Kütahya'da saat tamirciliği alanında son ustalardan biri olan 71 yaşındaki Kemal Yücer, babasından devraldığı 200 yıllık mesleğini 15 yaşından beri sürdürüyor.
Modern çağın getirdiği dijital dönüşüm ve seri üretim ürünlerin yaygınlaşması, el emeği gerektiren zanaatları ciddi anlamda tehdit ederken, Kemal Yücer, küçük dükkanında zamana meydan okuyor.
Yılların tecrübesiyle her bir parçaya ustalıkla dokunan Kemal Yücer, sadece saat tamir etmiyor, aynı zamanda bir mirasın bekçiliğini yapıyor.
Bu nadir mesleğin ayakta kalması için gösterdiği çaba, Kütahya'nın kültürel dokusunu da koruma altına alıyor.

ASIRLIK ZANAATLAR TEHDİT ALTINDA
Dumlupinargazetesi'nde yer alan habere göre, dijitalleşmenin ve teknolojinin hayatın her alanına girmesiyle birlikte, geleneksel meslekler giderek unutulmaya yüz tutuyor.
El becerisi ve sabır gerektiren saat tamirciliği gibi zanaatlar, genç neslin ilgisini çekmekte zorlanıyor.
Kemal Yücer de bu duruma dikkat çekerek, "Şimdi herkes maaşlı iş arıyor, esnaflık zor meslek" diyor.
Mesleği öğrenmek ve devam ettirmek isteyen çırak bulamamanın üzüntüsünü dile getiren Kemal Yücer, bu ilgisizliğin mesleğin geleceği için büyük bir tehlike oluşturduğunu vurguluyor.
Oysa ki bu zanaatlar, kültürel mirasın en önemli parçalarından biri olarak kabul ediliyor.

SAAT TAMİRİ YAPAN SAATÇİ SAYISI AZALIYOR
Kütahya'da saat tamir dükkanlarının sayısının azaldığını belirten Kemal Yücer, "13 tane saat dükkanı var, tamir işi yapan herhalde 3 tane var" diyerek mesleğin mevcut durumunu gözler önüne serdi.
Küçük tamiratlar dışındaki ağır işleri genellikle kendisinin üstlendiğini ifade eden Kemal Yücer, emekli maaşı ve dükkanından elde ettiği üç, beş kuruşla geçindiğini söyledi.
Özellikle yüz yıllık Osmanlı saatleri gibi antika parçaların tamirinin büyük bir uzmanlık gerektirdiğini anlatan usta, bu mesleğin sadece bir iş değil, aynı zamanda büyük bir tutku ve sevgi gerektiren bir sanat olduğunu vurguladı.
"Zor, meşakkatli bir iş. İstemeyerekten yapılmaz bu iş" sözleriyle mesleğe olan bağlılığını ortaya koydu.

