Kucaklaşma süreci

Kucaklaşma süreci

Ankara-Washington ilişkilerinin kilitlendiği Erdoğan ile Biden arasındaki zirvede, S-400’ler, YPG’ye destek gibi gerilim başlıklarında ilerleme kaydedildiğine ilişkin mesaj gelmedi. Ancak Cumhurbaşkanı iki başkent arasında yeni bir dönem başladığının sinyallerini verdi. Pozitif süreç vurgusu yaptı: Aramızda çözülemeyecek sorun yok. Bir kucaklaşma sürecini aşmış ve açmış olacağız.

NATO Liderler Zirvesi kapsamındaki temasta sıkıntılı başlıklarda ilerleme kaydedildiğine ilişkin algı oluşmadı.

Biden’ın 1915 Olayları ile ilgili ‘soykırım’ kelimesini kullanmasının gündeme gelip gelmediği sorusuna “Hamdolsun hiç gündeme gelmedi” diyen Cumhurbaşkanı, Brüksel’e gitmeden önce “24 Nisan çok olumsuz bir süreç oldu.

Bunu gündeme getirmeden geçmeyi doğru bulmayız. Türkiye rastgele bir ülke değil” ifadesini kullanmıştı.

STRATEJİK ORTAKLAR OLARAK İŞBİRLİĞİ ALANLARINI ARTIRACAĞIZ

Rus füzelerinde “ABD Patriot’ları vermedi biz de S-400’leri aldık”, YPG başlığında ise “Desteğin sonlanması gerekiyor” sözleri karşılıklı yaklaşımda değişiklik olmadığını gösterdi.

Afganistan’da Pakistan ve Macaristan’la üçlü mekanizmayı dile getiren Erdoğan, ABD ile yeni dönem mesajları verdi.

“İki stratejik ortağa yakışacak şekilde işbirliğini artıracağız” dedi. Biden da “Birçok konuda nasıl ilerleyeceğimiz konusunda anlaştık” diye konuştu.

manset-15-haziran.jpg

Beş aydır beklenen Erdoğan-Biden görüşmesi Brüksel’de gerçekleşti. NATO Zirvesi’nden önce sohbet eden liderler, temaslarında samimi kareler verdi. Biden “Çok iyi bir görüşme yaptık” dedi. Cumhurbaşkanı da “Türkiye-ABD ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını tam tersine zengin bir görünüm sergilediğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Brüksel’de kritik temaslar... NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Belçika’ya giden Erdoğan, görüşmelerine 13 Haziran gecesi başladı. Macaristan Başbakanı Victor Orban, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda ve Letonya Cumhurbaşkanı Egils Levits ile bir araya gelen Erdoğan, dün öğle saatlerinde NATO Karargahı’na gitti.

Erdoğan, ikili temaslarına Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile başladı. 52 dakikalık görüşme sonrası Macron, görüşmenin ‘dostça geçtiğini’, ‘hakaretler konusunda özür gelmediğini’ söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı, Libya’nın da ele alındığını ve Erdoğan’ın ‘paralı askerlerin olabildiğince hızlı bir şekilde çekilmesini istediğini teyit ettiğini’ belirtti.

Erdoğan, ardından Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile görüştü. 25 dakikalık görüşme sonrası İngiltere Başbakanlık Ofisi “Erdoğan ile Johnson iki ülke arasındaki ilişkiyi ticaret ve savunma dahil birçok alanda derinleştirmede anlaştı” açıklaması yaptı.

Erdoğan daha sonra Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi. Berlin, yarım saatlik görüşmede Erdoğan ve Merkel’in 24-25 Haziran’daki Avrupa Konseyi öncesi AB-Türkiye ilişkileri ile Birleşmiş Milletler öncülüğünde Kıbrıs meselesinin çözümüne dair yapılan çalışmaları görüştüğünü duyurdu.

Temasların ardından geleneksel aile fotoğrafı çekimi yapıldı. Sosyal mesafeli çekimde Erdoğan, en önde Biden ve Johnson ile yan yana poz verdi. Ardından 30 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren, 28’inci NATO Zirvesi başladı. Erdoğan, toplantı başlamadan önce Biden’la bir süre sohbet etti.

erdogan-biden6.jpg

Milli Savunma Bakanı Akar’ın da ABD Başkanı’yla sohbeti kameralara yansıdı. Zirve sonrası Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile bir araya geldi.

Beş aydır merakla beklenen görüşme ise bir saat rötarlı olarak 19.00’da başladı. Erdoğan ve Biden 45 dakika baş başa, 45 dakika da heyetlerle birlikte görüştü. Görüşmede S-400 ve F-35 krizi, İstanbul Sözleşmesi, insan hakları, Libya, Afganistan, 24 Nisan açıklaması, Doğu Akdeniz gerilimi, YPG’ye destek ve FETÖ elebaşının iadesi gibi çok sayıda kritik dosyanın masada olması bekleniyordu.

Biden, görüşme öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada İttifak’ın beşinci maddesine atıfla Avrupa, Türkiye ve Kanada’nın savunulmasını ABD için ‘kutsal bir yükümlülük’ olarak niteledi. Erdoğan’ın masaya koyduğu kitap da dikkat çekti.

Masadaki kitabın, İletişim Başkanlığı tarafından 2019’da basılan “Turkey’s Fight Against Terrorism” (Türkiye’nin terörizme karşı mücadelesi) isimli kitap olduğu görüldü. Ardından heyetlerle bir araya gelindi. İlk açıklamayı ise Biden yaptı, ABD Başkanı “Erdoğan’la çok iyi bir görüşme yaptık” dedi. Erdoğan da görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı, özetle şunları söyledi:

ABD Başkanı Joe Biden’la az evvel bir araya geldik. Kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk. Görüş ayrılığı yaşadığımız meseleleri, ortak çıkarları yapıcı bir yaklaşımla ele aldık. İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır şekilde doğrudan diyalog kanallarını etkin kullanma hususunda mutabık kaldık.

İkili işbirliği, bölgesel istişare mekanizmalarının yeniden canlandırılması gerektiğinin altını çizdik. Son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu. Sayın Biden’la önümüzdeki dönemde bu hedefler doğrultusunda işbirliğimizi artıracağız.

Türkiye-ABD ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını tam tersine zengin bir görünüm sergilediğini düşünüyorum. Türkiye ile ABD’nin bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmalarını yürüteceğine inanıyorum.

Kendisini ayrıca Türkiye’ye davet ettim. Yoğunluklarını aştıktan sonra Türkiye’ye gelebileceğini ayrıca söyledi. (Biden’ın 1915 olayları ile ilgili ‘soykırım’ ifadesini kullanması gündeme geldi mi?) Hamdolsun hiç gündeme gelmedi.

ABD’ye neden gitmeyeyim? Önümüzde malum bir genel kurul var. Bir de bizim New York’ta Türk Evi şu anda bitmek üzere. İnşallah onun da açılışını yapacağız, tam BM’nin karşısında. Biz kucaklaşma sürecini aşmış ve açmış olacağız.

erdogan-biden9.jpg

Böyle bir görüşmede S-400’ün gündeme gelmemesi mümkün değil. Bizim düşüncemiz daha önce ne ise aynı düşünceyi sayın Başkan’a ifade ettim. F-35 konusunu aynı şekilde ifade ettim. Savunma sanayiyle ilgili olarak müşterek yapabileceğimiz nelerdir, bunları ifade ettim. Bundan sonraki süreçte de Dışişleri, Savunma bakanlarımız muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu süreci inşallah sağlama bağlayacaklardır.”

Sayın Micotakis’le görüşmemizde yeniden canlandırdığımız diyalog mekanizmalarının sürdürülmesini kararlaştırdık. Pozitif gündemi destekleyecek adımların atılması hususunda fikir birliğine vardık. Hatta görüşmelerimizi ikili yapalım, daha da ilerisi görüşmelerimizi özel hattan yapmak suretiyle araya birilerini sokmanın anlamı yok kararına vardık.

Sayın Miçotakis’in ifadelerine katılıyorum. Sessiz sakin bir yıl oldu, olacak düşüncesini paylaşıyorum. Aramızda güzel bir görüşme geçti ve gerek Ege gerek diğer bölgelerde olsun bundan böyle kendisine şunu söyledim; üçüncü ülke veya kişileri bu işe karıştırmayalım.

Bu tür sıkıntılı anlar olduğunda siz beni özel hattan arayın ben de sizi özel hattan arayayım. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan Türkiye-Yunanistan olarak adımlarımızı atalım. Sıkıntılı konular nelerse masaya koyalım, görevlendirdiğimiz arkadaşlar çalışıp, bize getirsinler. Nihai kararda adımlarımızı atalım.

Türkiye eğer Afganistan’dan çıkmamız istenmiyorsa, özellikle orada belli bir desteğin verilmesi isteniyorsa, diplomatik, lojistik, mali konularda ABD’nin bize vereceği destek önem arz ediyor. Ayrıca burada Taliban gerçeğini bir kenara koymak mümkün değil. Onlarla da birçok görüşmeleri, farklı atacağımız adımlarla sürdürebiliriz.

Afganistan’da biz Pakistan’ı, Macaristan’ı alma düşüncemizi kendilerine söyledik. Bütün bunlarla birlikte Afganistan halkı herhangi bir sıkıntıyı yaşamadan bu desteği kendilerine verelim. Şu an itibariyle bir mutabakat söz konusu. Bir sıkıntı söz konusu değil.

Fransa’yla da bugünkü görüşmemizde özellikle ikili görüşmelerimizin ciddi bir dayanışma içerisinde, devamında mutabık kaldık. İslam karşıtı anlaşılmaların kendisi açısından yanlış olduğunu, benim İslama karşı olmamın mümkün olmadığını bunu bana ısrarla söyledi.

Bu süreç içerisinde ne yazık ki bazı mahfiller bu tür şeyleri uydurdular, benim İslama karşı olmam sözkonusu değildir, bunu bir dost olarak size söylüyorum dedi. Suriye ve Libya konusunda müşterek bir çalışmayı yapabilir miyiz, yapamaz mıyız bu konu üzerinde durdu. Biz bu işlerde daha rahatız, yapabiliriz dedik. Görüşmelerimizi devam ettireceğiz.

DAYANIŞMA GÖREMEDİK, PKK’YA DESTEĞİ SONLANDIRIN DEDİK

Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi marjında düzenlenen Brüksel Forumu’nun “İstikrara Katkı” başlıklı oturumunda video mesaj yoluyla konuştu. “Komşumuz ve müttefikimiz Yunanistan’la aramızdaki diyalog kanallarının canlandırılmasının, ikili meselelerin çözümünün yanında bölgemizin istikrar ve refahına da hizmet ettiğine inanıyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye tüm uluslararası platformlarda terörle mücadelede ilk safta yer almaktadır. PKK/PYD’den DEAŞ ve FETÖ’ye kadar birçok terör örgütüyle sınırlarımız içinde ve dışında yoğun bir mücadelenin içindeyiz. Türkiye, DEAŞ’la göğüs göğüse çarpışan ve bu uğurda gencecik evlatlarını şehit veren tek NATO müttefikidir. Sınır ötesi operasyonlarımızda 4 bine yakın DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getirdik. Terörün her türlüsüne karşı yürüttüğümüz mücadelede maalesef müttefik ve ortaklarımızdan beklediğimiz destek ve dayanışmayı göremedik.”

Erdoğan, Biden görüşmesinden sonra da şunları söyledi: “Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan, iyi terörist, kötü terörist sınıflamasına giden çarpık düşünce ne yazık ki kendini koruyor. Bunun terör örgütlerine cesaret vereceği açıktır. DEAŞ tehdidinin yeni isimler altında varlığını sürdürmesi, terörle mücadele rehavet ve çifte standardın yeri olmadığını göstermiştir. Zirve hitabımız ve ikili görüşmelerimizde PYD/PKK’ya verilen desteğin sonlandırılması gerektiğini açıkça dile getirdik.”

BİLDİRİDE ÜÇ TÜRKİYE VURGUSU

Zirvenin ardından yayımlanan bildiride “Türkiye için güvenlik tedbirlerine katkılarımızı artırdık. Bunun tam olarak uygulanmasına bağlılığımız sürmektedir” ifadesi yer aldı. Suriye’deki Esad rejiminin, füzeleri kendi halkına karşı kullandığı belirtilen bildiride, “Suriye’den Türkiye’yi bir kez daha vurabilecek veya tehdit edebilecek füze atışlarına karşı müteyakkız olmaya devam ediyoruz. Suriye’den balistik füze tehdidini izlemeye ve değerlendirmeye devam ediyoruz.” denildi.

Suriye genelinde bir ateşkes ile BM’nin Suriye halkına insani yardımlarının en az 12 ay boyunca yapılmasını sağlayacak yeniden yetkilendirme yapılması çağrısında bulunulan bildiride “Müttefikimiz Türkiye’ye milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaptığı için takdirlerimizi yineliyoruz” ifadesine yer verildi.

DIŞ BASINDAN NEGATİF YORUMLAR

‘GÖRÜŞMEDEN ÖNEMLİ BİR İLERLEME BEKLENMİYOR’

Reuters haber ajansı, Cumhurbaşkanı Erdoğan-ABD Başkanı Joe Biden görüşmesinden önce 1.5 saat sürmesi planlanan zirvede ‘önemli bir ilerleme beklenmediğini’ aktardı. Biden ile Erdoğan’ın, Ankara’nın Rus yapımı S-400 hava sistemlerini alma kararı başta olmak üzere ‘sorunlu ikili ilişkileri ele alacağı’ belirtildi.

“Biden-Erdoğan görüşmesinden önemli bir ilerleme beklenmiyor” başlıklı analizde, “NATO’yu bölen anlaşmazlıkların çözüme bağlanacağına dair çok az umut var” denildi. Erdoğan’ın, Trump’a kıyasla 24 Nisan kararı nedeniyle Biden’a ‘daha soğuk davrandığı’ kaydedildi.

Beyaz Saray Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın ifadelerine yer verilen yazıda, iki liderin görüşmesinde ‘insan haklarıyla ilgili konular da dahil olmak üzere, ikili ilişkilerdeki zorlukların konuşulacağı’ aktarıldı. Erdoğan’ın, ABD ile NATO müttefiklerinin Afganistan’dan çekilmesi konusunda ‘Türkiye’nin merkezi rolünü sergilemeyi umduğu’ belirtildi.

Amerikan haber sitesi Bloomberg de görüşme öncesinde Ankara’ya karşı eleştirel bir başyazı yayımladı. Bloomberg’ün yayın kurulunun kaleme aldığı başyazıda, Türkiye’nin bir yandan Rusya ve Çin’le yakınlaşıp NATO müttefikleriyle gerilimleri tırmandırırken, bir yandan da Batı ittifaklarında yer alamayacağı ileri sürüldü.

Makalede Türkiye’nin NATO üyeliği sorgulandı ve “Biden, Türkiye ile olan Gordiyon düğümünü kesmeli” başlığı kullanıldı. Yazıda “Biden, geçtiğimiz yıllar içinde Erdoğan’ı ölçüp biçmek açısından çok sayıda fırsata sahip oldu ve şu açık ki, Türkiye liderinin bir otokrat olduğu kanaatine vardı” iddiasına yer verildi.

New York Times da görüşmeye ilişkin ‘Biden görüşmesi yaklaşırken Erdoğan duruşunu yumuşatıyor’ başlıklı analiz yayımladı. “...Fakat Erdoğan için işler o kadar basit değil. Korona virüsü pandemisi ve ekonomiyi yanlış yönetmesinin sonucunda, Erdoğan şu an ülke içinde ağır baskı altında; enflasyon ve işsizlik artıyor, tehlikeli biçimde zayıflamış lira da bir borç krizini tetikleyebilir” denilen yazıda Biden’ın 2011 yılında Erdoğan’ı evinde ziyaret ettiğine de dikkat çekilirken, “Fakat bir dizi konuda birbirlerine çok uzaklar” denildi.

KABİL HAVALİMANI İÇİN HENÜZ KARAR VERİLMEDİ

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, zirve öncesi yaptığı açıklamada “Müttefikliğimizin çok önemli bir anındayız. 2030 vizyonu ile transatlantik ilişkilerde yeni bir bölüm açıyoruz. Transatlantik ilişkilerde yeni bir döneme başlıyoruz” dedi.

“Ortaklığımız bireysel liderlerin çok ötesinde” ifadelerini kullanan Stoltenberg, Rusya ve Çin ile ilgili şunları söyledi: “İlişkilerimiz Rusya’nın agresif tavırları nedeniyle Soğuk Savaş’ın bitiminden bu yana en dip seviyede. Çin bizim düşmanımız değil... Ancak Çin kaynaklı risklere karşı ortak yanıt vermeliyiz.” Afganistan’daki NATO varlığının sona erdirileceğini de hatırlatan Stoltenberg “Afgan kuvvetlere dışarıdan eğitim desteği vermeye devam edeceğiz. ABD ve Türkiye, Afgan hükümetine destek ve uluslararası havaalanı gibi konularda direkt temaslar sürdürmeye devam ediyorlar” dedi.

Stoltenberg, zirve sonrası ise yeni bir sayfa açıldığını ve önemli kararlar alındığını söyledi. NATO’nun Afganistan’dan çekilmesine değinen Stoltenberg, Afganistan’da ABD ve NATO askerlerinin çekilme planları sürerken Kabil Havalimanı’nın denetlenmesi ve işletilmesi konusunda Türkiye’nin kilit rolde olduğunu söyledi ancak bu konuda henüz bir karar alınmadığını belirtti. Stoltenberg “Kabil Havaalanı’nın işlemeye devam etmesi için çabalıyoruz. Türkiye burada kilit rol oynuyor ancak henüz karar verilmedi” ifadelerini kullandı.

KURUN REAKSİYONU OLUMSUZ

Biden-Erdoğan görüşmesi öncesi dün sabah saatlerinde 8,30’a kadar düşen Dolar/TL kuru 8,39’a kadar yükselerek zirve sonrasına kilitlendi. Erdoğan’ın açıklama yaptığı sırada sert hareket eden Dolar, 9 dakikada 8,47’ye yükseldi. Görüşmeye dair piyasa açısından beklentilerin karşılanmadığı belirtildi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN