Murat Ülker Nepal’den yazdı: Burada herkes gülümsüyor

Murat Ülker Nepal’den yazdı: Burada herkes gülümsüyor

Murat Ülker, kişisel blogunda yayımladığı üç bölümlük Nepal yazı dizisinde Katmandu Vadisi’nden Chitwan ormanlarına, Everest’i havadan görme deneyiminden Tharu köylerine uzanan renkli bir rota çiziyor. Ülker, bir yandan rafları “goya”layıp (saha gözlemi) markaların rekabetini incelerken, diğer yandan Nepal’in güncel siyasal çalkantılarını, dinî-kültürel dokusunu ve vahşi yaşamını sahadan notlarla anlatıyor: “Buda’nın gülümsemesiyle, khata şalının saflığıyla karşılayan bir ülke.”

Pladis Yönetim Kurulu Başkanı ve Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, kişisel internet sitesinde yayımladığı üç ayrı yazıda Nepal izlenimlerini ayrıntılı biçimde aktardı. “Nepal’e Hâlâ Gitmediniz mi?” sorusuyla açılan ilk bölüm, Katmandu Vadisi’nin (Katmandu–Patan–Bhaktapur) tarihî dokusunu; ikinci yazı “Everest En Yüksek Dağ Peki İkinci?” başlıklı bölüm, Himalayalar’ı ve Everest’i havadan görme deneyimini; üçüncü yazı ise “18 Ay Hamilelik, Gergedanlar ve Boynuz Ticareti” başlığıyla Chitwan Ulusal Parkı’nda safari ve Tharu kültürü izlenimlerini merkeze alıyor.

Ülker, Nepal’e TAC Otelleri’nin sahibi Chaudhary ailesinin davetlisi olarak gittiğini not ediyor. Her bölümün ortak paydası: sahadan gözlem. Ülker, gezdiği her şehirde market raflarını kontrol edip marka konumlandırmalarını, fiyatları, yerel rekabeti inceliyor; aralara Nepal’in siyasi gündemi, kültürel birikimi ve coğrafyasına dair sade ama geniş kapsamlı ansiklopedik bilgiler serpiştiriyor.

KATMANDU VADİSİ: TAPINAKLAR, ATÖLYELER VE “GOYA” DURAKLARI

Ülker’in ilk durakları Patan Müzesi, Durbar Meydanları ve Bhaktapur. Depremin yaralarını sarmaya çalışan vadide, Malla döneminden kalma ince bronz ve ahşap işçiliği ile Sundari Chowk’taki Tusha Hiti (oymalı çukur havuz) özellikle dikkatini çekiyor. Dar sokaklarda bakırcılar çekiç sesleriyle levhaları işliyor; Newar oymacılığı dükkân vitrinlerinde “müze içinden sokağa taşmış” gibi.

Ülker, “Traditional Thanka Painting School” ziyaretinde Tibet-Nepal geleneği thangka ve mandala sanatını yerinde görüyor; üst kattaki atölyelerde genç sanatçıların eserlerini izliyor.

Bhaktapur’un açık hava müzesi hissi veren meydanlarında jeri (lokma benzeri tatlı), tuzlu kurutulmuş balık, biber çuvalları, mahalle tapınakları ve zincirdeki çanlar günlük hayatın fonunu oluşturuyor.

Ve her uğrakta “mesleki refleks”:

Raf GOYA’sı. Ülker, “Nepal’de raflar çok renkli ve hareketliydi; ürünlerimizin konumlanması takdire şayandı” diyerek hem marka vitrini hem de tüketici davranışına dair notlar bırakıyor.

SİYASET SAHNESİ: YASAKLAR, ÖFKE DALGASI VE GEÇİCİ HÜKÜMET

Yazı dizisi turistik bir rota olduğu kadar, Nepal’in güncel siyasal çalkantılarına da değiniyor. Ülker, sosyal medya erişim yasağını, yolsuzluk algısı ve fırsat eşitsizlikleriyle birleşen genç nüfus tepkisini, protesto şiddetini ve can kayıplarını özetliyor.

Bu süreçte Başbakan K.P. Sharma Oli’nin istifası, parlamentonun feshi ve Mart 2026 seçimlerine kadar görev yapacak geçici hükümetin kurulması aktarılıyor. Geçiş döneminin başına yolsuzluk karşıtı duruşuyla bilinen, yargıç kökenli Sushila Karki’nin getirildiğini not düşüyor ve ekliyor:

“Umarım Nepal kısa sürede yaralarını sarar ve turizm yeniden ivme kazanır.”

EVEREST’E “YAN PENCEREDEN”: HAVADAN HİMALAYALAR

İkinci yazıda Ülker, Buddha Air’in sabah uçuşuyla Himalaya duvarını havadan izliyor. Kabindeki görevli sırayla zirveleri işaret ederken, Ülker pazarlamanın klasik dersini hatırlatıyor:

“Herkes birinciyi bilir; ikinciyi, üçüncüyü kim hatırlar?” Everest’in hemen yanı başındaki Lhotse, Makalu, Cho Oyu, Kangchenjunga gibi sekiz binlikleri “görünürlüğün kaderi” üzerinden kıyaslıyor. Everest’i gören rotadan sonra uçak Bharatpur’a yöneliyor; yerde ikinci perde tekrar başlıyor: Market rafları, rekabet ve saha gözlemi.

CHAUDHARY AİLESİ: İŞ, HAYIR, KÜLTÜR VE BİR AĞ EVRENİ

Ülker’in satırlarında Chaudhary Group (CG Corp Global), Nepal ekonomisinin kilit aktörlerinden biri olarak öne çıkıyor. Wai Wai noodle’dan bankacılığa, altyapı ve enerjiden turizme uzanan çok sektörlü yapı; deprem sonrası yeniden inşa ve eğitim–sağlık projeleri; CG Unnati Cultural Village gibi kültür-sanat mekânları yazıya genişçe giriyor. Ülker, Katmandu’daki merkezde Binod Chaudhary ile yaptığı görüşmeden ve Vishal Holding ile dağıtım–pazar değerlendirmesinden izlenimler aktarıyor.

DİNÎ DOKU: HİNDUİZM VE BUDİZM’İN İÇ İÇE GEÇMİŞ ATLASI

Katmandu Vadisi’nin her köşesinde bir tapınak, her evde bir sunak… Ülker, sahadaki izlenimini iki temel kaynakla (“Hinduizm” – Kim Knott; “Budacılık” – Henri Arvon) birlikte okuyor; Hinduizm’in çok katmanlı ve çoğul yapısını, Budizm’in tanrısız ama disiplin-odaklı öğretisini, kavramların Nepal’de senkretik (iç içe geçmiş) yaşantı biçimlerine nasıl dönüştüğünü anlatıyor.

Everest’in Nepalcedeki adı Sagarmatha (“Gökyüzünün alnı”), Tibetçede Chomolungma (“Evrenin tanrıçası”); dağların coğrafyadan öte kutsal anlatılara sızdığına dikkat çekiyor.

Kaynak Times/Nepal

ORMAN PERDESİ: CHİTWAN’DA GERGEDANLAR, TİMSAHLAR VE GİZLİ KAPLAN

Üçüncü bölüm, Chitwan Ulusal Parkı’nda kano ve jeep safari ile başlıyor. Rapti Nehri’nde suyun tarak dişli sakinleri (gharial timsah), kıyıda tavus kuşları ve ceylan sürüleri; çalılıklarda granit gibi yükselen tek boynuzlu Hint gergedanı…

Ülker, gergedanın koruma hikâyesini ve tehdit setini net bir çerçeveye bağlıyor: boynuz ticaretinin körüklediği kaçak avcılık, yaşam alanı daralması, insan–yaban çatışması, sel baskınları ve çok yavaş üreme (yaklaşık 16–18 ay gebelik, tek yavru, 3–4 yıl anne bakımı). 1960’larda 100’ün altına düşen popülasyonun bugün Nepal’de 750’nin üzerine çıkması, koruma politikalarının başarısı olarak not ediliyor.

Kaplan izine rastlanan, ama kendisi görülmeyen rotada “Büyük Beşli”nin (Nepal versiyonu) diğer aktörleri—Asya fili, tembel ayı, leopar—rehber anlatılarında yer buluyor. Konaklama tarafında Meghauli Serai–A Taj Safari Lodge deneyimi, akşamda Tharu kültür gecesi (danslar, dhikri ve yerel tatlar) ile kapanıyor.

YOLUN KIYISINDA BİR TİCARET DERSİ: RAFLAR HER YERDE KONUŞUR

Ülker’in yazı dizisinin leitmotiflerinden biri, “goya”—yani sahada bizzat bakmak, görmek, kıyaslamak. Katmandu’dan Bharatpur’a, Bhaktapur’un arka sokaklarından Tharu köylerine her durakta bakkallar (kirana), süpermarketler, dağıtım ve ürün konumlandırmaları onun için birer “açık sınıf”. “Dünyanın bir ucu da olsa gittiğiniz her noktada markalarımızı görmek, şükrolsun, takdire şayan” diyor; Nepal’deki raf çeşitliliğini “renkli ve hareketli” olarak niteliyor.

“NAMASTE”YLE BAŞLAYAN, GÜLÜMSEMEYLE BİTEN HİKÂYE

Ülker’in Nepal panoraması, bir iş insanının ticari merakı ile bir gezginin kültürel merakını aynı potada eritiyor. Depremin izleri, siyasal sarsıntılar ve sosyal medya yasağı gibi sert başlıklar, satır aralarında Buda’nın gülümsemesi, khata şalının “hoş geldin”i, tika geleneğinin sıcaklığı ile dengeleniyor. Everest’i havadan gören, Chitwan’da timsahın burnunun ucundan süzülen, Bhaktapur’da bakırcıların ritmine kulak veren yazar, yazılarını şu ortak duyguyla kapatıyor:

“Nepal sadeliğin içindeki derinliği ile insana bambaşka bir ders veriyor. Her ‘namaste’de size değer verdiklerini hissediyorsunuz. Çok samimiler, içtenler; Nepal’den ayrılırken sadece fotoğraflar değil bu içtenlik ve sıcaklık sizinle geliyor.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN