ZEYNEP ORHAN
23 Nisan'da İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin yerini ve şiddetini önceden tahmin ederek dikkatleri üzerine çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara depremiyle ilgili yeni ve ezber bozan açıklamalar yaptı. YouTube kanalından yayınladığı detaylı analizinde Üşümezsoy, kamuoyunda İstanbul için en büyük tehdit olarak gösterilen Adalar Fayı'nın "ölü" olduğunu ve Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ile bir ilgisi bulunmadığını iddia etti. Üşümezsoy ayrıca, İznik ve Gemlik için yaratılan "17 Ağustos benzeri deprem olacak" söyleminin de bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu belirtti.

"ADALAR FAYI DİYE BİR AKTİF FAY YOK, BU BENİM İÇİN GURUR VERİCİ"
Prof. Dr. Üşümezsoy, 1999 depreminden bu yana tam 25 yıldır savunduğu tezin, son bilimsel çalışmalarla da doğrulandığını ifade etti. "İstanbul'da büyük deprem yapacak denilen Adalar Fayı'nın böyle bir aktif fay olmadığı, Kuzey Anadolu Fayı kolu olmadığı, tarafımdan bütün mücadelem bu konuda olmuştur," diyen Üşümezsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "İznik Gölü'ndeki batık kiliseyi incelemek için çalışma yapan grubun kabul ettiği haritada, benim 99'dan beri kullandığım haritanın birebir üzerlendiğini söylemek benim için gurur vericidir. Buna karşılık bilim dışı sayılırken, ama gerçekten bilim adamları birebir söylediğim haritayı aynen çizmektedirler."
"İZNİK VE GEMLİK İÇİN '99 GİBİ DEPREM' SÖYLEMİ CANLI TUTULUYOR"
Üşümezsoy, KAF'ın orta kolu olarak adlandırılan ve Geyve'den İznik'e, oradan da Gemlik'e uzandığı iddia edilen fay hattı teorisine de sert çıktı. Bu fayın, 17 Ağustos depremi gibi yanal atımlı bir fay olmadığını, Ege'nin gerilme sistemine bağlı normal (düşey) bir fay olduğunu belirtti. Üşümezsoy'a göre bu söylem, bölgede "99 deprem hafızası nedeniyle 99'a benzeyen bir deprem olacak" algısını canlı tutmak için kullanılıyor. Ünlü jeolog, "Oysa 1000 yıl evvel İznik'te olan deprem sonrası gelişen bir sistem söz konusu değildir. Stres birikimi söz konusu değildir. 99 depreminden sonra bu bölgede stres birikmek değil, boşalan bir alandır," diyerek bu bölgelerdeki deprem riskinin abartıldığını iddia etti.

"TEKTONİK BİLMEYENLERİN ANLAMSIZ HARİTALARI"
Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmara'da birbirine paralel birden fazla aktif fay kolu olduğu yönündeki haritaları da "tektonik bilmeyen ve tektonik harita yapan kişilerin yaptığı anlamsız haritalar" olarak nitelendirdi. Bir fay sistemi kırıldığında, enerjinin o hat üzerinde biriktiğini ve "paralel ikinci otoyollar gibi yolda bir fayın çalışamayacağını" belirtti.
İŞTE ÜŞÜMEZSOY'A GÖRE ASIL ANA FAY HATTI
Üşümezsoy'a göre Marmara'daki tek ve ana plaka sınırı, 1999 depreminde de kırılan ve Sapanca'dan başlayıp Körfez üzerinden Hersek Burnu'nun güneyinden geçerek Yalova-Çınarcık kıyısı boyunca ilerleyen hattır. Bu analiz, İstanbul ve çevresindeki deprem riskine dair mevcut tartışmaları yeniden alevlendirirken, riskin odak noktasını da yeniden şekillendirecek nitelikte.
