Türkiye’nin en önemli narenciye üretim merkezlerinden Hatay’da hasat dönemi, tarihi bir kuraklığın gölgesinde başladı. Son 65 yılın en kurak mevsimiyle mücadele eden üreticiler, ağaçlarını kurtarmak için tankerlerle su taşırken, rekoltede yüzde 50’yi aşan kayıplar yaşanıyor. Samandağlı çiftçi Gökmen Ekiz, ata mesleğini sürdürmek için aracıyı devreden çıkarıp mandalinaları doğrudan tüketiciye ulaştırsa da hem verim düşüklüğü hem de piyasa koşulları çiftçinin yüzünü güldürmüyor.

SON 65 YILIN EN BÜYÜK KURAKLIĞI VURDU
Narenciye bahçelerinde hasadın başladığını ancak verimin hayal kırıklığı yarattığını dile getiren çiftçi Gökmen Ekiz, "Bu sene iklim değişikliği ve su sıkıntısından dolayı bahçemiz geride kaldı ve istediğimiz verimi alamadık. Geçen kış don vurdu, ardından ise barajımız kuruduğu için ciddi bir su sıkıntısı yaşadık. Son 65 yılın en kurak yılı ne yazık ki bizim şansımıza denk geldi. Ağaçlarımızı kurtarabilmek için tankerlerle su çektiğimiz zamanlar oluyor" dedi. Verim kaybının boyutunu rakamlarla açıklayan Ekiz, "Normal şartlarda bir ağaçtan 300 ile 350 kilo arasında ürün alırken, bu sene mevsim değişikliği ve su sıkıntısından dolayı bir ağaçtan ancak 150 kilo verim alabiliyoruz" şeklinde konuştu.
ARACILARI ARADAN ÇIKARIP DOĞRUDAN TÜKETİCİYE SATIYOR
Ata mesleği olan çiftçiliği zor şartlar altında sürdürmeye çalışan Gökmen Ekiz, emeğinin karşılığını alabilmek için kendi pazarlama yöntemini geliştirmiş durumda. Ürünlerini toptancılara veya hale vermek yerine, sosyal medya ve diğer kanallardan aldığı siparişlerle doğrudan tüketiciye ulaştırıyor. Ailesiyle birlikte topladığı mandalinaları özenle paketleyip kargoya veren Ekiz, İstanbul, Ankara, İzmir, Çanakkale ve Bursa gibi büyükşehirlere gönderim yapıyor. Ekiz, "Bahçemizde hiçbir şekilde zehirli ilaç kullanmıyoruz. Bu sayede ürettiğimiz sağlıklı ürünlere talep oluyor. Aracıyı ortadan kaldırdığımız için fiyatlarımız kilogram başına 30 TL ile 40 TL arasında değişiyor" ifadelerini kullandı.

"EMEĞİMİZİ VE KÂRIMIZI ARACILAR ALIYOR"
Doğrudan satış yaparak daha iyi bir fiyat elde etse de piyasadaki genel durumun çiftçinin aleyhine işlediğini vurgulayan Ekiz, aracıların kâr marjına dikkat çekti. Ekiz, "Biz bu kadar uğraştan sonra ürünü hale verdiğimizde 15-20 TL’ye satabiliyoruz. Ancak marketler aynı mandalinayı 40-50 TL’ye satıyor. Genelde bizim kârımızı ve emeğimizi aracılar ile tüccarlar alıyor. Ben doğduğumdan beri bu bahçenin içindeyim. Tek amacımız, emeğimizin karşılığını alarak ayakta kalmak ve tüketiciye sağlıklı ürünler ulaştırmak" diyerek sözlerini tamamladı.
