylarından konuya ilişkin bilgi aldı. Daha sonra Putin’e, anlaşmanın ABD’nin değil, Rusya’nın yararına olduğunu söyledi. Seçim sürecinde anlaşmayı iptal etmeyi vaadeden Trump,  Bu habere Beyaz Saray Sözcüsü Rence Preibus’tan sert tepki geldi: “Başkan Trump’ın ne konuşulduğunu bilmemesi sözkonusu değil. Başkan, Beyaz Saray’dan sürekli haber sızdırılmasından büyük endişe duyuyor. Bunlar mevcut protokollere aykırı ve potansiyel suç niteliği taşıyor.” Trump, seçim kampanyası döneminde söz konusu mutabakatı ‘Obama’nın yaptığı bir başka kötü anlaşma’ olarak nitelemiş, anlaşmanın Rusya’ya nükleer silah üretme izni verdiğini, ABD’ye ise bunu yasakladığını iddia etmişti. -REUTERS

ABE’YLE ÜÇ HAFTADA İKİNCİ BULUŞMA

ABD Başkanı Donald Trump, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile başkan seçildikten sonra ikinci defa bir araya geldi. Trump, başkan seçildikten sonra ilk görüştüğü yabancı lider olan  Abe’yi bu kez Beyaz Saray’da konuk etti. Başbakan Abe’ye bugünkü Beyaz Saray  ziyaretinde maliye, dışişleri ve ticaret bakanları eşlik etti. İki liderin daha sonra golf oynamak için Florida’daki Palm Beach’e gittikleri belirtildi.

17-02/11/11kr10.jpg

Beyaz Saray yetkilileri, buluşmanın iki ülkenin güçlü  ittifakı ve derin ekonomik ilişkilerinin kanıtı olduğunu vurguladı. Japonya Başbakanı, Washington’a “ABD-Japonya Gelişim ve İstihdam  İnisiyatifi” adlı paketle gitti. Resmi olmayan rakamlara göre pakette ABD’de 1 milyon 700 bin yeni istihdam yaratılması ve 400 milyar dolar değerinde yeni pazarlar oluşturulması gibi ekonomik önlemler bulunuyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN