Arıcılıkla başlayan serüvenleri, kısa sürede Türkiye’nin en değerli gıda takviyelerinden biri olan arı sütü üretimine yöneldi. Fabrika işçiliğinden doğayla iç içe, üretken bir yaşama geçiş yapan bu dört çift, şimdi küçük paketlerde sundukları arı sütünü yüksek talep doğrultusunda kilogramını 45 bin TL’ye satıyor.
FABRİKA HAYATINDAN KOVANLARA UZANAN BAŞARI HİKÂYESİ
2013 yılında arıcılık eğitimi alan Mehmet Durgut ve Metin Kaya, ilk adımı 15 kovan alarak attı. Önce yalnızca bal üretimi yapan ikili, zamanla arı sütünün yüksek katma değeri ve sağlık faydaları nedeniyle bu alana yönelmeye karar verdi. 2020 yılında fabrikadaki görevlerinden tamamen ayrılarak tam zamanlı arıcılığa başlayan girişimcilere Faruk Aydın ve İdris Akbulut da katıldı.

250 KOVANDA ARI SÜTÜ ÜRETİMİ
Nilüfer’de 250 kovana ulaşan üretim kapasitesiyle çalışan ekip, her kovandan arı sütü alınamasa da yıllık ortalama 50 kilograma yakın ürün elde ediyor. Ağustos sonuna kadar sürecek olan sağım sezonunda, Türkiye’nin dört bir yanındaki siparişlere cevap veriliyor. İstanbul’dan Erzurum’a, İzmir’den Gaziantep’e kadar birçok şehirde arı sütü tüketicisiyle buluşuyor.
KADIN DESTEĞİYLE İŞLERİ DAHA VERİMLİ HALE GELDİ
Erkeklerin kovan yönetimini üstlendiği bu ekipte, kadınlar ise arı sütü sağımı, larva ayıklama ve balmumu temizliği gibi titizlik gerektiren işlerde görev alıyor. Fatma Durgut, Serpil Kaya, Selma Aydın ve Selver Akbulut’un dahil olmasıyla birlikte iş akışı daha planlı, üretim ise daha kaliteli hale geldi. Ortaklardan Metin Kaya, kadınların sürece dâhil olmasının işleri profesyonelleştirdiğini vurguluyor.

“ARTIK HER GÜN ARILARLAYIZ”
20 yıl otomotiv sektöründe çalışan Mehmet Durgut, doğada olmanın huzurunu şu sözlerle anlatıyor: “Fabrika ortamı artık bizi yormuştu. Arıcılıkla geçirdiğimiz her gün daha anlamlı, daha özgür. Arılarla ilgilenmek gerçekten bir terapi gibi.”
Eşlerinin işine önce merakla yaklaşan kadınlar, zamanla arıcılığa gönül verdiklerini söylüyor. Selma Aydın, ilk başta sadece ziyarete gittiklerini ama sonra bu işten kopamadıklarını belirtti. Arı sütü sağımı gibi özen isteyen işlerin kadın eline daha çok yakıştığını belirten Aydın, aile ekonomisine katkı sağlamaktan da büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.
SADECE BİR GIDA DEĞİL, GERÇEK BİR TAKVİYE
Arı sütünün faydaları, sadece geleneksel bilgilerle sınırlı kalmıyor. Bilimsel araştırmalar da bu mucizevi ürünün bağışıklığı güçlendirdiğini, çocukların kemik ve kas gelişiminde etkili olduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda doğurganlığı artırma amacıyla da sıkça tercih ediliyor. Özellikle çocuklu ailelerden gelen talepler, üreticilerin motivasyonunu artırıyor.

KADINLAR ÜRETİMİN KALBİNDE YER ALIYOR
Bu girişimin en dikkat çeken yönlerinden biri de kadın-erkek iş birliğine dayalı bir üretim modeli oluşturulmuş olması. Arı sütü gibi özenli ve düzenli çalışma gerektiren bir alanda kadınların gösterdiği katkı, üretimin kalitesini doğrudan etkiliyor.
