CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde, marangoz atölyesinde iş arkadaşı tarafından hava kompresörüyle yaralanan ve hastanede yaşamını yitiren 15 yaşındaki Muhammet Kendirci’nin ölümüyle ilgili açıklama yaptı.
Nazlıaka, “Muhammet’i kaybettik. Eğer MESEM adı altındaki bu sömürü çarkı durdurulmazsa, başka evlatlarımızı da kaybedeceğiz. Muhammet için ve MESEM’de hayatı elinden alınan tüm çocuklar için de eksiksiz, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma yürütülmelidir. İşyerinden hastane yönetimine, denetimsiz bırakan kurumlardan faile kadar yargı önüne çıkarılmalı, tüm sorumlular hesap vermelidir” ifadelerini kullandı.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE İHMALLER ZİNCİRİ
Nazlıaka, Muhammet’in yaşadığı ölümün, Türkiye’de çocukların sömürüye nasıl itildiğini ve korunaksız bırakıldığını gösterdiğini belirterek, “Bu ülkede bir çocuk, ‘eğitim’ adı verilen bir düzenin parçası olarak işe gönderiliyor ve sonunda işkenceyle hayatını kaybediyorsa, ortada sadece bir suç değil; derin bir iktidar ve politika krizi vardır” dedi.
Ailenin aktardığına göre, failin ilk aşamada serbest bırakılması ve ardından yurt dışına kaçmaya çalışması, soruşturmanın ciddiyetten uzak yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Nazlıaka, hastanede kritik delillerin çöpe atılmasının, denetimsizlik ve adaletsizliğin somut göstergesi olduğunu ifade etti.
MESEM’DEKİ ÇOCUK ÖLÜMLERİ
2025’in ilk 10 ayında MESEM kapsamında hayatını kaybeden çocuk sayısı 16’ya yükseldi. Nazlıaka, “Bu sistem çocuklara eğitim değil; ucuz işgücü, güvencesizlik ve ölüm getirmektedir. Muhammed’in yakınlarının isyanı, bu düzenin çocukları nasıl öğüttüğünün çığlığıdır” dedi.
Nazlıaka ayrıca, devlet korumasında olması gereken çocukların istismara, işkenceye ve ölüme maruz kaldığını vurgulayarak, yetkililerin ihmallerine dikkat çekti.
"HESAP VERECEKLER"
CHP’li Nazlıaka, “MESEM adı altında yürütülen bu düzen, bir çocuğu ağır ve tehlikeli işlere sürükleyebiliyor. İşyerinden hastane yönetimine kadar tüm sorumlular hesap vermelidir. Bu karanlık çarkı kırmak, bu ülkenin çocukları için geleceği yeniden kurmak bizim tarihsel sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı.
Nazlıaka, Arda Tonbul, Sedat Kurt ve Alperen Uygun gibi MESEM’de ve inşaat sektöründe hayatını kaybeden diğer çocukları da hatırlatarak, tüm sorumluların adalet önüne çıkarılması gerektiğini belirtti.
