KKM gelir dağılımını ciddi şekilde bozuyor

KKM gelir dağılımını ciddi şekilde bozuyor

TL’nin değer kaybı durdurulamazken, KKM’nin maliyeti her geçen gün artıyor. Finans uzmanı İris Cibre vergisini ödeyen ama sisteme katılamayan halkın vergisinden, parası olana ödeme yapıldığını vurgulayarak ‘’1 milyon TL gelirle KKM’ye giren biri Aralık’tan itibaren üç ayda yüzde 27 getiri sağladı. Bu getirinin ödemesi halkın vergilerinden yapıldı. KKM’de sermayedar fonlanıyor. Gelir dağılımı ciddi şekilde bozuluyor" dedi.

SACİDE DEMİR

Ekonomi yönetiminin aldığı hatalı kararlar TL’de değer kaybını tarihi zirvelere çıkarmaya devam ediyor. Hükümetin 2021’in sonunda devreye aldığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin Hazine’ye ve Merkez Bankası’na olan yükü artıyor. KKM’nin yükü arttıkça halkın ödeyeceği vergi miktarı da yükseliyor.

Karar Gazetesi’ne konuşan Finans uzmanı İris Cibre, vergisini ödeyen ama KKM’ye katılamayan halkın vergisinden, parası olana ödeme yapıldığını vurgulayarak ‘’1 milyon TL gelirle KKM’ye giren biri Aralık’tan itibaren üç ayda yüzde 27 getiri sağladı. Ama hiç parası olmayan çalışan biri o getiriyi sağlayamıyor. Bu getirinin ödemesi Merkez Bankası ve Hazine tarafından halkın vergileriyle sermayedara yapılıyor. Dolayısıyla vergisini ödeyen ama KKM’ye katılmayan halkın vergisinden parası olana ödeme yapılıyor. Halkın vergisiyle KKM’ye girenin kur farkı ödeniyor ve sermayedar fonlanmış oluyor. Bu da gelir dağılımında ciddi bir bozulmaya neden oluyor’’ ifadelerini kullandı.

‘LİRALAŞMA YOK DOLARİZASYON VAR’

Kur Korumalı Mevduat sisteminin söylendiği gibi liraşlaşma yaratmadığını aktaran İris Cibre ‘’KKM gelir dağılımını ciddi anlamda bozan bir enstrümandır. Bunun adına liralaşma deniyor fakat asla liralaşma değildir. KKM dolara endeksli bir enstrümandır. Tam anlamıyla dolarizasyondur. Çünkü dolar getiri elde etmek isteyenler KKM’ye katılım sağlıyor. Kimse yüzde 17 faiz almak için KKM’ye girmez. Sisteme dahil olan kişi doların yükselmesini ister. Bu yüzden dolarizasyon Merkez’in açıkladığı gibi yüzde 55 değil yüzde 70’tir’’ diye konuştu.

‘BU HAFTAKİ KURA GÖRE KKM’NİN MALİYETİ 59 MİLYAR TL’

Aralık ayında KKM’ye giriş kurunun 11.67 olduğunu vurgulayan İris Cibre, ‘’13 Mayıs haftası BDDK bültenine göre giriş kuru 15.43. Giriş kuruna göre Merkez ve Hazine’nin yükü düşüyor ya da artıyor. Aralık ayından itibaren bütün bu girişler doğrultusunda bakıldığında KKM’ye ortalama giriş kuru 13.73’’ dedi. KKM’ye girişleri her hafta tuttuğunu belirten Cibre ‘’Benim tuttuğum verilere göre KKM’nin Hazine’ye ve Merkez Bankası’na toplam maliyeti 59.4 milyar TL. Bu tutarın içinde ödenmiş olan 16.2 Milyar TL de var. Cuma günkü kura göre KKM’nin Aralık ayından beri Hazine’ye maliyeti ise 34.9 milyar TL’’ ifadelerini kullandı.

Bu rakamların tahmini olduğunun altını çizen Cibre BDDK'nın bu verilerin kırılımlarını açıklamadığını söyledi. Aralık ve Ocak’ta Hazine tarafından KKM’ye girişlerin daha fazla olduğunu aktaran İris Cibre ‘’Kurumlar vergisinden istisna edilmesinden sonra şirketler dolar satarak KKM’ye giriş sağladılar. Böylece Merkez Bankası tarafından girenlerin payı yükseldi. Ben ortalama yüzde 54 Merkez Bankası tarafından giriş sağlandığını yüzde 46 ise Hazine tarafından KKM’ye giriş sağlandığını hesapladım. Tabi bunlar takribi rakamlar. Çünkü BDDK net kırılımları açıklamıyor. Kur yükseldikçe bu rakam artacak’’ ifadelerini kullandı.

‘KUR 20 TL’YE ÇIKARSA YÜK 185 MİLYAR TL OLACAK’

KKM’deki vadelere değinen İris Cibre ‘’Şunu belirtmek lazım insanların ne kadar vadede KKM’ye giriş yaptığını bilmiyoruz. Üç ay, altı ay veya bir yıl olarak girenler var. Bu girişlerde bankaların verdiği bir faiz var yüzde 4.25 bir faiz var (üç aylık) yıllık olarak da 17. Bu hafta KKM’ye 29.8 milyarlık bir giriş olmuş. Bu miktarın ne kadarı üç aylık ne kadarı altı aylık veya bir yıllık bilmiyoruz. Dolayısıyla ben üç aylık bağlamış gibi hesapladım. Çünkü çoğunluk üç aylık bağlıyor. Yüzde 4.25 faizi düşmek gerek çünkü o faizi banka ödüyor. Birçok kişi hesaplarken o faizi düşmüyor. Bu TCMB’nin ve Hazine’nin yükünün yanlış hesaplanmasına neden oluyor. 27 Mayıs itibariyle kurun 20 TLye çıktığını varsayarsak KKM’nin Merkez ve Hazine’ye yükü önceki ödemeler de dahil 185 milyar TL olur. Hazine’ye maliyeti 92.7 Merkeze maliyeti 92.1 milyar TL oluyor’’ dedi.

‘31.6 MİLYAR DOLAR REZERV EKSİK’

Merkez Bankası toplam rezervleri 13 Mayıs haftasında sert geriledi. Rezervler, bir önceki haftaya göre 5 milyar 718 milyon dolar azalarak 101 milyar 941 milyon dolar oldu. Sık sık tartışmalara neden olan TCMB rezervlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Finans Uzmanı Cibre, 13 Mayıs haftasında analitik bilançodaki net rezervin swap hariç eksi 61.4 milyar dolar olduğunu vurguladı.

Analitik bilançoda olduğunun altını özellikle çizmek gerek diyen İris Cibre ‘’17 Aralık 2021 tarihinde analitik bilançoda net rezerv swap hariç eksi 58 milyar dolar. O süreçten günümüze kadar Merkez Bankası’na 4.9 milyar dolarlık reeskont girişi olmuş. TCMB, BOTAŞ’a 16 milyar dolar doğrudan satış yapmış. Merkez Bankası tarafından KKM’ye de 29 milyar dolarlık giriş olmuş. İhracatçıların ihracat bedelleri yüzde 25’ten yüzde 40’a çıkarıldı. İki hafta öncesine kadar olan yüzde 25 ihracat bedeli üzerinden iyimser tahminle 10 milyar dolarlık kısmını ihracatçının TCMB’ye sattığı miktar olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu datalar açıklanmıyor’’ dedi.

Bunların tahmini ve minimum rakamlar olduğunu Bu rakamlardan daha fazlası da olabiliceğini söyleyen Cibre ‘’Tüm bunlar toplanıp çıkarıldığında 17 Aralık swap hariç net rezervden 13 Mayıs haftasında olması gereken swap hariç net rezerv eksi 29.8 milyar dolar fakat gerçekleşen eksi 61.4 milyar dolar. Arada 31.6 milyarlık bir fark var, bu rezerv eksik’’ diye konuştu.

TCMB PİYASAYA ÖRTÜLÜ MÜDAHALE EDİYOR

Merkez Bankası’nın normal şartlarda piyasaya doğrudan müdahale ettiğini ve bunu açıkladığını söyeleyen Cibre, TCMB’nin bunu yapmadığını ifade etti. Merkez’in kamu bankaları aracılığıyla piyasaya örtülü olarak müdahale ettiğini tahmin ettiğini aktaran Cibre ‘’Zaten bu gün içinde dolar/TL kurundaki sert iniş çıkışlardan anlaşılıyor. 10-15 bazen de 20 kuruşa kadar çıkan sert dalgalanmalar oluyor’’ dedi.

BDDK’nın bankalara piyasada saat 10 ila 16 arasında işlem yapın talimatını verdiğini hatırlatan Cibre ‘’Çünkü o saatlerde piyasalarda daha fazla likidite var. O saatler dışında likidite azalıyor. Likide azaldığı zaman daha küçük alımlar ve satımlar piyasaya çok daha büyük etki ediyor. Benim tahminime göre Merkez Bankası likidite olmayan saatlerde kamu bankaları aracılığıyla piyasaya daha düşük miktarlarda satış yapıyor. 10-15 kuruşluk aşağı hareketin oluşmasını sağlıyor. Bu kalıcı olmuyor, aynı hızla tekrar yükseliş gerçekleşiyor. Mesela cuma günü 15.95’lerde satış yapıldı kur 15.78-80 kadar düştü. Fakat kur ufak ufak geri döndü ve cuma günü tekrar dolar/TL 15.95’ten kapandı. Örtülü müdahalelerin işe yaramadığı artık anlaşılması gerekiyor. TCMB ya müdahale etmek için satış yapıyor ya da yüklü bir alıcı geliyor. O alıcıya likidite sağlamak için de yapıyor. İkisinden biri ama sonuç değişmiyor rezervler eriyor. Rezervlerin erimesi de ülke ekonomisini kırılgan hale getiriyor. İhracatçısı, ithalatçısı dönüp piyasadan dolarını almak zorunda çünkü bütün maliyetler kur bazlı’’ değerlendirmesini yaptı.

‘KISA VADEDE DIŞ BORÇ 180 MİLYAR DOLAR BRÜT REZERV 101 MİLYAR DOLAR’

Rezervler hızla erirken dış borcun miktarı da artıyor. Türkiye’nin dış borcunun brüt olarak 450 milyar dolar olduğunu anımsatan İris Cibre ‘’Sene sonuna kadar 180 kısa vadeli dış borcumuz var. Bizim brüt rezervimiz 101.9 milyar dolar. Kısa vadeli dış borç 180 milyar dolarken MB'nin elindeki toplam rezerv 101.9 milyar dolar. Merkez Bankası’nın rezerv biriktirmesi lazım ki şirketlerin borcunu ödemesi lazım’’ dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN