İzmir'in Bergama ilçesi, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, çok katmanlı yapısıyla Anadolu'nun zengin geçmişini adeta bir kitap gibi gözler önüne seriyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Bergama (Pergamon) Antik Kenti'nde süren kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında yeni bir heyecan verici buluntuya sahne oldu.
GİZEMLİ HAVUZDAN ÇIKAN ROMA DÖNEMİ ESERİ: MOZAİKLİ EV'İN SIRRI ÇÖZÜLÜYOR!

Geçen yıl eylül ayında başlayan çalışmalar kapsamında, Bergama Antik Kenti'ndeki 'Kızıl Avlu'nun yakınında bulunan ve "Mozaikli Ev" olarak adlandırılan yapı kompleksinde derinleşen kazılarda, taş avlunun içerisindeki bir havuzda Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen bronz bir kazan bulundu.
Kazı Başkanı ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Sezgin, bu keşfin bilimsel açıdan büyük önem taşıdığını vurguladı. Kazanın, orijinal kullanım konumunda ve bozulmamış şekilde bulunmuş olması, dönemin günlük yaşamına, teknolojisine ve kullanım pratiklerine dair doğrudan bilgi sunması açısından eşsiz bir fırsat sunuyor.

Prof. Dr. Sezgin, "Mozaikli Ev" kompleksinin çok önemli bir yapı olduğunu belirterek, zeminin mozaiklerle kaplı olmasının, burasının dönemin önde gelen yöneticilerinden birine ya da Hıristiyanlık döneminde çok önemli bir din adamına ait olabileceğini düşündürdüğünü ifade etti.
1400 YILLIK TERK EDİLİŞİN ARDINDAKİ SIR: BRONZ NEDEN YERİNDE KALDI
Kazı Başkanı Sezgin, havuzun bir yüzme havuzu değil, yağmur sularının veya kaynak sularının toplandığı, kullanım amaçlı bir rezervuar olduğunu açıkladı. En ilginç detay ise, bu havuz ve tüm binanın muhtemelen Milattan Sonra 7. yüzyılda, belki de Arap akınları döneminde terk edilmiş olması. Yapı, doğal nedenlerle yıkıma uğramış ve bir daha kullanılmamış. İşte bu enkazın içinde, oldukça iyi korunmuş bronz kazana ulaşıldı.

Prof. Dr. Sezgin, "Antik dönemde özellikle bu tür yapılarda bronz, pahalı ve değerli bir materyaldi. Gündelik yaşamda en yaygın kullanılan malzemeler seramik olsa da, bronz daha özel alanlarda, özel amaçlarla kullanılırdı. Burada ele geçen bronz kazan, yerinde orijinal konumunda, olduğu gibi ele geçti. Yani antik dönemde kullanılmış, terk edilmiş ve bir daha dokunulmamış. Bu durum, yapının son kullanım evresindeki materyalleri olduğu gibi gösteriyor ve o dönemin kültürel anlayışı, kullanım biçimi ve gündelik yaşamı hakkında doğrudan bilgi veriyor" dedi.
ANADOLU BRONZ İŞÇİLİĞİNİN MİRASI: "İŞÇİLİĞİ BUGÜNLE BİREBİR AYNI"

Kazanın muhtemelen havuzdan su alıp taşımak amacıyla kullanıldığını düşündüklerini belirten Prof. Dr. Sezgin, kazanın mutfak yapısına su taşımak için de kullanılmış olabileceğini ekledi. Kazanın teknik özelliklerine de değinen Sezgin, "Bu kazan çekiçleme tekniğiyle yapılmış. Günümüzde de benzeri teknikler özellikle Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi yerlerde geleneksel olarak uygulanıyor. Bronz işçiliği Anadolu'da binlerce yıldır süregelen bir gelenek. Bizim burada bulduğumuz kazan da bu geleneğin yaklaşık 1400 yıl öncesine ait bir örneği. İşçilik ve teknik, neredeyse birebir günümüzle aynı" ifadelerini kullanarak hayranlığını dile getirdi.
Restorasyon ve temizlik işlemleri tamamlanan bu benzersiz bronz kazanın, yakın zamanda Bergama Müzesi'nde sergilenmesi planlanıyor.
