ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise düzenlediği saldırının ardından, hedef alınan altyapının tamamen yok edilmediği öne sürüldü. Askerî kaynaklar ve uydu analizleri, İran’ın nükleer silah üretme kapasitesinin hâlâ sürdüğüne işaret ediyor.
ABD’nin geçtiğimiz günlerde İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine gerçekleştirdiği hava saldırıları, Tahran’ın nükleer programına darbe vurdu. Ancak ABD’li kaynaklara göre bu saldırılar İran’ın nükleer silah üretme ihtimalini ortadan kaldırmaya yetmedi.
CNN’in askeri yetkililere dayandırdığı haberinde, saldırılarda hedef alınan tesislerin ne ölçüde tahrip edildiğinin henüz netleşmediği belirtildi. Kaynaklara göre, tesislerin "tamamen yok edilmediği", bu nedenle İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesinin hâlâ ciddi bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
ABD SALDIRISI TAMAMLANAMADI
Middlebury Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nden Jeffrey Lewis, saldırı sonrası elde edilen uydu görüntülerini inceledi. Lewis, İsfahan tesisine sığınak delici bomba kullanılmadığını ve hasarın sadece yer üstü yapılarla sınırlı kaldığını söyledi. Enstitü, saldırının bu haliyle "tamamlanmamış" olduğunu savunuyor. Lewis ayrıca, İsfahan’daki yer altı tünellerde yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumun depolandığını ve bu materyalin İran için hâlâ potansiyel bir nükleer silah üretim kaynağı olduğunu belirtti.
'UYDU GÖRÜNTÜLERİ HASARIN YETERSİZLİĞİNİ ORTAYA KOYUYOR'
New York Times tarafından yayımlanan uydu görüntülerinde, Fordo tesisindeki dış yapının neredeyse hiç zarar görmediği, sığınak delici bombaların giriş noktalarının ise yalnızca bazı bölgelerde izlenebildiği gözlemlendi. ABD’li üst düzey bir yetkili, Fordo’nun "yok edilmediğini ancak ciddi hasar aldığını" dile getirdi.
Saldırılar sonrası açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, üç nükleer tesisin "tamamen yok edildiğini" iddia etti. Ancak bazı güvenlik yetkilileri bu değerlendirmeye katılmıyor. Genelkurmay Başkanı Dan Caine gibi isimler, saldırıların sadece "ağır hasara" yol açtığını ifade etti.
Trump’ın "yok edildi" ifadesiyle çelişen bu yorumlar, saldırının amacına ulaşıp ulaşmadığına dair belirsizliği artırdı. İran’daki nükleer programın geleceği ise, bu kritik tesislerin hangi ölçüde işlevsiz hale geldiğine ve İran’ın elde kalan materyali nasıl kullanacağına bağlı olacak gibi görünüyor.