Gelecek Partili Serkan Özcan: '10 numara' bir skandal ile karşı karşıyayız

İçişleri Bakanı Soylu'nun "Sedat Peker'den ayda 10 bin dolar alan siyasetçi var" sözlerini hatırlatan Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan "Kendi ağzıyla ifşa ettiği, açıklayacağım dediği bir çürümeyi, resmen unutturmaya çalışıyor. '10 numara' bir skandalla karşı karşıyayız. İçişleri Bakanı "ismini vermediği" bir vekilin, mafyadan aylık 10 bin dolar maaş aldığını açıklıyor" diye konuştu.

Haftalık basın toplantısında konuşan Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Sedat Peker'den ayda 10 bin dolar alan siyasetçi var" sözlerini hatırlatarak "Kendi ağzıyla ifşa ettiği, açıklayacağım dediği bir çürümeyi, resmen unutturmaya çalışıyor. '10 numara' bir skandalla karşı karşıyayız. İçişleri Bakanı "ismini vermediği" bir vekilin, mafyadan aylık 10 bin dolar maaş aldığını açıklıyor" diye konuştu.

Özcan'ın açıklamaları şöyle:

"Şu memleketin düştüğü hale bakın değerli arkadaşlar. Bir de çıkıp "elinde bilgi ve belge olan varsa bizimle paylaşsın" diye milletle dalga geçiyorlar. Tıpkı soru önergelerini, soruşturma taleplerini mecliste reddettikleri gibi, bugün ortalığa saçılanlar, sanki hukukun konusu değilmiş gibi, top çevirmeye, zaman geçirmeye, ademe mahkum etmeye gayret ediyorlar. Millet, İçişleri Bakanı’ndan; mafyadan 10 bin dolar maaş alan vekilin adını açıklamasını beklerken, Sayın Bakan çıkıp kendi üstlerini, geçmişte güvenlik konularında çalışmış olan seleflerini tehdit ediyor. "Hepiniz oradaydınız" demeye getiriyor.

"ÇÜRÜMEYİ RESMEN UNUTTURMAYA ÇALIŞIYOR"

Kendi ağzıyla ifşa ettiği, açıklayacağım dediği bir çürümeyi, resmen unutturmaya çalışıyor. '10 numara' bir skandalla karşı karşıyayız değerli arkadaşlar. İçişleri Bakanı "ismini vermediği" bir vekilin, mafyadan aylık 10 bin dolar maaş aldığını açıklıyor. Kayıp gazeteci, kaçak bir kaçakçıdan yine "ismini vermediği" bir devletlü için 10 milyon euro istiyor. Cumhurbaşkanı bu skandalların yaşandığı ülkede işlerin yolunda olduğunu, hatta çok değil sadece 18 ay sonra dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına gireceğini iddia ediyor.

10 değil bir tek Ak Partili isim çıkıp, bu rezalete dur demiyor. 10 değil bir tek savcı çıkıp, bu suçları soruşturmuyor. Neden ülkenin Cumhurbaşkanı’nın sus pus olduğunu, neden İçişleri Bakanı’nın hakkında onca soru ve iddia varken o makamda oturabildiğini; neden Adalet Bakanı’nın lal kesildiğini merak ediyor. Haklarında onca iddialar ortaya atılan adamlar yerlerini korurken, kara para aklayanları yurt dışına kaçıran bir şebekenin olup olmadığını; o adamın İçişleri Bakanlığı’na çağrılıp çağrılmadığını, çanta çanta paralar alan siyasetçilerin kimler olduğunu, Klik savaşlarının bütün bir medyayı sarıp sarmadığını merak ediyor milletimiz.

"FETÖ BORSASINDA ADLARI GEÇEN GAZETECİLERİN..."

İçişleri Bakanı’nın nasıl olup da Meclis Başkanı'nın sorularını cevapsız bırakabildiğini; bir kabile devleti olup olmadığımızı, sırtını kabilesine dayayanın, hukuktan azade kılınıp kılınmadığını merak ediyor. Ortalıkta bir medya olup olmadığını, gazetecilik mesleğinin YouTube dışında yapılıp yapılamadığını merak ediyor. FETÖ borsasında adları geçen gazetecilerin, geçtik meslek ahlakını, bu gücü nereden aldıklarını soruyor milletimiz.

Millet ve o milletin bugününe ve geleceğine sahip çıkan bizler merak ediyoruz da adını bizlerin yeni duyduğu şu lüks otelde kalanların listesini, bu devlet gerçekten merak etmiyor mu? Kara para aklamadan aranan bir adamın, İçişleri Bakanı'yla görüşüp görüşmediğini, adama yurt dışına kaçması için hangi yargı mensuplarının, hangi seçilmiş-atanmış bürokratların yardım ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargısı merak etmiyor mu?

Olayda adı geçen ve çıkıp "Otelde kaldım ama 5000 bin doları cebimden verdim" diyen yargı mensubunun, tedbirin kaldırılmasında rolü olup olmadığını merak etmiyor mu? Yargı mensuplarını ilgilendiren böylesi vahim iddialar karşısında, Adalet Bakanı ya da HSK neden hala harekete geçmiyor? Varsa görevlerini kötüye kullananlar, yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Bu müsilajın kokusu bütün ülkeyi sardı da bir tek sizin burnunuza mı gelmiyor?

"YA ZİRAAT BANKASI'NDAN ALINAN KREDİNİN AKIBETİ?"

Ya medya devir işlerinde Ziraat Bankası’ndan alınan 750 milyon dolarlık kredinin akıbeti ne olacak? Golf sahasının üzerine bir bardak soğuk su mu içeceğiz? Binlerce çiftçinin traktörüne, ineğine haciz koyanların, kredi borçları için öğrencinin ümüğünü sıkanların, özel bir medya grubunu koruyup kollamaları göz yaşartıcı doğrusu. Biz millet olarak 80 milyar dolar ödedik 2002 yılında bankacılık sektörünün rehabilitasyonu için milli gelirimizin üçte birini feda ettik.

"BANKACILIKTA TADİLAT OLMAZ"

Fakirleştik, kemer sıktık. Boğazımızdan kesip aman finans sistemimiz batmasın, bu ülke güvenilen, borcunu ödeyen bir yer olsun diye bedel ödedik. Ne hakkınız var milletin parasını sırf sizin propagandanızı yapsın diye bir medya grubuna peşkeş çekmeye? Ne hakkınız var çiftçiye, köylüye gitmesi gereken kaynakları kendi yandaşlarınıza aktarmaya? Bu ülke yeniden bir bankacılık krizi yaşasın, milyonlarca yoksula yenileri de eklensin diye mi bu çabanız? Bankacılık sizin 5 müteahhitle yaptığınız projelere benzemez. Bankacılıkta tadilat olmaz. Kapalı kapılar ardında, gizli kapaklı ilişkilerle bankacılık yapılmaz. Ateşle oynuyorsunuz. Ülkenin finans sisteminin sağlığını tehdit ediyorsunuz.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN