İmkansızlıklardan ve hayat şartlarından dolayı eğitim hayatına devam edemeyen Deniz Kurutaş, yıllar sonra kendi işinin patronu olarak birçok kadına ilham verdi.
Erzincan’da göç ve imkânsızlık nedeniyle ilkokul 1. sınıfta okulu terk etmek zorunda kalan Deniz Kurutaş, yıllar sonra kendi işinin patronu olarak hem kendine hem de çevresindeki kadınlara umut oldu. Şimdi tandır ekmeği üreten fırınında, yurt dışı dahil her yerden gelen siparişlere yetişemiyor.
TANDIR EKMEĞİ İLE HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Erzincan'ın İnönü Mahallesi'nde, geçmişte çok zorlu koşullar altında yaşam mücadelesi veren 38 yaşındaki Deniz Kurutaş, şimdi kendi işinin patronu olarak birçok kadına istihdam sağlıyor. Fırında tandır ekmeği yaparak hayatını kazanırken, aynı zamanda çevresindeki kadınlara da iş imkânı sunuyor. Yurt dışından ve çevre illerden gelen taleplerle ekmeği pişirirken, işinin her geçen gün daha da büyüdüğünü söylüyor.
Çocuk yaşlarda eğitimine ara vermek zorunda kalan ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle okula devam edemeyen Deniz Kurutaş, yıllar sonra fırın kurarak hem kendi hayatını hem de ailesinin ekonomisini değiştirmeyi başardı.
TÜRK MUTFAĞININ GÖZBEBEĞİ: TANDIR EKMEĞİ
Fırın, Erzincan’ın en bilinen lezzetlerinden biri olan tandır ekmeği üretiminde önemli bir yere sahip. Deniz Kurutaş ve eşi, 9 yıl önce kurdukları tandır ekmeği fırınında, katkısız ve doğal yöntemlerle üretim yapıyor. Kurutaş, ekmeklerinin lezzetini, geleneksel yöntemlerle, metal yerine taşla yoğurduklarını belirtiyor. Merdane kullanarak yapılan hamurlar, tandırda pişirilerek müşterilere sunuluyor.
Fırındaki işlerin yoğunluğu her geçen gün artarken, Deniz Kurutaş’ın işine olan bağlılığı ve üretim tarzı büyük bir beğeni kazanmış durumda. "Ekmekleri doğal yollarla üretiyoruz. Annelerimizin köyde yaptığı gibi, ne kadar doğal olursa o kadar lezzetli olur," diyor Kurutaş.
KADINLARA İSTİHDAM SAĞLIYOR
Deniz Kurutaş’ın, üretim yaparken yanında 10 kadına istihdam sağladığı da dikkat çeken bir diğer önemli nokta. Kadınlar, tandır ekmeği üretiminin her aşamasında aktif olarak görev alıyor ve aile bütçelerine katkı sağlıyor. Gülhan Dadaş, fırında çalışan kadınlardan biri olarak, ekmeğin yapım aşamalarını şu şekilde anlatıyor: "Önce hamur yoğruluyor, sonra kütleniyor ve kıvama gelene kadar bekletiliyor. Ardından birimiz açıp, birimiz pişiriyor."
TANDIR EKMEĞİNE OLAN YOĞUN TALEP
Erzincan’da geçmişten günümüze geleneksel olarak üretilen tandır ekmeği, sadece yerel pazarda değil, çevre iller ve yurt dışında da büyük bir talep görmekte. Fırındaki kadınlar, sadece Erzincan’ın değil, çevre illerin ve hatta yurt dışından gelen siparişlere yetişmekte zorlanıyor. Bu durum, üretim hacmini artırmaya yönelik yatırımlar yapmayı planlayan fırın sahiplerinin geleceğe dair umutlarını pekiştiriyor.
TANDIRDA YAPILAN EKMEK, GELENEKSEL BİR LEZZETİ YAŞATIYOR
Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan tandır ekmeği, Erzincan’daki dağ köylerinde halen geleneksel yöntemlerle pişirilmeye devam ediliyor. Gece boyunca mayalanıp sabahın erken saatlerinde tandırlarda pişirilen bu ekmek, Anadolu’nun köklü mutfak kültüründe önemli bir yer tutuyor. Kadınlar, bu geleneksel pişirme yöntemini günümüzde de yaşatarak, hem lezzetli hem de sağlıklı ekmekler üretiyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLERİ SÜRDÜRMEK İÇİN BÜYÜK BİR ÇABA
Deniz Kurutaş, üretiminde kullanılan tüm malzemelerin katkı maddesi içermediğini ve sadece doğal ürünler kullandıklarını vurguluyor. "Bu şekilde, ekmeğin lezzetini annelerimizin yaptığı gibi koruyabiliyoruz," diyor. Erzincan’ın tandır ekmeği, hem bölge halkı hem de dışarıdan gelen müşteriler için vazgeçilmez bir lezzet haline gelmiş durumda.
BİR KADININ GÜÇLÜ YOLCULUĞU
Deniz Kurutaş’ın hikâyesi, zor şartlar altında hayatını değiştirmeyi başaran bir kadının başarı öyküsü. Kendi işini kurarak, hem kendi hayatını iyileştiriyor hem de çevresindeki kadınlara iş imkânı sunuyor. Tandır ekmeğiyle başladığı yolculuk, kısa süre içinde büyük bir başarıya dönüşerek, hem Erzincan’a hem de Türkiye’ye örnek bir girişimcilik öyküsü yaratmış durumda.