ESMAGÜL KOÇAK
23 Nisan'da Silivri açıklarında meydana gelen 6,2'lik depremin ardından dün gece bir kez daha sallanan İstanbul, deprem gerçeğiyle yeniden yüzleşti. Yüzlerce artçı sarsıntıyla yaşayan kentte endişeler artarken, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş'tan ezber bozan ve bir nebze de olsa umut veren bir açıklama geldi.
"ORTA MARMARA FAYI SÜRÜKLENİYOR, BU İSTANBUL İÇİN BİR ŞANS"
Prof. Dr. Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 23 Nisan'dan bu yana kaydedilen ve sayıları 838'i aşan artçı sarsıntıların aslında korkulandan farklı bir duruma işaret ettiğini belirtti. Bektaş, Orta Marmara Fayı'nın, enerjisini tek bir büyük kırılmayla boşaltmak yerine, "sürüklenme" (creep) olarak bilinen bir hareketle, 3,2 gibi küçük ve orta büyüklükteki depremlerle yavaş yavaş serbest bıraktığını savundu.
Uzman isim, "Bu tür küçük depremler, fayın enerjiyi yavaşça boşalttığını ve büyük bir kırılma riskini azalttığını gösteriyor. Özellikle Avcılar yönünde depremlerin sığlaşması (7-10 km) ve yıkıcılığının düşük olması İstanbul için bir avantajdır. Bu, fayın zayıf yapısının 7’den büyük depremler üretme kapasitesinin sınırlı olduğunu gösteriyor," ifadelerini kullandı.

UZMANLAR BÖLÜNDÜ: BEKLENEN DEPREM BU MUYDU?
Marmara'daki bu hareketlilik, deprem uzmanları arasında da farklı yorumlara neden oluyor. Prof. Dr. Osman Bektaş ve Prof. Dr. Şener Üşümezsoy gibi isimler, 6,2'lik depremin "beklenen İstanbul depremi" olabileceğini ve büyük bir felaketin artık daha düşük bir ihtimal olduğunu savunurken, Prof. Dr. Naci Görür gibi uzmanlar ise Kumburgaz Fayı'nın zorlandığı ve tehlikenin devam ettiği yönünde uyarılarda bulunuyor.
ASIL RİSK BİNALAR VE ZEMİN
Deprem senaryoları tartışılırken, uzmanların birleştiği tek bir ortak nokta var: İstanbul'un yapı stoğunun riskli olduğu gerçeği. 23 Nisan depreminde can kaybı yaşanmaması ve sadece 7 binanın az hasarlı olması teselli olsa da, uzmanlar özellikle İstanbul'un batı yakasındaki (Küçükçekmece, Avcılar, Esenyurt vb.) zayıf zeminlere ve kentsel dönüşümün aciliyetine dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Bektaş'ın "İstanbul için bir şans" olarak nitelediği fayın bu hareketi, olası bir depremin büyüklüğünü azaltma potansiyeli taşısa da, kentsel dönüşüm ve afet hazırlıklarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
