Bakan Soylu: Biz, kimsenin göçmen deposu değiliz

Bakan Soylu: Biz, kimsenin göçmen deposu değiliz

Türkiye'deki mülteciler için Avrupa Birliği mali yardım aracı, ilave fon desteği ve geçici koruma altındaki Suriyelilerin Suriye'ye dönüşüyle ilgili yol haritasına sahip olduklarını belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz kimsenin göçmen deposu değiliz ve olmayacağız. Gitmek isteyen istediği yere gider, kimsenin göçmen bekçisi olamayız" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde düzenlenen Göç Kurulu Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

"Göç ile alakalı yaptığımız hemen her açıklamada 'düzenli göç', 'düzensiz göç', 'kaçak göç' ayrımı yapıyoruz" diyen Bakan Soylu, "Düzenli göçü yönetmek tabirini kullanırken de çok dikkatli bir terminoloji ortaya koymaya çalışıyoruz. Ortada bir yönetim hatası varsa burada bir politika veya politikasızlık vizyon veya vizyonsuzluk söz konusudur. Türkiye, başından itibaren başı sonu belli olan bir göç politikası ortaya koymuştur" ifadelerini kullandı.

turkiyedeki-gocmen-sayisi.jpg

"GÖÇ, AVRUPA BİRLİĞİ'NDE ÇATLAKLAR OLUŞTURDU"

Türkiye'deki Suriyelilerin sayısını 3 milyon 629 bin olarak açıklayan Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

* Bugün 2011'deki noktada olmadığımızı biliyoruz, yarın da bugünkü noktada olamayız. Mesela, Rusya-Ukrayna Savaşı hiç hesapta yoktu. Göç açısından bizi çok etkilemedi ama Avrupa açısından gelecekte nasıl sonuçlar üreteceğini bilmiyoruz.

* Göç henüz Avrupa Birliği'ni parçalamadı ama çatlaklar oluşturduğunu biliyoruz. Avrupa'nın kenar ülkeleriyle içerideki ülkeleri arasında, bu konuda ihtilaflar, zaman zaman katı ithamlar yaşanıyor.

* Uluslararası Göç Örgütü, 2050 yılına kadar iklim değişikliği nedeniyle 200 milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde yer değiştirebileceğini ifade ediyor. Türkiye'nin tutarlı bir göç politikası var.

goc-kurulu-toplantisi-ne-zaman.jpg

"GÖÇ SADECE BİR SINIR MESELESİ OLARAK BAKIYORLAR"

* Göçe insani, göçe medeni ve gerçekçi bakmak durumundayız. Batı şu anda göç konusunda farklı ikilemler yaşamaktadır. Her alanda gelişmişler ama göç konusunda sanki dün kurulmuş çadır devleti gibi davranıyorlar.

* Göçe sadece bir sınır meselesi olarak bakıyorlar. Göç, sadece Yunanistan ile Türkiye arasında, Türkiye ile İran, Türkiye ile Suriye, İran ile Afganistan arasında veya havalimanlarında gerçekleşen bir mesele değildir.

turkiyedeki-multeci-sayisi.jpg

"TOPLAM 69 BİN 375 ÖLÜME İTME, GERİ İTME VAKASI GERÇEKLEŞTİ"

* 2020, 2021 ve 2022 yıllarında, Ege'de ve batı sınırlarımızda, toplam 69 bin 375 ölüme itme, geri itme vakası gerçekleşmiştir. Bu geri itmeler neticesinde 170 göçmen hayatını kaybetmiş, 708 göçmen ise yaralanmıştır. Bunların hepsinin kayıtları tutulmuş, hepsi uluslararası tüm mahkemelere, uluslararası tüm kurumlara gönderilmiştir.

* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 11 kişinin öldüğü bir geri itme vakasından sonra Yunan güvenlik güçlerinin hukuk ihlali yaptığına karar vererek Yunanistan'ı tazminata mahkum etti. Yani Yunanistan'ın tavrı Avrupa'yı bile utandırır hale geldi ama hala Türkiye'ye karşı algı operasyonlarını birlikte yapmaya çalışıyorlar.

* Yunanistan'ın insanlık dışı muameleleri ve eylemleri hem görüntüler hem de uluslararası raporlar ile gözler önüne serildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda gerçekleştirdiği hitaplarında, Yunanistan'ın insanlık dışı muamelelerini açık açık, yüzlerine karşı, belge ve görselleriyle anlattı.

goc-kurulu-toplantisi-nedir.jpg

"GÖÇ KONUSUNDA BİR DURUŞUMUZ VAR"

* Biz kimsenin göçmen deposu değiliz ve olmayacağız. Göç konusunda bir duruşumuz ve tavrımız var, bunu sürdürmeye kararlıyız ve yükün eşit paylaşımında ısrarlıyız. Gitmek isteyen istediği yere gider, kimsenin göçmen bekçisi olamayız.

* Ülkemizdeki Suriyeli sayısı 2013-2016 arasında yani savaşın en şiddetli olduğu zaman diliminde 12,5 kat artmıştı. 2018'den beri ise Türkiye'deki göçmen Suriyeli kardeşlerimizin sayısı aynı kaldı, üstelik buradaki doğumlara rağmen. 2018'de 3 milyon 623 bindi, halihazırda sayı 3 milyon 629 bin kişidir.

* Sınır ötesinde hayatı normalleştirdikçe bu akım durdu. Batı'nın yapması gereken buydu, Türkiye'ye vereceği destek buydu. İran, Afganistan ve Pakistan ile kurması gereken ilişki tam da buydu. Yani göçü kaynağında durdurmaya çalışmak, oradaki hayatı normalleştirmeye çalışmak, orayı istikrarsızlıktan kurtarmaya çalışmak, oradaki vekalet savaşlarına son vermek.

turkiyede-kac-multeci-var.jpg

"GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞLERİ SAĞLAYACAĞIZ"

* Temel hedefimiz, gönüllü geri dönüşlerdir. Onurlu, gönüllü, güvenli geri dönüş yaklaşımıyla insanların tekrar ülkelerine, güvenli bölgelere dönmesini sağlıyoruz. Biz nasıl ki gelişlerini yönettik, nasıl ki buradaki tüm süreçlerini yönettik, Allah'ın izniyle onurlu, güvenli, gönüllü geri dönüşlerini de sağlarız. Bunun için çalışıyoruz, planlamalarımızı oluşturuyoruz. Şu ana kadar 529 bin Suriyeli kardeşimiz bu kapsamda geri döndü.

* 2019'da 201 bin Afgan kaçak göçmen yakalamıştık, geçen yıl 70 bin, bu yıl ise halen 94 bin. 2020'de sınırda engelleme sayımız 505 bindi. Bu yıl ise 10'uncu aydayız, 234 bin.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN