Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında yaptığı uzun konuşmada Gazze başta olmak üzere dış politika ve ekonomi gündemine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkın Abdulfettah Sisi'nin ev sahipliğinde gerçekliştirilen 20 dünya liderinin katıldığı Şarm el-Şeyh’teki ‘Barış 2025’ sürecini “barış değil, içi boş iyi niyet beyanı” olarak niteledi; ABD Başkanı Donald Trump’ın Knesset’teki konuşmasını “Siyonizm’e sadakat ilanı ve soykırım işbirliğinin itirafı” sözleriyle eleştirdi. Emekli ve çalışanların geçim sıkıntısına geniş yer veren Davutoğlu, asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını, faiz giderlerinin bütçeyi yuttuğunu, KKM ve KÖİ ödemeleriyle tarihin en büyük servet transferlerinin yapıldığını savundu.
“PEACE 2025 SÜRECİ BİR BARIŞ DEĞİL, TİYATRODUR”
Davutoğlu, uluslararası sistemde yaşanan krize dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Yıllardır uluslararası düzende sistemik bir deprem yaşandığını söylüyorum. Pazartesi günü Tel Aviv ve Şarm El Şeyh’te yaşanan görüntüler bu acı gerçeğin en çarpıcı yansımaları oldu. ‘Peace 2025’ diyerek imzalanan metin bir barış değil; içi boş bir iyi niyet beyanıdır. Soykırımcı rejimin savunma bakanı, rehineler alındıktan sonra Hamas’ın tünellerinin vurulacağını söylüyor.”
“TRUMP, KNESSET’TE SİYONİZMİN ÖNÜNDE EĞİLDİ”
Davutoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Parlamentosu’nda yaptığı konuşmaya da geniş yer verdi:
“Trump zihniyetini ve stratejik hedeflerini Knesset’te ortaya koydu. Birincisi, siyonizm hedefine sadakat. Diyor ki: ‘3000 yıl süren acılara rağmen Siyon’un vaadi hep canlı kaldı.’ Bu sözler bir fanatik siyonistin değil, birkaç saat sonra ağzının içine bakan Müslüman liderlerin önünde şov yapan bir küresel gücün liderinin ağzından çıktı.”
Davutoğlu, Trump’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gereken bir ismi temize çıkarmaya çalıştığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Trump, Netanyahu’ya ‘Bibi harika iş çıkardın’ diyerek övgüler dizdi. Bu harika iş 70 binden fazla insanın katledildiği bir soykırımın itirafıdır.”
“SOYKIRIM SUÇUNA ORTAKLIK AÇIKÇA İTİRAF EDİLDİ”
Davutoğlu, Trump’ın konuşmasındaki diğer bölümlere de değinerek şöyle devam etti:
“Trump, ‘İsrail’e çok sayıda silah verdik, Bibi beni birçok kez aradı ve istediklerini yaptım’ diyor. Bu, soykırım işbirlikçiliğinin açık itirafıdır. BM kararlarını yok sayarak Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepeleri’ndeki işgali meşrulaştırdı.”
Trump’ın “Barış Kurulu” adıyla yeni bir sömürgeci yapı kurmak istediğini söyleyen Davutoğlu, “Trump, bu yapının başkanlığını kendine tescil ettirdi. ‘Her ülke beni başkan olmam için davet etti’ diyor. Bu zihniyet, hegemon bir güç olarak bölgeyi kontrol etme amacındadır” ifadelerini kullandı.
“MISIR’DAKİ ZİRVE, BİR UTANÇ TABLOSUDUR”
Davutoğlu, Mısır’da düzenlenen zirveye katılan Arap ve Müslüman liderlere sert sözlerle yüklendi:
“Trump, zirveden önce konuşmasını yaparak ‘Beni bilerek gelin, bana biat edin’ mesajı verdi. O zirveye giden Müslüman liderler de bunu bilerek gittiler. Gazze soykırımını engellemek için hiçbir adım atmadılar. Bu, uluslararası adalet divanına göre savaş suçlusu birinin huzurunda sergilenen bir utanç tablosudur.”
Davutoğlu, “Bir gün Netanyahu da, Trump da gidecek ama o resim, bu aşağılanmaya tahammül edenler için kara bir leke olarak kalacak” dedi.
“FİLİSTİN HALKI SUMUD’U DÜNYAYA BELLETTİ”
Davutoğlu, konuşmasının Filistin bölümünü duygusal ifadelerle tamamladı:
“Filistinli çocuklar, bir tas çorba için iki yıl bekledi. Bombalarla tanıştılar ama onuru korumayı, Sumud’u yani azimle sabretmeyi herkesten daha iyi öğrendiler. Kardeşin olarak biz buradayız. Umudu da birlikte paylaşacağız. Selam olsun Filistin’in direnen erkeklerine, kadınlarına, çocuklarına. Yaşasın küresel intifada!”
“EMEKLİ, İŞÇİ, GENÇ PERİŞAN HALDE”
Davutoğlu, konuşmasının ikinci bölümünde Türkiye ekonomisine değinerek, “Emekli, işçi, işsiz gençler perişan halde. Asgari ücret açlık sınırının çok altında” dedi.
“Emekli maaşları açlık sınırının yarısına dayanmış durumda. Bir ailede iki emekli olsa bile açlık sınırına ulaşamıyor. Yüksek teknoloji yatırımlarından övünülüyor ama milyonlarca yoksul yaratıldı.”
MÜSİAD Başkanı’nın asgari ücretin gerçek enflasyon üzerinden hesaplanması gerektiği yönündeki açıklamasına destek veren Davutoğlu, “MÜSİAD’ı başkanlarının bu çıkışının arkasında durmaya davet ediyorum” dedi.
“EMEKLİ AYLIKLARI ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNE ÇIKARILMALI”
Davutoğlu, emeklilerin yaşadığı zorluklara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’de emeklilerin ortalama maaşı 340 euro. Almanya’da 1552, İspanya’da 1417, Hollanda’da 2003 euro. Emekli aylıkları asgari ücret seviyesine yükseltilmeli. Emekliler büyümeden pay almalı, sendikalaşmanın yolu açılmalıdır.”
Davutoğlu, emekli ve hak sahiplerine yapılan ödemelerin GSYH’ye oranının Türkiye’de yüzde 3,7 olduğunu, AB ortalamasının ise yüzde 9,8 olduğunu hatırlattı.
“DEVLET DAKİKADA 3,8 MİLYON FAİZ ÖDÜYOR”
Davutoğlu, bütçe politikalarına da değinerek, faiz giderlerindeki artışa dikkat çekti:
“Merkez Bankası Başkanı, faiz yükünün 1 trilyon 425 milyara ulaştığını açıkladı. Devlet dakikada 3,8 milyon, günde 5,5 milyar faiz ödüyor. Bu meblağ, verginin beşte birini yutuyor.”
Kur Korumalı Mevduat sistemini “vahşi bir servet transferi” olarak nitelendiren Davutoğlu, “Bu sistem ülkeye 2,5 trilyon lira yük getirdi. 60 milyar dolarlık faiz yükü oluştu. ‘Nas var’ diyerek din istismar edildi” dedi.
“SANAYİ ÇÖKÜYOR, YABANCI FUTBOLCULAR VERGİ REKORTMENİ OLDU”
Davutoğlu, sanayi sektörünün içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlattı:
“Tekstil sektöründe 100 bin kişinin daha işten çıkarılması gündemde. Ege Sanayi Odası Başkanı, yılın ilk üç ayında firmaların yüzde 80’inin zarar ettiğini söylüyor. Buna rağmen yabancı futbolcu ve antrenörler vergi rekortmeni oldu. Bu tablo, sanayinin durumunu da vergi politikalarındaki çarpıklıkları da gözler önüne seriyor.”
“TÜRKİYE KARA PARA CENNETİNE DÖNDÜ”
Davutoğlu, ülkenin ekonomik görünümünü değerlendirirken sert ifadeler kullandı:
“Ülkemiz, kara paranın 400 milyar seviyesine ulaştığı bir cennet mi, cehennem mi bilemedim. Üreticiyi vuran sahte gübre skandallarından işsizliğe, kadın işsizliğinin yüzde 40’lara çıkmasına kadar tablo içler acısı.”
İçme suyu krizi uyarısında da bulunan Davutoğlu, “Bazı verilere göre 2030, bazılarına göre 2050’ye kadar İstanbul, Diyarbakır, Adana ve Mersin gibi illerimizde içme suyu tükenecek. Bu suç hem merkezi yönetime hem de yerel yönetimlere aittir” dedi.
“BU KARA TABLODAN ÇIKIŞ MÜMKÜNDÜR”
Davutoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu kara tablodan çıkış mümkündür. Yeter ki siyasi ahlak ve temiz siyaset ilkeleriyle ayağa kalkalım. O gün yakındır. Allah’a emanet olun.”
