ÇİFTÇİ TARLASINI BOŞ BIRAKTI
Tarım sektöründe uzun zamandır uygulanan “plansız yönetim”in doğurduğu problemler telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtı. Yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen alanların başında da hayati önemdeki tarım geliyor. Çiftçiyi tarlasını ekmekten vazgeçiren sorunlar konusunda Hükümet 22 yıl sonra adım atmaya karar verdi. Resmi Gazetede yayınlanan karara göre, sektörün güncel durumunun tespiti ve sürdürülebilir politikaların oluşturulması için Tarım Bakanlığı ile TÜİK iki aşamalı ‘Genel Tarım Sayımı’ yapacak.
KRİTİK KARAR GEÇ DE OLSA ALINDI
2001’den bu yana ilk kez yapılacak çalışmayla, tarıma ilişkin güncel veriler toplanacak. Sayım süreci, üretimden nihai tüketime kadar uzanan zincirin tüm aşamalarını kapsayacak. Kayıtlarda olmayan tarım arazileri belirlenecek, bu alanlarda faaliyet gösteren işletmeler tespit edilecek, eğitim faaliyetleri tamamlanacak. İkinci aşamada bu işletmelerin potansiyeli belirlenecek ve bu doğrultuda politikalar oluşturulacak. Uzmanlar ise bu adımın sektörün bitme noktasına gelmeden önce atılmış olması gerektiğine işaret ettiler.

TARIMDA 22 YIL SONRA SAYIM
Tarım sektöründe yıllardır ihmal edilen planlama, yerini piyasanın insafına bırakınca sayımlar da rafa kalktı. Şimdi ise artan gıda kriziyle fiyatlar dizginlenemeyince, 22 yıldır ertelenen tarım sayımının tekrar yapılmasına karar verildi. Sayım süreci TÜİK ve Tarım Bakanlığı iş birliğiyle iki aşamalı olarak yürütülecek. Amaç, üretimden envantere kadar tarımın röntgenini çekip, veri temelli yeni politikaların önünü açmak.
Türkiye’de en kritik sektörlerin başında gelen tarımda alarm zilleri çalınca, ülke genelinde tarım sektörünün güncel durumunu tespit etmek amacıyla kapsamlı bir Genel Tarım Sayımı yapılacak. Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan genelgeye göre, sayım süreci Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş birliğinde iki aşamalı olarak yürütülecek. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren genelgede, günümüzde tarım politikalarının, gıda güvenliğini sağlama ve üretici gelirini koruma yanında çevre ve iklim üzerindeki etkileri de dikkate alarak planlandığı vurgulandı. Bu kapsamda, doğru ve güncel istatistiklerle desteklenecek yeni politikalar için genel tarım sayımının yapılmasının gerekliliği ifade edildi.
Genelgeye göre sayım, Tarım Bakanlığı ile TÜİK arasında imzalanan protokol çerçevesinde gerçekleştirilecek. Süreç iki aşamadan oluşacak. İlk aşamada, idari kayıtlarda bulunmayan tarım arazileri tespit edilecek, tarımsal işletmeler belirlenecek ve ön tarama çalışmaları yürütülecek. Ayrıca, bilgilendirme, eğitim ve tanıtım faaliyetleri yapılacak. İkinci aşamada ise elde edilen bilgiler ışığında, tarımsal işletmeler, işgücü, tarım arazileri, hayvan varlığı, tarımsal alet ve makine envanteri gibi verilere ilişkin saha çalışmaları TÜİK tarafından 2025 yılı içinde tam sayım ve örnekleme yöntemiyle tamamlanacak. Genelgede, bu sürecin aksamadan yürütülmesi için mülki idare amirleri başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gerekli desteği verme çağrısında bulunuldu. Süreçteki uygulama esasları ise TÜİK tarafından belirlenecek.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2001 yılından beri yapılmayan Tarım Sayımı’nın güncellenmesi kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gürer, “İlk tarım sayımı 1927 yılında yapıldı. 1950 yılında yapılan sayım sonrası, 1955 yılında kanunla sonu (0) ile biten yıllarda yapılma kararı verildi. Ortalama on yılda bir sayım yapıldı. Günümüzde ise her beş yılda bir yapılması doğru olandır. AK Parti iktidarı ise 22 yıldır Tarım Sayımı yapmadı. Nihayet yapılması kararı geç de olsa alındı” dedi.
‘NİHAYET PLANLAMADAN SÖZ EDİLMEYE BAŞLANDI’
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım Orman Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, sürekli tarım sayımı yapılması çağrısında bulunduklarını belirterek, planlama için verilerin sağlıklı olması gerektiğini ifade etti. Ülkede Cumhuriyet dönemine geçişle tarıma verilen önemin, tarım verilerinin tarım politikalarının esasını belirlemesini sağladığını ifade eden Gürer, “22 yıldır tarımda planlama kalkıp piyasa tüccara bırakılarak tarım ticari bir alana dönüştürülünce tarım sayımı da rafa kalktı. İklim değişikliği, pandemi süreci, savaşlar tarımın önemini bir kez daha hatırlatınca her ülke kendine yetebilirliği arayışına girdi. Buradan sağlıklı sonuç, verilerin doğru okunması idi. Nihayet AK Parti iktidarı da tarımda planlamadan söz etmeye başladı” dedi. Gürer, AKP iktidarları döneminde planlamadan ve öngörüden uzak uygulamalar ile değişen sekiz Tarım ve Orman Bakanı’nın ayrı uygulamaları nedeniyle tarımın yazboz tahtasına döndüğünü ve bunun da tarımda sorunları katladığını belirtti. Gürer, tarımda yaşanan tüm sorunların nedeninin siyasi iktidarın beceriksizliği olduğunu ifade etti.
ÇEYREK ASIR ARADAN SONRA GELEN KARAR
Gazeteci Ali Çağatay, “Bugün, “yumurta kapıya gelinceye kadar beklemek” deyimini tam anlamıyla ifade edecek bir karar yayımlandı. Türkiye, çeyrek asır aradan sonra “genel tarım sayımı” yapmaya karar verdi. Son kez 2001 yılında Ecevit’in başbakanlığı döneminde tarım sayımı yapılmıştı. Gıda fiyatlarındaki tırmanış engellenemeyince, devletin aklına “kümese tilki; tarlaya fare; bahçeye domuz; ağıla kurt; kovana sinek dadanmış olabilir” şüphesiyle sayım yapmak geldi. Bir minik not aktaralım: Atatürk Cumhuriyet’i kurduktan sadece 3 yıl sonra tarım sayımını yaptırmış, devlet üretme çiftliklerini kurdurmuş, havza bazlı üretimi planlamış ve sonraki 10 yıl içinde Türkiye gıdada kendi kendine yeterli bir ülke haline gelmiştir. Atatürk “deha”dır” ifadelerini kullandı.
