‘Neyi kaybettiğini hatırla’

Bekir Fuat

Mahzun yaşıyoruz. Farkına varmasak, ifade edemesek de hayatımızı, donuk bir şal gibi sarmalayan melal duygusuyla yaşıyoruz. Hep bir eksiklik varmış gibi hissediyoruz. İşimizde, evimizde, sokağımızda, şehrimizde, arkadaşlarımızın yanında hatta ailemizde, birilerinin ya da bir şeylerin noksanlığını duyuyoruz; muallel yaşıyoruz…

Kısacık dünya hayatını imaleli okuduğumuz için, dünyaya haddinden fazla değer verdiğimiz için, yarınları düşünürken bugünümüzü kaçırdığımız ve önem sıralamamızı değiştirdiğimiz için… Kadim evlerimizi, evlerimizi üzerine bina ettiğimiz temellerimizi, oynamaları için evden yolladığımızda rahatça izleyebildiğimiz ve görebildiğimiz çocuklarımıza kucak açan sokakları ve bütünüyle şehirlerimizi kaybettiğimiz için… Delilerimizi, delilere sahip çıkan velilerimizi, yetmiş iki milletin bir arada yaşamasını mümkün kılan değerlerimizi, komşularımızı kaybettiğimiz için… Çiçekleri, ağaçları tanımayan, balıkların ismini bilmeyen fakat siyasetin dehlizlerini erken yaşta keşfeden gençler yetiştirdiğimiz için...

Belki de kalabalıklar içinde hissedilmeyen fakat yalnız kaldığımızda göğsümüze doğru hücum edip nefesimizi kesen keskin bir melal yüzünden… Ve belki de başka birçok şey yüzünden mahzunuz.
Nasıl oldu da yedi yaşındaki çocukların bile bir yerlere/bir şeylere geç kaldığı bir dünya oluşturduk?

Bu sorulara cevap verebilecek takati kalmadığını hissedenlerin hüznüyle yaşayıp gidiyoruz. Her köşe başında yolumuzu kesen, etrafımızda çift sıra dizilmiş işgal ordusu askerleri gibi bekleyen binaların arasında, asfalttan bir gökyüzünün altında, bir yerlere yetişmeye çalışan yedi yaşındaki çocukların peşinde, bakanlık koridorlarında, siyaset dehlizlerinde, plastik çiçeklerin gölgesinde yaşıyoruz.

İçimizde suni şiirlerle, tamamlanmamış aşklarla, söylenmemiş sözlerle, edilememiş küfürlerle, küflü bir hayat yaşıyoruz.

Mahzun yaşıyoruz. Göğsümüzü gökyüzüne açabilecek miyiz? Neyi kaybettiğimizi hatırlayabilecek miyiz?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.