İmamoğlu: Sorumlu olduğumuz yolları 12 saat içinde açtık

Yoğun kar yağışının etkilediği İstanbul'daki son duruma ilişkin açıklamada bulunan İBB Başkanı İmamoğlu, "İBB olarak sorumlu olduğumuz alanlarda 12 saat içinde birebir burada da takip ederek, sahada da takip ederek büyük bir ekiple, valilikle sıklıkla kurduğumuz irtibatlarda hangi noktada irtibat varsa, kendi yetki alanımızla ilgili 12 saatte akışkanlığı sağladığımızı duyurmak isterim" dedi. Mağdur olan vatandaşlardan özür dileyen İmamoğlu, 'balıkçıya gitti' tartışmasına da değindi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da adeta hayatın durmasına neden kar yağışının ardından son duruma ilişkin AKOM'da açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu, İBB olarak sorumlu oldukları alanda 12 saatte kontrolü sağladıklarını belirterek mağdur olan vatandaşlarda özür diledi. Kar yağışı olduğu sırada Sarıyer'deki bir balıkçı restoranında olmasına ilişkin olarak çıkan tartışmalara da değinen İmamoğlu, "Bu konunun devletin imkanları kullanılarak bir MOBESE kamerasının böylesi bir magazinsel, kaotik bir sürecin parçası yapılacak şekilde servis edilmesinin sağlanmasının takipçisi olacağım. Çok önemli bir meseledir bu, kişisel de bir meseledir. Bu konudaki düşüncemi İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya ile dün ve bugün paylaştım" ifadelerini kaydetti.

'12 SAATTE AKIŞKANLIĞI SAĞLADIK'

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İBB olarak sorumlu olduğumuz alanlarda 12 saat içinde bire bir burada da takip ederek, sahada da takip ederek büyük bir ekiple, valilikle sıklıkla kurduğumuz irtibatlarda hangi noktada irtibat varsa, kendi yetki alanımızla ilgili 12 saatte akışkanlığı sağladığımızı duyurmak isterim. Bu başarılı bir zaman dilimidir.

İnsanların araçlarını bırakması halinde bile evlerine erişebilmesi noktasında, kesintisiz metrobüs hatlarını çalıştırdık. Metrobüs güzergahında 33 iş makinemiz sürekli çalıştı. Vatandaşlarımızı gidecekleri yere eriştirmek konusunda çaba gösterdi. O bölgedeki ilçe belediyelerini bizzat aradım. 2004'te 16 saat araçta mahsur kalmış biriyim, neyin nerede ihtiyaç olduğunu biliyorum. Metrobüs hattını sabaha kadar devam ettirdik.

Köylerimizle ilgili çalışmalara yoğunlaştık. Bu sabah Sayın Valimizle Hadımköy-TEM gişelerinde yığın halinde bekleyen TIR'lara yönelik çözüm arayışlarımız sürüyor.

SÖYLEYECEĞİMİZ TEK ŞEY VAR, ÖZÜR DİLERİZ

İstanbul'u sorunsuz bir noktaya taşıdık bugün itibarıyla. Bütün sorunları aştık. Kar süreçlerinde 20 milyon insanın -16 diyoruz ama mültecisiyle, öğrencileriyle, konuklarıyla 20- sorunsuz bir süreç yaşamasını beklemek hayalcilik olur. Elbette mağdur ettiğimiz, yolda değil 5 saat 1 saat bile beklettiğimiz vatandaşlara söyleyeceğimiz tek şey var, özür dileriz. Ama bu bir doğal afet sürecidir. Kimsenin burnunun bile kanamaması sevindiricidir. İddiayla söylüyorum ki günün sonunda, hızlı ve kaliteli bir çalışma yapılmıştır. Dilini bozmayan ve kurumları ayrıştırmayan, burada bulunduğu gibi omuz omuza hissetmeye çalıştığımız bir süreç yönetilmiştir. Büyük oranda insanlarımızın hızla normal hayata döndükleri bir süreç oldu.

KAR YAĞIŞI DEVAM EDECEK Mİ?

Karla ilgili bir öngörü önümüzde yok, bir miktar yağış ihtimali var önümüzdeki günlerde. Makul yağışların karın erime süreçleriyle ilgili de iyi olabileceği ifade ediliyor. Dünyanın iklimle mücadele ettiği bir ortamda kuraklığın konuşulduğu bir noktada bu kar yağışının barajlara etkili bir biçimde yansıyacağını, doluluk oranının yüzde 70'lere oturacağını ifade etmek isterim.

RESTORAN TARTIŞMALARI

Benim yoğun bir gündemde çalışırken böyle bir yemeğe gitme meselemin bu kadar gündeme taşıtılmasını ve bu süreçle ilgili manipülasyonu şaşkınla takip ettiğimi ifade etmek isterim.

Bir büyükelçi ile Türkiye'nin en yoğun ilişkide bulunduğu bir ülkenin ana temsilcisi ile yenilen bir yemekten bahsediyoruz. Bu yemek daha önce İBB'yi ziyaret etmiş, kendisi ile resmi bir görüşmemizi yapmış, akabinde böyle bir buluşmayı tasarlamış bir belediye başkanıydım. 20-25 gün önce netleştirmiştik, mekanı da belirlemiştik. Gizli bir yemek değil bu, kamuya açık bir alan. Her yeri cam pencere olan benim 23 yıldır gittiğim bir mekan. Orada yaşanan bazı hususlar beni üzmüştür tabii ki, neticede şeffaf bir yemekti.

Sayın Büyükelçi bu kara rağmen verdiği söz gereği bir gün önce Ankara'dan İstanbul'a gelmişti. Gün boyu yaptığım çalışmalardan sonra bir vakit dilimi ayırıp oraya gidip bu resmi buluşmayı -tabii ki hususi bir tarafı da var- eşlerimizle birlikte yaptık. Sohbet ettik, yemeği, ülkemizi, İngiltere ilişkilerini konuştuk. Bir İBB Başkanı'nın karla mücadele kadar dünyanın bu tarz ülkelerinin büyükelçileriyle ilişki kurması da sorumluluğudur.

30 ay içinde belki de tarihinde ilk defa bu kadar yoğun dış ilişkiler konusunda ilgi gören bir İstanbul yönetimi var... Bunun hakkını vermek zorundayım. Tabii ki sürecin sonrasıyla ilgili tarafı beni çok ilgilendiriyor. Oradan görüntü verildi birileri tartıştı, savundu, hakaret etti... Bunlar bir kenara, beni ilgilendirmiyor, ilgilensem işimi yapamazdım. Bir belediye başkanının 1-2 saat başka bir yere gitmesi kadar doğal bir şey olamaz. Sahada on binlerce kişi var, yardımcılarım, genel sekreterim var... İBB insanların aklındaki gibi her şey anlamını taşımıyor bizim için her şey hepimiz demek...

TAKİPÇİSİ OLACAĞIM

Sonrası önemli, bu konunun devletin imkanları kullanılarak bir MOBESE kamerasının böylesi bir magazinsel, kaotik bir sürecin parçası yapılacak şekilde servis edilmesinin sağlanmasının takipçisi olacağım. Çok önemli bir meseledir bu, kişisel de bir meseledir. Bu konudaki düşüncemi Sayın Yerlikaya ile dün ve bugün paylaştım.

BUNUN TALİMATINI KİM VERDİYSE...

Özellikle kamera sistemleri bir kazanın, suçun tespiti için kullanılır. Bunun kuralları vardır. Genel Başkanımız da dile getirdi bazı takip iddiaları, dinlenme vs... Biz bundan çekinmeyiz. Hukuksal tarafı ayrı bunlar varsa eğer... MOBESE gibi hususların ne için kullanılacağı bellidir, olayların, suçların tespitidir. Bu, sürecin parçası yapılarak servis ediliyor, birileri bunu kullanıyor. Bu çok önemli bir meseledir. Bunun talimatını kim verdiyse, kim müsaade ettiyse, önemini bir insan şu an gözlerimin içine bakarak anlayabilir. Mevcut konunun önüne geçmesin diye bu kadar konuşuyorum. Ama hukuki olarak takipçisi olacağımı, mücadelemin devam edeceğini söyleyeyim.

Açıklamalarımı bazı sosyal medya kanalları üzerinden yaptım zaten. Gerekli bulduğum uyarıları yaptım. O anda acil kararlar veriliyordu, biz de onlara eşlik ediyorduk. En doğru bulduğumuz, -ki olayın sıkışıklığı dile geldiği ortamdan itibaren- takip etmeye anbean milletimizi bilgilendirmeye devam ettim. Bugün itibarıyla süreç toparlandı.

BAKANLARIN ATATÜRK HAVALİMANI'NA İNMESİ

Gerçek ve acı meseleler bunlar... Konuşulması gerekenler de bunlar. Bu konuyla ilintili değil demeyelim, çok ilintili. Biz Atatürk Havalimanı'nın heba olmasını istemeyen, kontağını kapattığınız andan itibaren 4 milyar euroluk bir yatırımı çöpe atmış oluyorsunuz... Bu kadar uzmanın anlattığı şu, 'Atatürk Havalimanı kullanılmalı' çöp yaptık... Daha acısı ne? Atatürk Havalimanı pandemide yüz milyonlarca lira harcanarak, güzelim pisti heba edilerek kulübe mantığında bir hastane yapıldı oraya. Gidin bakalım kaç kapasiteyle çalışılıyor içinde ne var. 100 milyonlarca lira harcanıp bir pisti paldır küldün bertaraf etmenin anlamı neydi? Biz Atatürk Havalimanı yaşasın dedik. Uzmanlar gelsin şeffaf biçimde tartışsınlar dedik. O havaalanı orada diye metro, Marmaray yapıldı, 5 yıldızlı oteller yapıldı. Gidin bakalım o oteller yüzde kaç doluluk yaşıyor? Yazık değil mi bu kente? Biz bu kadar zengin miyiz paramızı heba edecek?

ORADA BİNLERCE İNSAN MAĞDUR KALDI

Yeni havalimanın hava akışlarında riskli bir alanda olduğu da tartışılıyor. Atatürk Havalimanın çok daha efektif kullanılacağı iddiaları vardı. Günün sonunda İstanbul Havalimanı açıldı, toplu taşıması yok, Sabiha'nın metro hattı yapılıyor, İstanbul Havalimanınınki yapılıyor... Havalimanı yapmanın böyle maliyetleri de var... Bunları kattığınızda biz hala yeni havalimanı için milyarlarca euro para harcıyoruz.

Orada binlerce insan mağdur kaldı, biz ilgisiz kalmadık. Aradık, gıda, barınma, nakil ihtiyaçları hususunda ne yapılabilir diye aradık, ilgililer ile görüştük. 'Size ihtiyacımız yok' cevabı alındığı için sadece bekledik. Bu terslik yaşandı... Talihsiz görüntülerdi. Birkaç saatliğine bu şehirde kalmak zorunda olan yolcuların birkaç gün mağdur olması da bizim hanemizde sıkıntılı bir pozisyon oluşturdu, umarım bir daha yaşanmaz.

İnşallah bu şehrin yönetimini hep birlikte nasıl yapabiliriz anlayışını en güçlü seviyeye ulaştırmak dileği ile... Bu şehirle ilgili alınacak karar varsa, açıklanacak husus varsa aynı masada olabilme, yan yana durup yan yana konuşabilme beceresini bir sorumluluk olarak - ama seçilmiş ama atanmış kim ise- bu şekilde davranacağımız, şehrimizin her sorununa ortak çözümler bulabileceğimiz günleri hem güzel İstanbulumuz hem güzel memleketimiz ve insanlarımız adına diliyorum."

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (50)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

TBMM Başkanı Şentop: MOBESE kamerası olduğu kesin olarak teyit edilmeli
İmamoğlu iddialara cevap verdi: Bu karede İBB Başkanı neden yok?
Bakan Karaismailoğlu: Asıl sorumlu AKOM'dakiler

Güncel Haberleri