Elazığ’da yaşayan iki arkadaş, geleneksel üretimi bilimsel ilerletiyor, ‘AR-GE’ merkezi gibi çalışıyorlar. Hayvancılık alanından uzak olan iki genç, hobi olarak başladıkları bu yolda şimdi kendilerini üretime adıyorlar…
Elazığ'da, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencisi Hüseyin Göksel Karabulut ve hemşire Cebrail Yalçın, Osmanlı döneminden günümüze gelen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki sultan tavukları üretimi için adeta bir AR-GE merkezi kurdular. Bu iki arkadaş, yıllar önce hobi olarak başladıkları sultan tavukçuluğunda, bugün Türkiye’deki en önemli yerli ırklardan birinin üretimiyle büyük bir adım attılar.
HAYATLARINA SULTAN TAVUKÇULUĞUNA ADADILAR
Hüseyin Göksel Karabulut, küçük yaşlardan itibaren çiftlik hayvanlarına olan ilgisini sürdürerek, yerli tavuk ırkı Osmanlı sultan tavuklarına yöneldi. Karabulut, bu ırkın nesli tükenme tehlikesi altında olduğunu öğrendikten sonra, üretimi konusunda yoğun araştırmalar yaptı. Fırat Üniversitesi'nde Veteriner Fakültesi'ni okuyan Karabulut, bu alanda deneyim kazandı ve zamanla sultan tavuklarını yetiştirmeye başladı.
"Yerli ve milli ırkımızı dünyaya duyurmak istiyoruz" diyen Karabulut, 5 yıldır arkadaşı Cebrail Yalçın ile birlikte, Zafran Mahallesi'nde bir müstakil evi sultan tavukçuluğuna adadıklarını belirtti. Bu ev, sadece tavuk üretimi değil, aynı zamanda AR-GE çalışmaları için de dönüştürülmüş durumda.
Karabulut ve Yalçın, sultan tavukları üzerinde 8 farklı renk çalışması yaparak, bu renklerin üretimini standart hale getirmeyi başardılar. Lavanta, lavanta karyağdı, sarı siyah kolombiya, beyaz siyah kolombiya gibi çeşitli renkleri olan bu tavukları, nesilden nesile aktarılacak şekilde üretiyorlar.
Yalçın, yıllardır sultan tavukları üzerinde renk çalışmaları yaptıklarını ve bu çalışmaların sonucunda tavukların daha çeşitli renklerde üretilmesini sağladıklarını belirtti. "Bundan sonraki hedefimiz diğer 12 rengi de üretim standartlarına oturtmak," dedi.
SULTAN TAVUKLARI ÜRETİMİNDE BÜYÜK BAŞARILAR
Yalçın ve Karabulut'un, sadece yerli üretim yapmakla kalmadıklarını, aynı zamanda bu tavukları isteyen herkese ulaşmalarına da yardımcı olduklarını vurguluyorlar. Bugüne kadar yaptıkları üretimlerin büyük bir ilgiyle karşılandığını söyleyen ikili, sosyal medya üzerinden hem yumurta hem de anaç tavuk satışlarını sürdürerek, daha geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyorlar.
Karabulut, "Sultan tavuklarının üretimini büyük bir özveriyle sürdürüyoruz ve yerli ırkımızın yok olmasına engel olmak istiyoruz" diyerek, bu işi geleceğe taşımayı amaçladıklarını söyledi. Ayrıca, 2022 yılında Afyonkarahisar'da düzenlenen Ulusal Kümes Hayvanları Gösterisi'nde yetiştirdiği siyah sultan tavuğunun Türkiye şampiyonu olmasının, bu süreçteki en büyük ödüllerinden biri olduğunu belirtti.
GELECEK PLANLARI VE GELİŞEN PROJELER
İki arkadaşın sultan tavukları ile ilgili araştırma ve üretim çalışmaları devam ediyor. Gelecek yıllarda bu ırkı dünyaya duyurmayı ve Türkiye'de daha yaygın hale getirmeyi amaçlayan Karabulut ve Yalçın, "Bu özel ve nadide ırkı gelecekte daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyoruz" diyorlar. Hem bu üretimi geliştirmek hem de halkı bilgilendirmek için çeşitli etkinlikler düzenlemeyi planlıyorlar.
Sultan tavukçuluğu konusunda birçok yeniliğe imza atan bu iki arkadaş, müstakil evlerini hem eğitim hem üretim hem de AR-GE merkezi olarak kullanarak, hem yerli üretim hem de yenilikçi çalışmalar ile sektörde fark yaratmaya devam ediyor.