Kayseri'de yaşayan bir vatandaşın başına gelen siber dolandırıcılık olayı, bankacılık sektöründe yeni bir dönemin kapılarını araladı.
Mağdur vatandaşın vadeli hesabındaki 25 bin TL'si, bilgisi ve onayı dışında başka bir hesaba aktarıldı.
Aynı anda, adına 48 bin TL ihtiyaç kredisi çekilerek bu miktar da başka hesaplara transfer edildi.
Yaşanan bu olay, tüketicinin başvurusu üzerine Tüketici Hakem Heyeti tarafından detaylı bir şekilde incelendi.
BİR DAKİKA İÇİNDE İKİ İŞLEM, BİR İNSANIN YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY DEĞİL
Mağduriyetini gidermek için bankaya başvuran vatandaş, kredi çekimi ve para transferi için kendisinden herhangi bir onay mesajı gelmediğini belirtti.
İtiraz dilekçesi vermesine rağmen banka hesaplarına bloke konulmaması, mağduriyetini daha da derinleştirdi.
Tüketici Hakem Heyeti, konuyu aydınlatmak için bir bilirkişi atadı. Bilirkişi raporu, olayın çözümünde kritik bir rol oynadı.
Raporda, 25 bin TL'nin havalesi ile 48 bin TL'lik kredinin çekim ve aktarım işlemlerinin sadece bir dakika arayla gerçekleştirilmesinin, 'hayatın olağan akışına ters' olduğu vurgulandı.
Uzmanlar, normal bir insanın bu kadar kısa sürede bu kadar karmaşık bir işlemi gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
BANKA, 93 BİN TL ZARARI ÖDEMEK ZORUNDA KALDI
Bilirkişi raporunun bu tespitleri ışığında Tüketici Hakem Heyeti, dolandırıcılık olayının tüketicinin kontrolü dışında, sistemsel bir zafiyetten kaynaklandığına hükmetti.
Heyet, dolandırıcıların çektiği 25 bin TL ve 48 bin TL kredi tutarlarının toplamıyla oluşan 73 bin TL'lik ana paranın yanı sıra, faiz ve diğer masraflarla birlikte toplam 93 bin TL'lik zararın banka tarafından karşılanmasına karar verdi.
Bu karar, bankaların siber güvenlik önlemleri konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini gösteren emsal niteliğinde bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Mahmut Şahin
"BU BİR SİSTEM İŞİ, BANKANIN SORUMLULUĞU VAR"
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, banka dolandırıcılığı vakalarının son dönemde arttığını ve bu konuda çok sayıda şikayet aldıklarını ifade etti.
Mahmut Şahin, şunları söyledi:
"Bankalar bu tür olaylarda genellikle 'Siz şifreyi girmişsiniz, onaylamışsınız' savunmasını yapıyor. Oysa Yargıtay'ın da daha önce verdiği kararlar var. Bu tür sistemsel olaylarda bankaların sorumluluğu vardır.
Tüketicinin hesabının ya da telefonunun ele geçirilmesi, bankadaki sistemin ele geçirilmesi, tüketicinin engelleyebileceği bir durum değil. Bu, tamamen bankanın sorumluluğundadır."
Mahmut Şahin, "Bir dakika içerisinde kredi çekip, yine bir dakika içerisinde başka bir hesaba aktarmak bir tüketicinin yapabileceği bir iş değildir. Bu bir çete, bir sistem tarafından yapılmaktadır" diyerek bankaların güvenlik önlemlerini artırması gerektiğine dikkat çekti.
TÜRKİYE'DE İLK DEĞİL AMA EMSAL NİTELİĞİNDE
Mahmut Şahin, "Hırsız içerideyse kapı kilit tutmaz" sözüyle bankaların kendi iç güvenliklerini sağlamasının önemine vurgu yaptı.
Bilirkişi raporuna dayanarak alınan bu kararın, bankacılık sistemindeki güvenlik açıklarından mağdur olan binlerce tüketici için bir umut ışığı olduğunu belirtti.
Bankacılık ve siber güvenlik uzmanlarına göre bu olay, bankaların siber saldırılara karşı kullandıkları güvenlik sistemlerini gözden geçirmeleri ve müşteri hesaplarının korunmasına yönelik daha etkin önlemler almaları gerektiğini gösteriyor.
