TRT World'ün düzenlediği Foruma, İsrail'e petrol sevkiyatı yapan SOCAR şirketinin davet edilmesini protesto eden vatandaşlar gözaltına alındı. Gözaltına alınan dokuz protestocu hala Vatan Emniyette tutuluyor. MAZLUMDER, Cumhurbaşkanına hakaret ve gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefetten mevcutlu olarak savcılığa sevk edilen vatandaşlar hakkında açıklama yaptı. MAZLUMDER, "hakaret içermeyen, şiddete yönelmeyen her türlü protesto meşrudur, ifade özgürlüğü kapsamındadır" dedi.
FEYZA NUR ÇALIKOĞLU
TRT World Forum 2024, “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümleri Yönetmek” temasıyla düzenlenen etkinlik sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan protesto edildi. Programa katılan vatandaşlar Erdoğan konuşurken ‘Azerbaycan petrolünü neden İsrail’e taşıyoruz”, “Vicdan gemisine izin verilmiyor İsrail’le ticarete devam ediliyor”, “Siyonistler, limanlarımızı ve denizlerimizi kullanmaya devam ediyor” sloganlarıyla İsrail’le süren ticari ilişkilere tepki çektiler.
VATANDAŞLARA CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇLAMASI
Aynı program kapsamında davet edilen konuşmacılar arasında İsrail’e petrol sağlayan Azerbaycan şirketi SOCAR’ın CEO’su da vardı. Vatandaşlar hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hem de TRT World’ün yaptığı etkinliğe davet edilen SOCAR CEO’su Elchın Ibadov’u protesto etti. Güvenlik tarafından salondan çıkarılan protestocular gözaltına alındı.
Protestoya katılan dokuz Filistin destekçisi vatandaş dokuz vatandaş hala İstanbul Vatan Emniyette tutuluyor. Gece boyunca gözaltına alınan eylemcilere destek olmak için Vatan Emniyet önünde nöbet tutuldu. Protestocularla ilgilenen avukatların yaptığı açıklamaya göre, vatandaşların kolluk ifadesi alınmadı. Araya giren hafta sonu boyunca nöbetçi savcılığa sevk edilmeden nezarette tutulma ihtimallerinin olduğunu ifade eden avukatlar, bunun bir yıldırma politikası olduğunu belirttiler.
Gözaltına alınırken eylemcilerden bazılarının darp edildiği, doktor kontrolünde darp raporu aldıkları ifade edildi. Vatandaşlar Cumhurbaşkanına hakaret ve 2911 Gösteri ve Yürüyüş yasasına muhalefetten mevcutlu olarak savcılığa sevk edilecek. Avukat Beyza Akyüz, protesto görüntülerinde Cumhurbaşkanına hakareti içeren bir ifade olmadığını belirtti.
MAZLUMDER’DEN TEPKİ
İsrail’le yapılan ticareti protesto eden vatandaşların alınmasına MAZLUMDER’den tepki geldi.
Sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda Gazze’de işlenen soykırımın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de protesto edildiğini, hakaret içermeyen her protestonun meşru olduğunu ifade eden MAZLUMDER, “Meşru yollarla protesto hakkını kullanan kişilerin yakalama, gözaltı ve tutuklama gibi yollarla sindirilmeye çalışılması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
İSRAİL’LE TİCARETİ PROTESTO ETMEK İFADE ÖZGÜRLÜĞÜDÜR
“TRT World Forum isimli etkinlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında dinleyiciler içerisindeki bazı kişiler protesto ve eleştiri nitelikli sözler söylemiş ve bunun üzerine salondan çıkarılarak göz altına alınmışlardır.
İşgalci İsrail rejiminin Gazze'de işlediği soykırım suçuna doğrudan ya da dolaylı destek veya çeşitli imkanların kullanılmaması suretiyle gösterilen tavırsızlık tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli şekillerde protesto edilmektedir. Vurgulamak gerekir ki hakaret içermeyen, şiddete yönelmeyen her türlü protesto meşrudur, ifade özgürlüğü kapsamındadır. İktidar mensuplarının bu tür protestoların muhatabı olması gayet doğal olup bu protestoları olgunlukla karşılamaları işgal ettikleri makamların gereğidir. Meşru yollarla protesto hakkını kullanan kişilerin yakalama, gözaltı ve tutuklama gibi yollarla sindirilmeye çalışılması kabul edilemez.
MAZLUMDER olarak, canlı yayında gerçekleşen bir soykırıma karşı insanlık olarak yaşadığımız çaresizliğin kahredici sessizliğinde, protestocuların susturulmaya çalışılmasını ve insanlara gözdağı verilmesini kınıyor, ifade özgürlüğünü kullanan kişilerin derhal serbest bırakılmasını bekliyoruz.”
SOCAR CEO’SU KATILIMCI LİSTESİNDEN SİLİNDİ
Programın aldığı tepkiler sonucunda katılımcı listesi güncellendi ve SOCAR CEO’su listeden çıkarıldı. Filistin destekçisi platformlar program içerisinde "Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları" başlığı altında konuşacak olan konuşmacılara çağrıda bulunarak “Soykırım suçunun ortağı ve Gazze'nin kanına giren İsrail'in tedarikçisi'nin CEO'su konuşacaksa siz konuşmanızı iptal edin!” çağrısında bulundu.
SOYKIRIM SÜRERKEN İSRAİL’E PETROL SEVKİYATI ARTTI
Azerbaycan’ın devlet petrol şirketi SOCAR, İsrail’e yönelik petrol sevkiyatını 2024 yılının ilk 9 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %18 oranında artırarak sürdürüyor. İsrail’in en büyük petrol tedarikçilerinden biri haline gelen SOCAR, petrol tedarikinin yanı sıra doğalgaz alanındaki İsrail’le ortaklığa devam ediyor.
PETROL SEVKİYATI CEYHAN LİMANINDAN YAPILIYOR
SOCAR, Azerbaycan’daki petrol rezervlerinden çıkardığı ham petrolü, Türkiye'nin de ortağı olduğu Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı ve diğer ulaşım yolları aracılığıyla dünya pazarına ve İsrail’e sevk ediyor. SOCAR ayrıca, Türkiye'deki yatırımlarını da büyütmeye devam ediyor. İzmir'deki Star Rafinerisi ve Kocaeli’deki Petkim Rafinerisi ile Türkiye’de önemli bir yer edinmiş durumda. Şirket, BTC boru hattındaki %32'lik ortaklık payıyla da bu hat üzerinde söz sahibi.
İSRAİL’LE ENERJİ BİRLİĞİ
Özellikle son dönemde, 7 Ekim'den bu yana süren İsrail-Filistin çatışmasında SOCAR, İsrail’in petrol tedarikçilerinden biri olarak öne çıkarken, bu durum uluslararası alanda tepkiyle karşılanıyor. Şirket, petrol sağlamakla kalmayıp, İsrail ile olan enerji işbirliklerini de artırarak devam ettiriyor.
SOCAR, İsrail ile işbirliğini daha da derinleştirerek Filistin topraklarında doğalgaz arama faaliyetlerine de katılıyor. Şirket, BP ve NewMed ile birlikte, İsrail’in en büyük hidrokarbon sahası Leviathan’ın kuzey kısmında doğalgaz arama lisansı aldı. Bu lisans, gelecekteki işbirliğinin sağlam bir temele dayandığını gösteriyor. Bunun yanı sıra SOCAR, Hazar Sondaj gibi yan şirketleri aracılığıyla, Filistin’in açık deniz sondajlarında da yer almayı hedefliyor.
SOCAR’ın bu stratejik adımları, uluslararası enerji piyasasında önemli bir oyuncu olmasının yanı sıra, İsrail ile olan ilişkilerinin de pekişmesine neden oluyor. Ancak, bu gelişmeler, özellikle Filistinliler ve bölgedeki diğer ülkeler tarafından yoğun bir şekilde eleştiriliyor.