İsrail basınında yer alan analizlere göre, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme, Tel Aviv yönetiminin İran, Lübnan ve Gazze başta olmak üzere bölgesel askeri politikaları açısından belirleyici olacak. İsrailli analistler, Netanyahu’nun bölgede yeni çatışma başlıkları açmak istediğini, ancak bu konuda Washington’dan açık ya da örtülü bir onay beklediğini ifade ediyor.
Netanyahu’nun 29 Aralık’ta Florida’da Trump ile görüşmesinden önce İsrail medyasında İran’a olası bir saldırı, Lübnan’ın güneyindeki askeri faaliyetlerin genişletilmesi ve Gazze’de saldırıların yeniden başlatılması ihtimalleri yoğun biçimde tartışılıyor. Buna karşın, Trump’ın Gazze’de çatışmaların sona erdirilmesine yönelik planını ilerletmek istediği ve Netanyahu hükümetindeki bazı aşırı sağcı isimlerin çağrılarına mesafeli durduğu belirtiliyor.
“BÖLGEDE SAVAŞ RÜZGARLARI ESMEYE BAŞLADI”
Maariv gazetesi analisti Avi Ashkenazi, kaleme aldığı değerlendirmede İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in İran’a yönelik tehditlerine dikkat çekerek analizine şu ifadeyle başladı:
“Bölgede savaş rüzgarları esmeye başladı.”
Ashkenazi, Trump’ın Gazze meselesini kapatma konusunda kararlı göründüğünü belirterek, “Trump, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ya da Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in hedeflerini baltalamasına izin vermek istemiyor” değerlendirmesinde bulundu. Trump’ın Suriye’de ekonomik ve stratejik çıkarlar doğrultusunda yeni bir düzen kurulmasına sıcak baktığını savunan Ashkenazi, Lübnan konusunda ise Washington’un, kontrol dışına çıkmadığı sürece İsrail’in güneydeki operasyonlarına sessiz kalabileceğini öne sürdü.
Ashkenazi’ye göre İran, bölgedeki en kritik ve çözümlenmemiş başlık olmayı sürdürüyor. Analist, Tahran’ın nükleer programını askıya almış görünmesine karşın, hava savunma sistemleri başta olmak üzere askeri altyapısını yeniden inşa etmeye yoğunlaştığını savundu. İsrail’in İran’ın füze ve roket kapasitesinin yaklaşık yüzde 50’sini imha ettiğini ileri süren Ashkenazi, Tahran’ın buna karşılık füze ve insansız hava aracı projelerine ağırlık verdiğini iddia etti.
“Soru, savaşın başlayıp başlamayacağı değil savaşın ne zaman başlayacağı.” ifadesini kullanan Ashkenazi, İsrail’in İran’a yönelik askeri planlarını hazır tuttuğunu, ancak bu adım için Trump’ın onayının gerekli görüldüğünü belirtti. Ashkenazi’ye göre Tel Aviv, böyle bir senaryoda ABD ordusunun aktif ya da dolaylı biçimde sürece dahil olmasını istiyor.
İRAN’IN BALİSTİK KAPASİTESİ İSRAİL’DE ENDİŞE YARATIYOR
Kanal 14 analisti Tamir Morag da İran’a yönelik olası saldırılara dikkat çekerek, İsrail’de önceki askeri operasyonların kazanımlarının zamanla aşınabileceğine dair ciddi bir endişe bulunduğunu yazdı. Morag, bu kaygının merkezinde İran’ın, İsrail hava savunma sistemleri için “gerçek bir tehdit” oluşturabilecek ölçekte balistik füze saldırıları düzenleyebilecek kapasiteye yeniden ulaşması ihtimalinin yer aldığını belirtti.
Morag, Netanyahu’nun Trump ile yapacağı görüşmede “İsrail’in İran’a yeni saldırılar başlatma ihtimalinin” ele alınmasının beklendiğini aktarırken, ABD’nin bu tür bir saldırıya nasıl yaklaşacağının henüz net olmadığını vurguladı. Analist, “ABD aktif veya sınırlı bir katılım mı gösterir yoksa yalnızca İsrail’e yeşil ışık mı yakar henüz net değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Morag, 2026 yılında İran’a karşı farklı cephelerden birden fazla askeri operasyon düzenlenmesinin ihtimal dahilinde olduğunu savunarak, sıradaki askeri hareketliliğin önce Lübnan’da, ardından Gazze’de ve daha sonra İran’da yaşanabileceğini öne sürdü.
“ABD’den alınacak izin İsrail’de siyasi başarı sayılır”
Yedioth Ahronoth gazetesi analisti Itamar Eichner ise Netanyahu–Trump görüşmesi öncesinde İsrail’in üst düzey siyasi ve güvenlik kadrolarında yoğun bir diplomasi trafiği yaşandığını yazdı. Eichner’e göre bu temasların amacı, Trump’ı Hamas ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması, İran’ın balistik füze kapasitesinin sınırlandırılması ve İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğünün korunması gibi başlıklarda ikna etmek.
Gazze konusunda temel anlaşmazlığın Hamas’a tanınacak süreyle ilgili olduğunu belirten Eichner, İsrailli yetkililerin Hamas’ın uluslararası bir güç aracılığıyla değil, doğrudan İsrail tarafından silahsızlandırılacağına inandığını aktardı.
