Çankırı’da dondurma ustalığını babadan oğula devreden Orkun Gürer, dedesinin Makedonya’dan getirdiği tarifleri bugüne taşımayı sürdürüyor. Dondurmanın tadı resmen hikayelerle dolu. İşte detaylar…
Çankırı’da 28 yaşındaki Orkun Gürer, dedesinin Makedonya’dan getirdiği tariflerle dondurma ustalığını sürdürüyor. Hem dondurmanın tadına hem de işin inceliklerine vakıf olan Gürer, geleneksel tariflere sadık kalarak, dondurma sektöründe kendine sağlam bir yer edinmiş durumda. Dedesi Raşit Şengöz’ün izinden giden Gürer, 2019 yılında açtığı işletmesinde 28 çeşit dondurma üretiminde, tamamen doğal malzemeler kullanarak geleneksel lezzetini modern zamanlarla buluşturuyor.
MAKEDONYA’DAN ÇANKIRI’YA UZANAN DONDURMA SERÜVENİ
Orkun Gürer, dedesinin 1980’li yıllarda Makedonya’dan Türkiye’ye göç etmesinin ardından dondurma işine adım attığını söylüyor. Raşit Şengöz, Türkiye’nin çeşitli illerinde dondurma yaparak geçimini sağladı ve en son 1994 yılında Çankırı’da kendi dondurmacısını açtı. Orkun Gürer, dedesinin dondurma tariflerine sadık kalarak, bu geleneği üçüncü kuşak olarak yaşatmaya karar verdi ve 2019’da kendi işletmesini kurdu.
GERÇEK DONDURMA, GERÇEK MALZEMEYLE YAPILIR
Orkun Gürer, dondurmanın sırlarının sadece tatla sınırlı olmadığını, malzemelerin de bir o kadar önemli olduğunu belirtiyor. “Gerçek dondurma üç ana maddeden oluşur: süt, salep ve şeker,” diyen Gürer, dondurmasında hiçbir şekilde renklendirici, glikoz ya da glüten kullanmadığının altını çiziyor. Ayrıca, saleplerinin dağlardan özenle toplandığını, sütlerinin ise çiftliklerden günlük taze olarak temin edildiğini belirtiyor.
28 ÇEŞİT DOĞAL DONDURMA YAPILIYOR
Gürer, Çankırı’daki işletmesinde 28 çeşit dondurma üretiyor. Bu çeşitler arasında meyveli dondurmalar da bulunuyor. Özellikle karadut gibi meyveleri köylülerden temin ettiklerini ve mevsiminde taze olarak dondurduklarını ifade ediyor. Orkun Gürer, meyvelerin kalitesine büyük önem verdiklerini ve dondurmalarının her zaman doğal tatlar sunduğunu vurguluyor. Gürer, dondurmanın sadece bir tatlı değil, bir zanaat olduğunu ve bu işin arkasında emek olduğunu dile getiriyor.
BİR DONDURMA USTASININ İNCELİKLERİ
Gürer, dedesinden öğrendiği tarifleri geliştirmeye devam ediyor. Dondurma üretiminde sütün kaynama süresi, malzemeyle buluşma süresi ve sütün yağ oranı gibi püf noktaların büyük önem taşıdığını belirtiyor. Orkun Gürer, her bir dondurma ürününün ardında uzun yılların verdiği deneyimin ve emeğin bulunduğunu ifade ederek, dondurmacılığın sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunu dile getiriyor.
ZORLUKLARLA BAŞA ÇIKMAK
Her meslek gibi dondurmacılığın da zorlukları olduğunu belirten Orkun Gürer, dışarıdan bakıldığında basit gibi görünen bu işin aslında pek çok detay içerdiğini söylüyor. “Sütü, salebi ve meyvesi, her biri emek isteyen işler. Kısacası dondurmacılık bir zanaattır,” diyor Gürer.
GELECEĞE YÖNELİK HEDEFLERİ
Orkun Gürer, dedesinin izinden giderek dondurmayı bir sanat haline getirmeyi ve gelecek kuşaklara bu değerleri aktarmayı hedefliyor. Bu zanaati yaşatmaya ve geliştirmeye devam edeceğini belirten Gürer, özellikle yerel üreticilerle iş birliği yaparak, hem lezzet hem de kalite açısından her zaman en iyisini sunmayı amaçlıyor.
Gürer’in hikayesi, dondurmanın sadece bir tatlı olmadığını, bir kültürün ve geleneğin yansıması olduğunu gösteriyor. Makedonya’dan gelen tariflerin torun eliyle şekil alması, kuşaktan kuşağa aktarılan bir lezzet geleneği oluşturuyor.