Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Gazze’deki soykırım, Filistin direnişi, Sumud filosu, Suriye seçimleri ve yeni parti genel merkezinin açılışı dahil pek çok başlıkta kapsamlı mesajlar verdi. Davutoğlu, “Trump’ın mandacı planı karşısında izzetle direnen Gazze halkı, insanlığın vicdanını ayağa kaldırdı” dedi.
Ana muhalefet ve muhalif çevrelerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderlerle aynı karede yer almasını hedef almasına sert tepki gösteren Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Bu fotoğrafın anlık görüntüsünden hareketle günlerdir nezaketsiz yorumlar yapan muhalefet görünümlü rövanşist çevrelere mesajımız açık ve nettir: Geçmişte başka anlık resimler üzerinden bize saldıranlara nasıl eyvallah etmemişsek size de etmeyiz!”
Davutoğlu, devlet töresi ve siyasi nezaket gereği bu tür davetlere icabet ettiklerini belirterek, hem iktidarın kendilerine yönelik bayramlaşmama tavrını hatırlattı hem de muhalefetin gösterdiği refleksin rövanşist bir ruh halini yansıttığını dile getirdi.
“Kınamanın kınamasına bakmaksızın milletimizin hukuku söz konusu olduğunda iktidarı en kararlı şekilde eleştirir, devlet teamülü ve töresi gerektirdiğinde de yine gereğini yaparız.”
“GAZİ MECLİSİMİZ FİLİSTİNLİ ESİRLERİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN SES YÜKSELTMELİ”
Konuşmasının başında Sumud filosu ile Gazze’ye doğru yola çıkan ve daha sonra alıkonulan aktivistleri gündeme taşıyan Davutoğlu, “Mustafa kardeşimize Gazi Meclisimize hoşgeldin diyorum. Sema Silkin Ün, Necmettin Çalışkan ve Mehmet Atmaca için dualarımızla birlikteyiz” dedi. Davutoğlu, İsrail’in saldırganlığına karşı Türkiye’nin caydırıcılığını göstermesi gerektiğini vurgulayarak, “Milletvekillerimizin sağlıklarına halel gelmeden dönüşleri için her türlü tedbir alınmalı” çağrısında bulundu.
7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı’nın ikinci yılı vesilesiyle Gazze direnişine dair uzun bir değerlendirmede bulunan Davutoğlu, direnişin yalnızca bir silahlı kalkışma değil, şiirle, hafızayla, tarihsel adaletle yoğrulmuş bir “izzet hareketi” olduğunu vurguladı. Mahmud Derviş’in dizelerini okuyarak, direnişi “putları yıkan beyaz kanatlı bir neslin haykırışı” olarak nitelendirdi.
“HAMAS’IN TUTUMU ADİL, RASYONEL VE VİCDANİDİR”
Gazze için hazırlanan planın bir barış değil, mandacı bir sömürgeleştirme senaryosu olduğunu söyleyen Davutoğlu, Hamas’ın şartlarının hem insani hem de hukuki açıdan makul olduğunu belirtti. “Bir halkın kendi devletini kurmadan silah bırakmasını kimse bekleyemez” diyen Davutoğlu, Türkiye ve diğer İslam ülkelerinin bu süreçte net tavır alması gerektiğini ifade etti.
BAHÇELİ’YE DESTEK: “KUDÜS PAKTI ÖNERİSİ HAMASİ DEĞİL, ZARURİDİR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türkiye, Mısır, Suriye ve Irak’tan oluşan Kudüs Paktı önerisine açık destek veren Davutoğlu, bu önerinin bölgesel caydırıcılık ve adalet için önemli bir adım olduğunu söyledi. “Bu plan müzakere edilmezse siyonist katillerin önüne bölgesel bir set çekmek zaruret halini alacaktır” dedi.
“İSRAİL ÇÖKEN BİR PROJE HALİNE GELDİ”
İsrail kamuoyundaki bazı değerlendirmeleri aktaran Davutoğlu, İsrail’deki siyasal ve moral çöküşe dikkat çekti. Yedioth Ahronoth gazetesinden Lior Ben Shaul’un yazısını alıntılayan Davutoğlu, “İsrail, dünyanın gözleri önünde çöken bir sömürge projesidir. Nazilerle Siyonistler arasında özde bir fark kalmamıştır” ifadelerini kullandı.
SURİYE SEÇİMLERİ: “GEÇİŞ SÜRECİNİN İŞARETİDİR, UMUT VERİCİ”
Suriye’deki son seçimlere de değinen Davutoğlu, eksiklere rağmen bu sürecin önemli bir demokratik adım olduğunu belirtti. Seçilen vekiller arasında muhalif geçmişe sahip, farklı etnik ve mezhebi gruplardan kişilerin yer almasını “çoğulculuğun ve demokratik olgunluğun işareti” olarak değerlendirdi.
Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Hristiyan temsilcilerin meclise girmesini öne çıkaran Davutoğlu, PYD ile iltisaklı hiçbir figürün meclise girmemesinin de dikkat çekici olduğunu söyledi.
SDG’YE ÇAĞRI: “ŞAM’A KATILMAK EN DOĞRUSUDUR”
10 Mart anlaşmasına atıf yapan Davutoğlu, SDG'nin Şam yönetimiyle entegrasyonunu destekleyerek, “Bölge dışı güçlere yaslanmak artık geçerli değildir. Gerçekçi olan, bölgede kalıcı olacak yapıları güçlendirmektir” dedi.
