İsrail’in Gazze’den alıkoyduğu 30 Filistinlinin cenazesi, ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında Uluslararası Kızılhaç Örgütü (ICRC) aracılığıyla Gazze yetkililerine teslim edildi.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “İşgalci İsrail tarafından ICRC aracılığıyla teslim edilen 30 Filistinlinin cenazesi teslim alındı. Teslim alınan şehit cenazelerinin toplam sayısı 225’e yükseldi.” ifadelerine yer verdi.
Bakanlık, sağlık ekiplerinin cenazeleri muayene, dokümantasyon ve ailelere teslim süreçlerini, “onaylı tıbbi prosedür ve protokollere uygun şekilde” yürüttüğünü belirtti.
CENAZELER HAN YUNUS’TAKİ NASIR HASTANESİNE GETİRİLDİ
Gazze’nin Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi yetkilileri, teslim alınan cenazelerin hastaneye ulaştırıldığını açıkladı. Sağlık ekiplerinin, kimlik tespit çalışmalarını ve incelemeleri sürdürdüğü belirtildi.
Daha önce yapılan açıklamalarda, İsrail’den teslim alınan bazı cenazelerde darp izleri, ellerin kelepçelenmesi, gözlerin bağlanması ve yüz hatlarının tanınmaz hale gelmesi gibi işkence bulgularına rastlandığı ifade edilmişti. Ancak bu cenazelerin üzerinde kimlik bilgisi bulunmadığı bildirilmişti.
KİMLİK TESPİTİ ZORLUKLA YAPILIYOR
Filistinli aileler, İsrail’den isimsiz şekilde gelen naaşları kimlik izleri, giysi parçaları veya kişisel eşyalar üzerinden teşhis ediyor. Yetkililer, bu durumun İsrail ablukası nedeniyle tahrip olan laboratuvarlar ve adli tıp ekipmanı eksikliği yüzünden yaşandığını belirtiyor.
Yeni gelen 30 cenazeye ilişkin olarak hastane yönetimi, naaşların kimlik taşıyıp taşımadığı ya da işkence izleri bulunup bulunmadığı konusunda henüz resmi açıklama yapmadı.
ATEŞKES VE ESİR TAKASI SÜRECİ
İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 10 Ekim’de yürürlüğe girmişti. Anlaşma kapsamında, taraflar belirli sayıda esir ve tutuklunun serbest bırakılmasının yanı sıra Gazze’den alıkonulan cenazelerin de iadesini içeren bir uygulama başlatmıştı.
Gazze Sağlık Bakanlığı, bu kapsamda teslim alınan cenazelerin her birinin kayıt altına alındığını ve uluslararası kuruluşların gözetiminde sürecin sürdüğünü vurguladı.
