İsrail'in saldırıları sonucu sağlık altyapısı çöken Gazze'de, yerel ve uluslararası kuruluşların kurduğu sahra hastaneleri, ağır koşullara rağmen yaralılara sınırlı da olsa yaşam umudu sunmaya çalışıyor. Ancak çadır hastanelerin ne donanım ne de kapasite açısından yeterli olmadığı da ifade ediliyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde yürüttüğü saldırılar, sivilleri olduğu kadar sağlık altyapısını da hedef aldı. Gazze Hükümeti’nin medya ofisinin 8 Mayıs’ta yaptığı açıklamaya göre, İsrail şu ana kadar 38 hastaneyi yıktı, yaktı veya hizmet dışı bıraktı. Bu durum, hayatta kalan sivillerin tedavi şansından da mahrum bırakıldığını ve ölüme terk edildiğini gösteriyor.
Yerel, bölgesel ve uluslararası kurumların Gazze’de kurduğu mobil sahra hastaneleri, çöken sağlık sisteminin açığını kapatmak üzere devreye girdi. Ancak bu hastaneler, abluka altındaki Gazze’de ilaç ve ekipman eksikliğiyle mücadele ediyor. Tedavi olanakları oldukça sınırlı.
ÇADIRDA TEDAVİ, SICAK-SOĞUKLA MÜCADELE
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi yerleşkesinde kurulu sahra hastanesi, bu çabalardan biri. Diyabetik ayak kliniğinde görevli Dr. Muhammed eş-Şanti, bu hastanenin artan yaralı ve hasta sayısına cevap verebilmek için kurulduğunu ancak koşulların çok zorlayıcı olduğunu anlattı.
Sekizer yataklı çadırlarda merkezi havalandırma yok, yazın sıcak, kışın soğuk. Haşere problemi yaşanıyor ve birçok temel ilaç eksik. Dr. Şanti, “Yaralıların iltihap kapmaması için uygun ortam şart ama biz imkânsızlıklarla mücadele ediyoruz” dedi.
HASTALAR KİLOMETRELERCE YÜRÜYOR
Sahra hastanesine gelen hastalardan İbrahim ed-Dealise, tedaviye ulaşmak için 4 kilometre yürüdüğünü söylerken, ampüte ayağı iltihaplanan Ebu Ahmed, ilaç bulunamadığı için bacağının bir kez daha ve daha yukarıdan kesilmek zorunda kaldığını anlattı.
SAHRA HASTANELERİ DOLUP TAŞIYOR, BAZILARI KAPANMAK ZORUNDA KALDI
Gazze Sağlık Bakanlığı Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hıms, İsrail’in hastaneleri hedef almasının ardından sahra hastanelerinin devreye girdiğini belirtti. Ancak mevcut durumda bölgede sadece 8 sahra hastanesi faal. Refah’taki BAE’ye ait hastane saldırılar nedeniyle kapandı, kuzeydeki MSF France hastanesi ise tamamlanamadığı için açılamadı.
Ateşkes dönemlerinde görece sakin çalışan sahra hastaneleri, çatışmaların yeniden başlamasıyla birlikte ağır bir yük altına girdi. Tüm hastaneler hasta ve yaralılarla dolu ve devlet hastaneleri gibi ablukadan etkileniyor.
DONANIM VE İNSAN GÜCÜ EKSİKLİĞİ
Kuveyt, Ürdün, IMC ve Kızılay gibi kurumlara ait sahra hastaneleri bölgede hizmet veriyor. Ancak örneğin Han Yunus’taki Ürdün sahra hastanesinde görüntüleme cihazı bozulmuş durumda. Tamir için teknisyen getirildiği halde yedek parça bulunamıyor.
Hıms’a göre, bu hastanelerin tümünün sunduğu hizmet ancak bir devlet hastanesi seviyesinde. “Refah için en az 200 yataklı iki sahra hastanesi, Gazze için ise 400 yataklı bir hastane şart. Tıbbi personel, ekipman ve ilaç temini hâlâ büyük bir sorun” diyerek acil ihtiyaçları dile getiriyor.