Washington Post’un (WP) yayımladığı araştırmaya göre İsrail, Suriye’de Beşşar Esad’ın devrilmesinin ardından güneydeki Dürzi silahlı gruplara silah, istihbarat ve nakit destek sağlayarak Şam’daki yeni yönetimin ülke genelinde otoriteyi merkezileştirme çabalarını zorlaştırmayı hedefledi. Haberde, İsrail’in yeni Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’ya (eski adıyla Ebu Muhammed el-Colani) geçmişte El Kaide bağlantılı bir yapılanmayı yönetmiş olması nedeniyle derin güvensizlik duyduğu aktarılıyor.
Netanyahu, yeni savaş planları için Trump’tan 'yeşil ışık' bekliyor
“İNSANİ YARDIMIN YANINDA 500 TÜFEK” İDDİASI
WP’nin iki eski İsrailli yetkiliye dayandırdığı anlatıma göre, 17 Aralık 2024’te (Esad’ın devrilmesinden dokuz gün sonra) İsrail helikopterleri, “insani yardım paletleri”yle birlikte 500 tüfek, mühimmat ve balistik yelek taşıyan sevkiyatı Dürzi milis yapılanması olarak tanımlanan “Askerî Konsey”e gizlice havadan bıraktı. Habere göre sevkiyat, Şara’nın hızlı yükselişi sonrasında İsrail’in güvenlik kaygılarının artmasıyla devreye alındı.
SİLAH SEVKİYATI NİSAN’DA ARTTI, AĞUSTOS’TA AZALDI
Araştırmada, silah akışının Nisan 2025’te Dürzi unsurlar ile Şara’ya yakın İslamcı silahlı gruplar arasında çatışmaların yoğunlaştığı dönemde zirve yaptığı, Ağustos 2025’te ise İsrail’in Şam’la görüşme arayışına yönelmesi ve İsrailli yetkililerde Dürzi ayrılıkçı yapıların hedeflerinin gerçekçiliğine dair soru işaretlerinin büyümesiyle zayıfladığı kaydediliyor.
“ÖLDÜRÜCÜ OLMAYAN EKİPMAN” VE “AYLIK ÖDEME” İDDİASI
WP’ye konuşan Dürzi liderler ve eski bir İsrailli yetkili, İsrail’in son dönemde tıbbi malzeme ve balistik yelek gibi “öldürücü olmayan” askeri ekipman yardımlarını sürdürdüğünü ileri sürdü. Haberde iki Dürzi yetkili, yaklaşık 3 bin Dürzi milise ayda 100-200 dolar aralığında ödeme yapıldığı iddiasını da dile getiriyor.

“ŞARA İLE ANLAŞMA ARAYIŞI” VE WASHİNGTON’LA GERİLİM
Haberde, İsrail’in Esad sonrası stratejisinin “kuzeydoğu sınırında İsrail’i tehdit edebilecek bir rejimin oluşmasını engellemek” olduğu; Washington’un Şara’nın “aşırıcı görüşlerinden vazgeçtiği” yönündeki beyanlarına temkinli yaklaştığı aktarılıyor. Buna karşılık ABD yönetimi içinde ve Kongre’de Şara’nın Suriye’yi istikrara kavuşturabileceği ve bunun mülteci dönüşlerini hızlandırıp İran etkisini geriletebileceği beklentisinin bulunduğu vurgulanıyor.
WP’ye göre İsrail’in Dürziler üzerinden yürüttüğü bu örtülü çizgi, İsrail ile Trump yönetimi arasında da zaman zaman gerilim başlığına dönüşüyor. Haberde, eski Pentagon yetkilisi Dana Stroul’un “Washington’da İsrail’in adımlarının birleşik ve istikrarlı bir Suriye ihtimalini geriye ittiği yönünde artan bir rahatsızlık olduğu” değerlendirmesine yer veriliyor.
ŞARA: “BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİNİ BÜYÜTÜR”
WP’nin aktardığına göre Şara, Washington’da gazeteye verdiği söyleşide İsrail’in ayrılıkçı hareketlere desteğinin “genişlemeci hedeflerden” beslendiğini savundu ve bunun “Türkiye, Ürdün, Irak ve Körfez ülkeleri için tehdit üretebilecek geniş çaplı savaşları tetikleyebileceği” uyarısında bulundu. Şara ayrıca İsrail ile bir “gerilimi düşürme” anlaşmasına doğru mesafe alındığını söylerken, İsrail’in ele geçirdiği bölgelerden çekilmesi ve “Suriye’nin istikrarını istemeyen aktörlere alan açmaması” çağrısı yaptı.
İSRAİL: “SINIRLARIMIZI KORUYACAĞIZ, DÜRZİ MÜTTEFİKLERİMİZİ SAVUNACAĞIZ”
Haberde, resmi yorum talebine yanıt veren bir İsrail hükümet yetkilisinin, 7 Ekim sonrası dönemde “kuzey sınırı dahil sınır topluluklarını korumaya, düşman unsurların yerleşmesini engellemeye ve Dürzi müttefikleri savunmaya kararlı oldukları” yönündeki mesajı da yer alıyor. İsrail ordusunun ise araştırma için yorum yapmadığı belirtiliyor.
SAHADA “TAMPON BÖLGE” VE KURUM İÇİ TARTIŞMA İDDİASI
WP’nin araştırması, İsrail’in sahada “tampon bölge” uygulamasıyla bazı köylere lojistik ve sağlık desteği sağladığı; İsrail savunma bürokrasisi içinde ise Dürzi unsurların “vekâlet gücüne” dönüştürülüp dönüştürülmemesi konusunda görüş ayrılıkları yaşandığı iddialarına da yer veriyor. Habere göre İsrail tarafı, Dürzi liderler arasındaki iç çekişmeler ve İsrail’in Suriye bataklığına çekilme riski nedeniyle daha kapsamlı bir “proxy” planını rafa kaldırdı.

