Aşırı hava olayları en çok Türkiye'yi etkiliyor: Kuraklık 38 yılda 10 kat arttı

Aşırı hava olayları en çok Türkiye'yi etkiliyor: Kuraklık 38 yılda 10 kat arttı

Aşırı hava olaylarındaki değişim üzerine yapılan bir araştırma yurdun, Avrupa ve Akdeniz ülkelerine göre daha yüksek risk altında olduğunu ortaya koydu. Batı Anadolu'ya dikkat çekilen araştırmada son 38 yılda aşırı kuraklığın 10 kat arttığı kaydedildi. Bilim insanlarına göre ise geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız şiddetli sıcaklar ise gelecekte yaşanacak iklimin küçük bir tanıtımı.

El Nino, Basra, Afrika derken dünya ekstrem hava olaylarının etkisinde bir yandan ölümler diğer yandan yangınlarla mücadele ediyor. Türkiye de kavurucu sıcakların etkisi altında zor günler yaşayan ülkelerin başında geliyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile İsviçre Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü (ETH Zürih) iklim bilimcilerinin ortak yayınladığı makale ise aşırı hava olaylarının etkisine ilişkin paniğe düşüren yeni detayları duyurdu.

Evrensel'den Yusuf Yavuz'un haberine göre, çalışmaya göre Türkiye ve çevresi Kuzey ve Batı Avrupa’ya göre aşırı hava olaylarından daha fazla etkileniyor. Çalışmada, Batı Anadolu’nun tamamı riski giderek artan bölge olarak tanımlanırken tüm Avrupa ve Akdeniz’de artıştan etkilenen nüfusu yoğun 10 kent arasında Türkiye’den İzmir ve Ankara yer aldı.

7592358.jpg

Aşırı uçlarda yaşanan hava olaylarındaki değişimi inceleyen bir çalışmaya göre Türkiye, Avrupa ve Akdeniz ülkelerine göre daha yüksek risk altında. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile İsviçre Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü (ETH Zürih) iklim bilimcilerinin ortak yayınladığı makalede, 1979’dan 2016’ya kadar aşırı hava olaylarında yaşanan değişimler ele alınıyor. Batı Anadolu’nun tamamının giderek yükselen bir risk altında bulunduğuna işaret edilen makalede, son 38 yılda aşırı kuraklığın 10 kat arttığı kaydedildi.

AKDENİZ COĞRAFYASI SICAK NOKTALARIN BAŞINDA

Makalenin yazarlarından İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Önol’un verdiği bilgilere göre, gün içinde ani değişen uç (ekstrem) hava olayları, insan kaynaklı iklim değişikliğinin en dikkat çekici sonuçları arasında yer alıyor. Avrupa ve Akdeniz coğrafyası ise Arktik bölgenin ardından, iklim değişikliğinden en çok etkilenen sıcak noktaların başında bulunuyor.


TÜRKİYE AVRUPA’DAN DAHA ÇOK ETKİLENDİ

Çalışma kapsamında araştırmacılar günlük hava olaylarını ve kuraklığı inceleyen 10 farklı iklim indeksini birleştirerek yenilenmiş ‘iklim ekstrem indeksi’ yarattı. Buna göre, 1980’lerin başından 2010’lara gelindiğinde, aşırı kuraklık değerlerinde büyük artış yaşandığı ortaya çıktı. İklim ekstrem indeksindeki artış eğiliminin de haritalandırıldığı makalede, Türkiye ve çevresinin, Kuzey ve Batı Avrupa’ya göre ekstrem hava olaylarından çok daha ciddi biçimde etkilendiği görülüyor.


İZMİR VE ANKARA ARTIŞ YAŞANAN İLK 10 KENT ARASINDA

Türkiye, yüzölçümünün büyüklüğü nedeniyle, 47 ülkenin değerlendirildiği iklim ekstrem indeksinde 13. sırada yer alıyor. Buna karşın Batı Anadolu’nun tamamı, özellikle Ege Bölgesi riski giderek yükselen bir alan olarak tanımlanıyor. Ekstrem hava olaylarının kentsel alanlara etkisine bakıldığında ise tüm Avrupa-Akdeniz bölgesindeki nüfusu yoğun şehirler içinde artış eğiliminin en fazla bulunduğu 10 kent arasında Türkiye’den de iki şehir yer alıyor: İzmir ikinci sıradayken Ankara ise dokuzuncu sırada.


AŞIRI HAVA OLAYLARINDA 10 KAT ARTIŞ

Seçilen 38 yıllık dönemdeki (1979-2016) günlük yağış ve sıcaklık ölçümlerini de inceleyen çalışma, en uçta kalan değerlerin (en yüksek ve en düşük %10’luk dilimlerin) ne şekilde değiştiğini tek bir gösterge ile ifade etmeyi amaçlıyor. Çalışma kapsamında, bu süreçte sıcak ve soğuk günlerle gecelerin yanı sıra, aşırı yağışlı ve aşırı kurak günlerin sayısında da ne yönde değişim olduğu saptandı. Ayrıca, kuraklığın izlenmesi için, aşırı nemli ve aşırı kurak uç değerler de hesaplanırken, zaman içinde bölgedeki değişimler belirlendi. Çalışmanın sonuçları, 1980’lerin başından 2010’lara gelindiğinde, aşırı kuraklık değerlerinin tüm Avrupa ortalaması için üç kat arttığını ortaya koyuyor. Ancak Türkiye’den de birçok kenti kapsayan 30 ila 40 enlemleri arasındaki artış, 10 kata yaklaşıyor.


AKDENİZ KIYILARI DAHA FAZLA İKLİM EKSTEMLERİNE MARUZ KALDI

İklim ekstrem indeksinin Avrupa’daki ve Akdeniz Bölgesi’ndeki 10 yıllık eğilimlerini de inceleyen makale, iklim ekstremlerindeki artışın 21. yüzyılın ilk yarısından itibaren giderek hızlandığını ve 2010 yılında en üst seviyeye çıktığını ortaya koyuyor. 2010 yılı aynı zamanda Türkiye’de de meteorolojik kayıtlara göre şu ana kadar ölçülmüş en sıcak yıl. İndeksteki artış eğilimi haritalandırıldığında ise Türkiye ve çevresinin, Kuzey ve Batı Avrupa’ya göre çok daha ciddi biçimde etkilendiği açıkça ortaya çıkıyor. Özellikle Akdeniz kıyılarının, Avrupa’nın kalanına kıyasla iklim ekstremlerine çok daha fazla maruz kaldığı görülüyor. Bu iki veri, ekstrem iklim olayları sebebiyle risk altındaki alanların belirlenmesini kolaylaştıracak nitelikte.

7592864.jpg


BATI ANADOLU RİSK ALTINDA

Çalışma alanı içinde yer alan 47 ülkeyi göz önünde bulundurarak yapılan sıralamaya göre, iklim ekstrem indeksinde en hızlı artış gösteren ülkeler Bulgaristan, İsrail ve Macaristan. Ancak bu ülkelerin üst sıralarda yer almalarının temel sebebi, daha küçük yüz ölçümüne sahip olmaları. Aynı sıralamada 13. olan Türkiye özelinde düşünüldüğünde, Batı Anadolu’nun tamamını, riski giderek yükselen bir alan olarak tanımlamak mümkün. Bunda, hem sıcaklık hem de kuraklık uç değerlerindeki artışın rolü büyük.

Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu da nüfusu bir milyonun üzerinde olan şehirlerin iklim ekstremlerinden ne ölçüde etkilendiğine ışık tutuyor. Şiddet ve sayısında artış gözlenen uç hava olaylarına maruz kalma, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ının kuzey yarım kürede yaşaması nedeniyle, özellikle nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde daha ciddi zararlara yol açıyor. Üretilen iklim ekstrem indeksi değerlerini, yüksek çözünürlüklü yerleşim alanları haritası kullanarak yeniden hesaplayan çalışmaya göre, artış eğiliminin en yüksek olduğu ilk beş şehrin dördü, Akdeniz coğrafyasında yer alıyor. Bunlar sırasıyla Fes (Fas), İzmir, Marsilya (Fransa) ve Tel Aviv (İsrail).

7592361.jpg

İzmir’in iklim indeksinin yıldan yıla değişkenliği yakından incelendiğinde, 2000’li yılların ortasından itibaren giderek artan ve tüm Avrupa Bölgesi için hesaplanan değerin çok üzerinde bir artış yaşandığı görülüyor. Aslında bu durum, Batı Anadolu’daki Aydın, Manisa, Denizli ve Eskişehir gibi başka şehirler için de söz konusu. Bu kentler, 78 Avrupa şehrini kapsayan listeye üst sıralardan girebilecekken, sıralamanın yüksek nüfus yoğunluğu değerlendirilerek yapılması nedeniyle liste dışında bulunuyorlar. Nüfus yoğunluğu yüksek olan Ankara, bu durumun tek istisnası. Ankara, tüm Avrupa-Akdeniz şehirleri arasında, iklim ekstremlerinin en hızlı arttığı dokuzuncu şehir.


KUZEY AVRUPA’DA SOĞUK GÜN VE GECELER AZALIYOR

Öte yandan, iklim ekstrem indeksinin azaldığı, Rotterdam (Hollanda), Stokholm (İsveç), Manchester (İngiltere), Kopenhag (Danimarka) ve Lille (Fransa) gibi şehirler de bulunuyor. İklim değişikliği nedeniyle ılımanlaşan Kuzey Avrupa’da soğuk gün ve gecelerin sayısında ciddi azalmalar yaşanıyor. Ancak hesaplamaya dâhil edilen 78 şehir içinde yalnızca 17 şehirde iklim ekstremlerinde azalma görülüyor.


70 BİN İNSAN SICAKTAN ÖLDÜ

İklim ekstremlerinin karşılaştırılmalı değerlendirmesinin de yapıldığı çalışmada, Avrupa’da son 500 yılın en şiddetli ve uzun sıcak hava dalgasının yaşandığı 2003 yılı öne çıkıyor. 2003 yılı için yapılan değerlendirmede, Orta Avrupa ve Balkanlar’da sıcak gün ve gecelerde normalin iki katı artış görülürken, Orta Avrupa’dan İskandinavya’ya kadar uzanan bölgede ise beş katlık artış tespit edildi. 2003 yazı hakkında geçmişte yapılan çalışmalar da bahar aylarında başlayan yağış eksikliği ve kuraklığın, toprak neminde azalmaya neden olduğunu ve bu durumun da sıcak hava dalgasını şiddetlendirdiğini ortaya koyuyordu. Nitekim yaşanan sıcak hava dalgası, 70 binin üzerinde insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştu.

7615740.jpg


GEÇTİĞİMİZ HAFTA YAŞANAN SICAKLAR GELECEĞİN TANITIMIYDI

Bilim insanlarına göre geçtiğimiz hafta yaşadığımız şiddetli ve uzun süreli sıcak havası, gelecekte içinde yaşanacak iklimin küçük bir tanıtımını yaptı: Ülkenin birçok noktasında 50°C’ye varan sıcaklık ölçümleri ve gelen rekorlar. Yine 2022 yazında İngiltere’de meteorolojik kayıtlarda ilk kez 40°C’nin üzerinde bir sıcaklığın yaşanması, Kanada’da 49,5°C sıcaklığın ölçülmesi veya Şubat 2020’de Antarktika’da kaydedilen 18,3°C’lik sıcaklık rekoru, ardı arkası kesilmeyen iklimsel rekor ve meteorolojik afet haberlerinin iyi birer örneği. Şiddeti giderek artan yağışlar nedeniyle yaşanan seller de bu olayları destekliyor. Ancak her gün bir yenisi eklenen bu olayların hiçbiri tesadüfi değil: Sera gazı salımındaki artış, şiddetli hava olaylarının dopingli bir sporcu gibi rekorlara koşmasına neden oluyor.

Öte yandan sıcaklık artışıyla Kanada ve Sibirya’nın Arktik alanlarındaki donmuş toprağın çözülmesi ve bu nedenle meydana gelen doğal yangınları söndürmenin imkânsız hale gelmesi endişe yaratıyor. Ülkemizde de sıcak hava dalgaları ve kış kuraklığının, orman yangınlarının sayısını ve etkilenen alanları artırdığı daha sık gözlemleniyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN