Prof. Dr. Hakan Kara, siyasi yapıdaki sorunlar çözülmeden ekonomik toparlanmanın mümkün olmadığını vurguladı. Kara'nın mesajı, ekonomik krize karşı uygulanan para politikalarının yetersiz kaldığına dikkat çekiyor.
Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan kriz derinleşirken, uzmanlardan gelen uyarılar da sertleşiyor. Merkez Bankası’nın eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı dikkat çekici paylaşımda, ekonomik krizin kökenine işaret etti. Kara, son 10 yılda yaşananların ışığında, sadece para politikalarıyla Türkiye ekonomisinin düzeltilemeyeceğini vurgulayarak, “Parasal olmayan sorunlar parasal tedbirlerle çözülemez” dedi.
HAKAN KARA’DAN MANİDAR PAYLAŞIM: “PARASAL OLMAYAN SORUNLAR…”
Türkiye ekonomisinde yaşanan derin kırılmaya dikkat çeken Merkez Bankası eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, son 10 yıla damga vuran ekonomik gelişmelere gönderme yaptı. Kara’nın değerlendirmesi, ekonomiyle ilgili alınan parasal önlemlerin yetersizliğine ve krizin asıl nedenlerinin ekonomik değil, siyasi olduğuna işaret etti.
“Parasal olmayan sorunlar parasal tedbirlerle çözülemez” ifadesi, Kara’nın Türkiye’nin son yıllarda uyguladığı ekonomi politikalarını değerlendirdiği en çarpıcı çıkışlardan biri olarak yorumlandı. Uzmanlara göre bu çıkış, doğrudan olmasa da siyasi yapının ve demokrasi standardının ekonomi üzerindeki belirleyici etkilerine işaret ediyor.
SİYASİ GELİŞMELER EKONOMİYİ SARSIYOR
Ekonomi yönetimi, Türk lirasındaki değer kaybını durdurmak, enflasyonu kontrol altına almak ve dolar rezervlerindeki erimeyi engellemek amacıyla üst üste düzenlemeler açıklıyor. Ancak ekonomistler, bu tür parasal müdahalelerin etkili olabilmesi için siyasi istikrarın da sağlanması gerektiğini savunuyor.
Mart ayında yaşanan dikkat çekici bir gelişme, ekonomideki kırılgan yapıyı gözler önüne serdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilip tutuklandığı 19 Mart’ın hemen ardından, Merkez Bankası rezervlerinde sert düşüşler yaşandı. Bu durum, siyasi belirsizliğin döviz rezervleri üzerinde yarattığı baskının bir göstergesi olarak değerlendirildi.
MAHFİ EĞİLMEZ: “EKONOMİK SORUNLARIN TEMELİ HUKUK VE DEMOKRASİDEKİ EROZYON”
Hakan Kara'nın değerlendirmesine benzer bir yorum da Eski Hazine Müsteşarı ve Ekonomist Mahfi Eğilmez’den geldi. Eğilmez, kişisel blogunda kaleme aldığı yazısında, ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin tek başına yeterli olamayacağını vurguladı.
Eğilmez, “Bu kararlar, kimi bilerek kimi bilmeyerek yapılan yanlış uygulamaların ve demokrasideki gerilemenin sonucudur” diyerek, Türkiye’de artan risk algısının ekonomi üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu ifade etti. Eğilmez’e göre, para politikası araçlarıyla çözülmeye çalışılan bu kriz, ancak hukuk devleti ilkesine dönüş ve demokrasi standartlarının yeniden inşasıyla aşılabilir.
EKONOMİDE ÇIKIŞ İÇİN SİYASİ REFORM ŞART
Uzmanların ortak görüşü, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu darboğazdan çıkabilmesi için sadece ekonomik değil, aynı zamanda yapısal ve siyasal reformların da hayata geçirilmesi gerektiği yönünde. Ekonomi yönetiminin parasal sıkılaştırma politikaları kısa vadeli etki yaratabilse de, kalıcı çözüm için demokrasi, hukuk ve şeffaflık gibi temel unsurların güçlendirilmesi gerektiği dile getiriliyor.