Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), 7 Ekim 2023’te başlayan İsrail-Hamas çatışmalarının ardından bölgede gazetecilere yönelik can kayıplarının endişe verici boyutlara ulaştığını bildirdi. Kurumun 27 Mayıs’ta güncellediği rapora göre, Gazze Şeridi, Batı Şeria, İsrail ve Lübnan'da en az 181 gazeteci ve medya çalışanı hayatını kaybetti. Bu sayı, CPJ’nin 1992 yılından bu yana yürüttüğü izleme faaliyetlerinde kaydedilen en yüksek gazeteci kaybı olarak kayıtlara geçti.
Rapora göre, yaşamını yitiren gazetecilerin 173’ü Filistinli, 2’si İsrailli, 6’sı ise Lübnanlıydı. Söz konusu dönemde ayrıca 96 gazeteci yaralandı, 86’sı tutuklandı ve 2 gazeteciden ise hâlâ haber alınamıyor.
“HAKİKATİN PARÇALARI YİTİRİLİYOR”
CPJ Program Direktörü Carlos Martinez de la Serna, çatışma bölgesinde görev yapan gazetecilerin, yoğun bombardıman, altyapı çöküşü, açlık, yerinden edilme ve iletişim kesintileri gibi zorlu koşullar altında çalıştığını vurguladı. Serna, “Ne zaman bir gazeteci öldürülse, yaralansa, tutuklansa ya da sürgüne zorlanırsa, hakikatin parçalarını kaybediyoruz. Bu kayıplardan sorumlu olanlar iki mahkemede yargılanacaktır: biri uluslararası hukuk, diğeri ise tarihin vicdanında” ifadelerini kullandı.
17 GAZETECİ DOĞRUDAN HEDEF ALINDI
Raporda, şimdiye dek 17 gazetecinin ve 2 medya çalışanının İsrail güçlerince doğrudan hedef alındığı ve bu ölümlerin "cinayet" olarak sınıflandırıldığı belirtildi. İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) savaşın ilk günlerinde, medya temsilcilerinin güvenliğini garanti edemeyeceğini duyurduğu hatırlatılan açıklamada, CPJ, gazeteci ölümleriyle ilgili olarak İsrail’e yönelik cezasızlık kültürünün sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
