Adalete olan güven kaybı PanoramaTR’nin Kasım 2025 araştırmasına yansıdı. Şirketin Direktörü Hatem Ete ‘adalet’ kavramının ilk kez seçmenin yüzde 80 düzeyinde şikayetçi olduğu ve en büyük sorunlar listesinde başta gelen ekonominin yanında yer aldığını söyledi. Ete ‘İki yılda seçmen davranışında değişim oldu. Eskiden listede ekonomi ve terör öne çıkarken artık ‘adalet’ kavramı en acil çözüm beklediği alanlardan biri haline geldi. Yargıya güvensizlik ve siyasi davalara ilişkin algı, seçmenin rahatsızlık düzeyini artırdı’ dedi.
SEÇİMİN KADERİNİ KARARSIZ BELİRLER
Anketin oy boyutunu da açıklayan Ete, CHP ile AK Parti yarışının başa baş sürdüğünü, ancak seçimin kaderini eski AK Parti seçmeni olup bugün ‘kararsız’ olan kitlenin belirleyeceğini söyledi. Süreç tartışmalarına yüzde 75’lik kesimin karşı olduğunu aktardı. Oranın AK Parti ve MHP tabanında aynı olduğunu ifade ederek iki partinin oylarının düşüşmeme nedeninin bunun söylemde kalması olduğunu vurguladı: Henüz somut bir adım atılmadığı için seçmen tepki vermiyor. Tahliye, yasa değişikliği olursa tablo değişebilir.
EN BÜYÜK SORUNLAR EKONOMİ VE ADALET
Son anket sonuçlarına göre; CHP ile AK Parti arasındaki yarış başa baş sürüyor. Ancak ilk seçimde eskiden iktidarı destekleyen ama bugün ‘kararsız’ görünen kitle belirleyici olacak. Ülkenin gidişatından memnun olmayanların oranı yüzde 70. Ekonomi dışında artık adaletsizlik de seçmenin en acil çözüm beklediği alan.
Türkiye’nin önde gelen anket şirketlerinden PanoramaTR’nin Direktörü Hatem Ete, katıldığı bir YouTube yayınında “Kasım 2025 Türkiye Siyaseti” araştırmasının sonuçlarını değerlendirdi. 26 ilde toplam 2500 denek üzerinde yürütülen ankete göre; kararsızlar dağıtıldıktan sonra CHP % 36.2, AK Parti % 34.8 seviyesinde görünüyor. Ete, farkın 1-2 puan bandında gidip geldiğini, dönem dönem iki partinin de öne geçtiğini ancak 31 Mart seçimlerinden bu yana genel üstünlüğün CHP’de olduğunu söyledi. Medyascope’a konuşan Ete “19 Mart sürecinin ardından ana muhalefetin maruz kaldığı baskılar sebebiyle kararsızlarda duran CHP’liler büyük oranda geri döndü. Kararsızlar dağıtılmadan iki partinin toplam oyu yüzde 50’yi bulurken, dağıtım sonrası oran yüzde 65-70’e kadar çıktı. Bu durum diğer partilerin hareket alanını daraltıyor. Ayrıca kararsızlar giderek artıyor ve bu kitle büyük ölçüde eski AK Parti seçmeninden oluşuyor. Söz konusu grup muhalefete yönelmiyor. Daha çok sandığa gitmemeyi ya da beklemeyi tercih ediyor. Seçim atmosferi sertleşirse geri dönüş ihtimalleri var” dedi.
MHP DÜŞÜŞTE
Hatem Ete’ye göre; Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla birlikte MHP, 0.5-1 puan arası bir kayıp yaşadı. Bazı seçmenler, Zafer Partisi veya yeni kurulan Anahtar Parti’ye yöneldi. Zafer Partisi, İYİ Parti, Yeniden Refah ve Anahtar Parti gibi aktörler yüzde 2-3 bandında sıkışmış durumda. Hiçbiri yüzde 5–6 bandına ulaşarak güçlü bir ‘üçüncü yol’ alternatifi üretemiyor. DEM Parti’nin oylarında da belirgin bir değişim görülmüyor. Ülkenin gidişatından memnun olmayanların oranı yüzde 70. Ekonomiden memnuniyetsizlik yüzde 80 seviyesinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı başarısız bulanların oranı yarıdan fazla.
PanoramaTR’nin Direktörü Ete, son iki yılda seçmen davranışında dikkat çeken bir değişime işaret etti: “Eskiden listede ekonomi ve terör öne çıkarken artık ‘adalet’ kavramı katılımcıların en acil çözüm beklediği alanlardan biri haline gelmiş durumda. Yargıya güvensizlik ve siyasi davalara ilişkin algı, seçmenin genel rahatsızlık düzeyini artırdı. Katılımcıların yüzde 60’a yakını belediyelere operasyonları adli değil siyasi süreç şeklinde görüyor. Fakat ‘İktidar ülkeyi doğru yönetmiyor’ algısının hakim olmasına karşın seçmenin oy verme davranışında parti aidiyetleri belirleyici olmaya devam ediyor. Bu, özellikle siyasetçilerin ve siyasetle ilgilenen aktörlerin analiz etmesi gereken bir anomali.”
SÜREÇ TOPLUMSALLAŞAMADI
Yeni çözüm sürecine dair ankette ortaya çıkan durumu analiz eden Ete “Toplumun yaklaşık yüzde 60’ı destekliyor ama çok da güvenmiyor. Bu oran AK Parti ve MHP tabanında da değişmiyor. Seçmen henüz keskin bir tepki vermiyor. Tahliyeler, yasa değişikliği gibi hamleler olursa tablo değişebilir. CHP’nin temkinli yaklaşması ve ‘şehit ailelerinin rızası’ gibi vurgular yapması, partinin tabanını konsolide ediyor. Önümüzdeki dönemde çıkacak yasal düzenlemelere de muhtemelen CHP’nin tabanı büyük oranda ‘hayır’ diyecektir. Hükümetin CHP’yi bu gündem üzerinden sıkıştırma stratejisinin şimdilik sonuç vermediği gözleniyor. AK Parti, netameli aşamalar geçene kadar süreci toplumsallaştırmama yönünde bir karar almış gibi. Bu, muhtemel milliyetçi reaksiyonun dozunu düşürebilir” ifadelerini kullandı.
