İstanbul'daki yaşantısını bir kenara bıraktı köyde yeni bir hayata başlangıç yaptı. Yalnızca 7 kovanla başladı 35 tanesine ulaştı. Değeri altınla yarışıyor İstanbul'da yok satıyor. 3 yılda kesin dönüş yaptı bolca kazandı. İşte tüm detaylar…
İstanbul'un gökdelenleri arasında, finans dünyasının karmaşık rakamlarıyla dolu 22 yıllık bir kariyer... 46 yaşındaki Berrin Şako için bir zamanlar hayat buydu. Ancak kalbindeki doğa aşkı ve sakin bir yaşam özlemi, onu bambaşka bir yola sürükledi. Şimdi Kırklareli'nin Vize ilçesine bağlı şirin Kömürköy'de, "prenseslerim" diye sevdiği arılarıyla, coğrafi işaretli meşe balı üreterek huzuru ve özgürlüğü soluyor.
BİR TATİL KAÇAMAĞI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Her şey yaklaşık 10 yıl önce, Kıyıköy'e yaptığı bir tatil sırasında mola verdiği Kömürköy'e vurulmasıyla başladı. O an hissettiği derin bağ, Şako'nun önce bir arsa alıp tatillerini burada geçirmesine, ardından da 3 yıl önce radikal bir kararla köyün daimi sakini olmasına yol açtı. İstanbul'un bitmek bilmeyen temposunu geride bırakıp, doğanın kucağında yepyeni bir sayfa açtı.
KIZ KARDEŞ TAVSİYESİYLE GELEN TATLI UĞRAŞ: ARICILIK
Şehir hayatından sonra ne yapacağını düşünürken, kız kardeşinin "Neden arıcılık yapmıyorsun?" sorusuyla hayatının en tatlı macerasına atıldı. Hiçbir deneyimi olmamasına rağmen 7-8 kovanla başladığı arıcılık serüveninde bugün 35 kovana ulaşan Şako, Orman İşletme Müdürlüğü'nün "bal ormanları"nda, o eşsiz lezzetiyle bilinen coğrafi işaretli meşe balı üretiyor.
"ARILIĞA GİRDİĞİMDE ÖZGÜRLÜĞÜMÜ HİSSEDİYORUM!"
Berrin Şako için arılar, sadece bal üreten canlılar değil; birer öğretmen, birer sırdaş... "Günümün büyük kısmını arılarımla geçiriyorum. Onları izledikçe hayranlığım artıyor," diyor ve ekliyor: "Arılığa girdiğimde özgürlüğümü hissediyorum çünkü arı bana çok şey öğretiyor. Yaşam döngüsünü, doğaya ve bizlere olan katkısını öğrendikçe onlara inanılmaz bir saygıyla yaklaşıyorum. Arılarımla insan gibi konuşarak, severek iletişim kuruyorum."
"PRENSESLERİM" VE ALTIN DEĞERİNDEKİ MEŞE BALI
Her bir kovanıyla tek tek ilgilenen, arılarına "prenseslerim" diye hitap eden Şako, bu sevgi dolu yaklaşımının karşılığını aldığını söylüyor:
"Onlar da çok sakin bir şekilde sanki beni anlar gibi tepki verirler." Yılda yaklaşık 100 kilogram ürettiği bu kıymetli meşe balını İstanbul piyasasına ulaştırıyor. Şako, butik üretiminin değerinin farkında ve doğal ürünlerin desteklenmesi gerektiğine inanıyor.
Şehir hayatına dönmeyi aklından bile geçirmeyen Berrin Şako'nun hikayesi, hayallerinin peşinden gitmek ve doğayla barışık bir yaşam kurmak isteyen herkese ilham veriyor. Belki de aradığımız huzur, bir kovanın başında, "prenseslerimizin" tatlı vızıltılarında saklıdır...