Otomotivde tarife depremi! Kim ayakta kalacak, kim yıkılacak?

Otomotivde tarife depremi! Kim ayakta kalacak, kim yıkılacak?

Trump yönetiminin ithal araçlara ve parçalara yönelik yeni gümrük vergileri, küresel otomotiv endüstrisinde dengeleri alt üst etti. %25'lik ek vergi sonrası bazı fabrikalar durdu, sevkiyatlar askıya alındı. Yerli üreticiler ve geri dönüşümcüler için bir fırsat penceresi aralansa da, karmaşık tedarik zincirleri ve artan maliyetler nedeniyle bu savaşın net bir kazananı olmayabilir. Fiyat artışları ve istihdam kayıpları kapıda.

BARAN BEKİ

ABD Başkanı Donald Trump'ın ithal araçlara getirdiği %25'lik gümrük vergisi ve çelik/alüminyum ithalatına uygulanan benzer oranlardaki tarifeler, küresel otomotiv endüstrisinde adeta bir şok dalgası yarattı. Henüz mürekkebi kurumayan bu kararların ardından bazı üreticiler ABD'ye araç sevkiyatını durdururken, Kanada ve Meksika'daki fabrikalarda da kepenkler indi.

ABD'deki tedarik zincirlerinde işten çıkarmalar başladı. Analistler bu durumdan tarafların son derece zararlı çıkacağını belirtirken, bu tarife savaşının gerçek kazananının kim olacağı ise büyük bir muamma.

abd-yerli-uretici-uretim-bandi

YERLİ ÜRETİCİLER İÇİN FIRSAT MI?

İlk bakışta, tarifelerin ABD'li çelik ve alüminyum üreticileri ile batarya geri dönüşüm sektörü için bir avantaj yaratabileceği düşünülüyor. Yıllardır Çin'in haksız rekabetinden şikayet eden Amerikalı metal üreticileri, %25'lik verginin kendilerine nefes aldıracağını umuyor.

Benzer şekilde, özellikle elektrikli araç (EV) motorlarında kullanılan ve büyük ölçüde Çin'den ithal edilen nadir toprak elementlerine (terbiyum ve disprosyum gibi) Çin'in ihracat kısıtlaması getirmesi, yurt içi batarya geri dönüşümünü daha cazip hale getiriyor. Geri dönüştürülmüş materyaller, hem tedarik güvenliği sağlıyor hem de potansiyel olarak ithal ürünlerden daha ucuza mal olabilir.

Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var. Yerli üreticilerin artan talebi karşılayabilmesi için ciddi yatırımlar yapması gerekiyor ve bu tarifelerin ne kadar süre yürürlükte kalacağı da belirsiz. Ayrıca, ABD'nin mevcut batarya geri dönüşüm kapasitesi henüz istenen seviyede değil ve bu altyapıyı kurmak zaman ve para gerektiriyor. Tedarik zincirlerinin tamamen yerli olmadığını, bazı ara ürünlerin hala sınırlar ötesinden geldiğini de unutmamak gerek.

tesla-ve-honda-abd-tarife

AVANTAJLI GÖRÜNENLER VE GİZLİ RİSKLER

Tarifelerden en az etkilenecek gibi görünenler, üretiminde yüksek oranda yerli parça kullanan markalar. Örneğin, Amerikan Üniversitesi Kogod İşletme Okulu'na göre Tesla'nın bazı modellerinde yerlilik oranı %80'i bulurken, Honda'nın araçlarındaki ortalama yerli içerik oranı %63 civarında. Bu durum, bu markalara rakiplerine göre bir miktar avantaj sağlıyor gibi dursa da, tehlike tamamen geçmiş değil.

Çünkü günümüz otomotiv endüstrisinde hiçbir üreticinin tedarik zinciri %100 yerli değil. Her marka, az ya da çok, ithal parçalara bağımlı. Özellikle Çin'in neredeyse tekel olduğu bazı kritik materyaller konusunda yaşanacak bir kısıtlama, tamamen elektrikli araç üreten Tesla gibi markaları dahi zor durumda bırakabilir.

bmw-san-luis-uretim-hatti

MALİYETİ NE KADAR KARŞILAYABİLECEKLER?

BMW gibi bazı markalar Meksika'da ürettikleri modeller için tarife maliyetini 1 Mayıs 2025'e kadar üstleneceğini açıklasa da, Stellantis (Chrysler, Dodge) Kanada'daki bazı üretim hatlarını geçici olarak durdurma kararı aldı. Kanada ise bu duruma sessiz kalmadı; ABD'nin tarifelerine misilleme olarak geniş bir yelpazedeki Amerikan ürünlerine (otomobil parçaları, gıda, giyim gibi) kendi %25'lik gümrük vergilerini yürürlüğe koydu ve ABD'nin otomobil tarifelerini Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) şikayet etti.

Audi ise Avrupa'dan araç ithalatını askıya alıp, mevcut stokları eritmeye odaklanmış durumda. Marka, 2 Nisan'da yürürlüğe giren %25'lik ABD gümrük vergisinin ardından, o tarihten sonra ABD limanlarına ulaşan yeni araçların teslimatını ve dağıtımını askıya aldı. İddialara göre binlerce Audi aracı limanlarda bekletiliyor ve bayilere "ikinci bir duyuruya kadar" sevkiyat yapılmasına izin verilmiyor.

abd-audi-q5-tarife

AUDİ SATIŞLARI ASKIYA ALDI, ÇOK SATAN Q5'E ÜZÜCÜ HABER

Bayilerin elinde yaklaşık 37.000 araçlık (yaklaşık 2 aylık satışa denk gelen) bir stok bulunuyor ve şu an için bu stoktan satış yapılıyor. Audi'nin ABD'de üretim tesisi olmaması, onu bu tarifelere karşı özellikle daha çok savunmasız bırakıyor. Markanın ABD'de en çok satan aracı olan Q5, Meksika'daki San Jose Chiapa fabrikasında üretilmesi ve ABD/Kanada parça içeriğinin çok düşük olması (%2 civarı) nedeniyle tarifelerden ağır şekilde etkilendi ve artık pazardaki satışına imkansız gözüyle bakılıyor.

Kaynaklar, Q5'in birden fazla tarife ile karşı karşıya kalabileceğini (25% genel otomobil vergisi, 25% Meksika'dan ithalata vergi ve potansiyel olarak 2.5% USMCA uyumsuzluk ücreti) ve toplam vergi yükünün %52.5'i bulabileceğini iddia ediyor. Bu durumun, modeli ABD pazarında "satılamaz" hale getirebileceği veya çok ciddi fiyat artışları gerektireceği, şirket içinden veya duruma aşina kaynaklara dayandırılarak belirtiliyor. Audi sözcüsü ise Bloomberg'e yaptığı açıklamada, Q5'i ABD'de satmaya devam etmeyi planladıklarını ve tarifelerin etkisini azaltmanın yollarını aradıklarını ifade etmiş.

Her marka, az ya da çok, ithal parçalara bağımlı. Özellikle Çin gibi, halihazırda farklı alanlarda yüksek ABD tarifeleriyle karşı karşıya olan ülkelerden gelen kritik parçalardaki olası kısıtlamalar, durumu daha da karmaşıklaştırabilir.

abd-vs-avrupa

FİYATLAR ARTACAK, TALEP DÜŞECEK: ASIL KAYBEDEN KİM OLACAK?

Uzmanlar, bu tarife savaşının faturasının eninde sonunda tüketiciye çıkacağı konusunda hemfikir. İthal araçlara gelen %25'lik vergi, araç fiyatlarını modeline göre binlerce dolar artırabilir. Bazı analizlere göre bu artışlar 12 bin doları, hatta lüks segmentte 20 bin dolarları aşabilir. Wedbush Securities analisti Dan Ives, bu durumun yeni araç talebini %15-20 oranında düşürebileceğini öngörüyor.

Artan araç fiyatları ve olası ekonomik durgunluk riski, tüketicinin alım gücünü daha da düşürecektir. Sadece otomobiller değil, diğer temel tüketim mallarındaki olası fiyat artışları da düşünüldüğünde, araç sahibi olmak daha zor hale gelebilir. Bu durum, aynı zamanda fabrikalardaki üretim kesintileri ve işten çıkarmalarla birleştiğinde, madalyonun diğer yüzünün pek de iç açıcı olmadığını görülüyor.

Sonuç olarak, Trump'ın tarifeleri otomotiv endüstrisinde kartların yeniden dağıtılmasına neden oldu. Kısa vadede bazı yerli oyuncular avantajlı gibi görünse de, küresel tedarik zincirlerinin karmaşıklığı ve misilleme riskleri nedeniyle bu "savaşta" net bir kazanan olmayabilir. Otomotiv devleri yeni stratejiler geliştirirken, tüketicileri ve sektörü belirsiz ve muhtemelen daha pahalı bir gelecek bekliyor.

YORUMLAR (1)
1 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN