Kamu hizmetleri çöküşte! OVP, emek sömürüsünü resmileştiriyor

Kamu hizmetleri çöküşte! OVP, emek sömürüsünü resmileştiriyor

Türkiye'nin Orta Vadeli Planı (OVP) çerçevesinde hayata geçirilen İşgücü Uyum Programı (İUP), kamuda esnek çalışma ve düşük ücretli istihdam koşullarını merkezine alarak kamu hizmetlerinin niteliği ve çalışanların sosyal güvencesi konularında büyük tartışma başlattı. Asgari ücretin altındaki cep harçlığı, sigorta primlerinin yalnızca kısa vadeli kolları kapsaması ve işçi statüsünün belirsizliği, güvencesiz çalışma modelinin yaygınlaşacağına dair endişeleri artırıyor. İşte detaylar...

Orta Vadeli Plan (OVP) dahilinde atılması öngörülen adımlar arasında öne çıkan bir düzenleme, İşgücü Uyum Programı'nın (İUP) uygulanma biçimiyle ilgili oldu.

Planda yer alan, "İşgücü Uyum Programı (İUP), ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin mesleki eğitim, yetkinlik ve becerilerini dikkate alacak ve daha fazla faydalanmalarını sağlayacak şekilde uygulanacaktır" ifadesi, kamu istihdamının daha esnek, güvencesiz ve asgari ücretin dahi altında çalışma şartlarıyla hayata geçirileceği yönünde yorumlandı.

Bu yaklaşım, bir yandan ucuz ve esnek çalışma modellerini devlet eliyle meşrulaştırırken, diğer yandan kamusal hizmetlerin sürekliliği ve nitelikli sunumunu tehdit eden adımların zeminini hazırlıyor.

KAMU HİZMETLERİNİN TASFİYESİ ENDİŞESİ

Birgün'den Feray Aytekin Aydoğan'ın yazısına göre, geçtiğimiz dönemde, İUP'nin kamusal hizmetlerin niteliğini nasıl aşındıracağına dair somut örnekler yaşandı.

Programın esnek ve düşük ücretli, kısmi zamanlı çalışma koşulları (haftada 3 gün), özellikle okullarda temizlik görevlisi bulma sorununu ve buna bağlı olarak temizlik sorununu temel bir mesele haline getirdi.

Kamu hizmetlerinin sürekliliğini sekteye uğratan bu durum, İUP gibi modellerin kamu hizmetlerinin kalıcılığını ve niteliğini ortadan kaldırma potansiyeli taşıdığı eleştirilerini güçlendirdi.

YENİ NESİL ÇALIŞMA MODELLERİ VE ESNEKLİK ARGÜMANI

OVP'de zikredilen yeni nesil çalışma modelleri, güvenceli esneklik, iş-yaşam dengesi ve işgücü piyasasının değişen ihtiyaçlarına uyum gibi kavramlar, esasen ucuz, esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerinin devlet kanalıyla yaygınlaştırılmasının aracı olarak değerlendiriliyor.

Özellikle iş-yaşam dengesi vurgusunun kadın erkek fırsat eşitliğini güçlendirme söylemiyle birlikte kullanılması, bilhassa kadınları hedef alan bir yaklaşım olarak görülüyor.

Bu dil, kadınların geleneksel çocuk bakımı ve ev işleri rollerine odaklanarak, onların ucuz, esnek ve yarı-zamanlı çalışmasını teşvik eden bir söylem geliştiriyor.

İŞGÜCÜ UYUM PROGRAMI'NIN HUKUKİ STATÜSÜ BELİRSİZLİĞİ

29 Ağustos 2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan İşgücü Uyum Programı (İUP), 18 yaş üstü işsiz yurttaşların kamu kurumlarında haftada 3 gün istihdamını öngörüyor.

Ancak, İUP koşullarında çalıştırılan kişilerin hukuki statüsü (işçi mi, kamu çalışanı mı?) büyük bir belirsizlik taşıyor.

Statüdeki bu muğlaklık, çalışanların sahip olacağı hakları doğrudan etkiliyor.

Program kapsamında haftada 3 gün ve 22,5 saat çalışacak ve eğitimlere katılacak kişilere ücret yerine 'cep harçlığı' ödenecek.

Bu sistemde, bir iş karşılığı ödenen bu tutar asgari ücretin altında kalmakta ve çalışanlar işçi sayılmıyor.

SOSYAL GÜVENLİK VE EMEKLİLİK HAKLARI TASFİYE EDİLİYOR

İUP çerçevesinde çalışanların durumu, kamusal emeklilik hakkının tasfiyesi açısından da kritik önem taşıyor.

Ödenen 'harçlık' karşılığında, İUP'ye katılanlar emeklilik, ölüm ve maluliyet gibi uzun vadeli sigorta kollarından yararlanamayacaklar.

Çalışılan süre, sigorta başlangıcı olarak dahi kabul edilmeyecek. Emeklilik primlerinin yatırılmaması, bu çalışanların gelecekteki sosyal güvenlik beklentilerini tamamen ortadan kaldırıyor.

SADECE KISA VADELİ SİGORTA VE ASGARİ ÜCRETİN ALTI

İUP kapsamında çalışanların yalnızca iş kazası, hastalık ve meslek hastalığı sigortaları ile Genel Sağlık Sigortası primleri yatırılıyor.

Bu durum, özellikle işçi statüsü ve buna bağlı haklardan (toplu sözleşme, sendikalaşma) mahrum bırakılmalarını sağlamak amacıyla 5510 sayılı yasanın 5/e maddesine yapılan göndermeyle destekleniyor.

Ödemeler, asgari ücretin altında bir düzeye tekabül ediyor.

Örneğin, son günlük 1083 TL'lik harçlık düzenlemesiyle, ayda 12 günlük çalışma karşılığında aylık 12.996 TL ödeme yapılması öngörülüyor.

PROGRAMIN SINIRLILIKLARI VE SENDİKA HAKKI ENGELLERİ

İUP kapsamındaki işler genellikle sosyal statüsü düşük işler olarak belirlenmekte ve en fazla 10 ay sürüyor (toplamda 140 fiili gün).

Bu geçici işler, katılımcılara kalıcı bir meslek edindirme amacı taşımıyor.

İUP, işsizliğin ve güvencesizliğin kalıcılaştırılması projesi olarak görülüyor. Sendikalı olma hakkı konusunda ise, programda verilen ödemenin 'ücret' değil 'cep harçlığı' olarak tanımlanması, bir engel teşkil ediyor.

İş sözleşmesinin kurucu unsuru olan ücret kavramının atlanmasıyla, asgari ücretin altında çalıştırma ve sendikal haklardan mahrum bırakma amaçlanıyor.

Toplum Yararına Program'da (TYP) Yargıtay'ın işçi kararına rağmen, 'harçlık' nitelemesiyle bu modelin dışında kalınmaya çalışılıyor.

İUP: EMEĞİN SÖMÜRÜSÜNÜN GİZLENMESİ

'Cep harçlığı' ifadesi, yapılan işin karşılığı olan emeği yok sayarak ödemeyi bir 'lütuf' gibi göstermekte ve asgari ücretin altında çalıştırma koşullarına yasal bir kılıf oluşturuyor.

Bu durum, emek sömürüsünün gizlenmesi anlamına geliyor.

Böylelikle, İUP kapsamında çalışanların sendikalaşma, asgari ücretin altında çalıştırılmama ve sosyal güvenlik hakları fiilen ellerinden alınıyor.

Aynı zamanda, bu istihdam biçimi, TÜİK verilerinde gösterilen gerçek işsizlik rakamlarının üstünü örtme işlevi de görüyor.

KALICI KAZANIMLAR VE BİRLEŞİK MÜCADELE

İşgücü Uyum Programı, sosyal statüsü en düşük, çalışma koşulları en zor ve sosyal güvenlik hakkı olmayan 'en alttakilerin de altında' bir istihdam biçimi yaratarak, bu çalışma biçiminin başta kamu olmak üzere hayatın her alanında olağanlaştırılmasının yolunu açıyor.

Bu yeni model, tüm emekçiler üzerinde baskı kuran bir mekanizma oluşturmaktadır.

Yaşanan hak kayıplarına karşı kalıcı kazanımların tek yolu, emeğin birleşik mücadelesini ve örgütlenmesini güçlendirmek olarak görülmektedir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN