Elazığ'ın Baskil ilçesi ile Malatya'nın Kale ilçesi arasında uzanan Karakaya Baraj Gölü çevresi, sadece iki şehri birbirine bağlamakla kalmıyor sunduğu manzara ve iklimle bölge halkı tarafından “Elazığ ve Malatya’nın en güzel yeri” olarak gösteriliyor. Bahar aylarında doğanın bütün renklerinin buluştuğu bu özel coğrafya, fotoğraf tutkunlarından doğaseverlere kadar herkesin dikkatini çekiyor.
BÜYÜLEYİCİ BİR DOĞAL ATLAS
Karakaya Baraj Gölü’nün çevresi, binlerce kayısı ağacının yeşerdiği vadiler, baharla birlikte rengarenk açan çiçekler ve gökyüzünün yansımasını taşıyan göl manzarasıyla kartpostallık bir görüntü sunuyor. Doğanın kalbinde huzur bulmak isteyenler için bu bölge adeta nefes aldırıyor.
İlkbaharla birlikte bölgeye akın eden doğa ve fotoğraf severler, baraj gölüne uzanan dağ siluetlerini, çiçek açan kayısı bahçelerini ve pastoral manzaraları ölümsüzleştiriyor. Sarı, mor, beyaz ve kırmızı çiçekler arasında yürüyüş yapmak isteyenler için Karakaya çevresi yeni bir cazibe merkezi hâline geldi.
HEM EKONOMİK KALKINMA HEM YAŞANABİLİRLİK
Yöre halkı, Karakaya Barajı’nın 1987’de faaliyete geçmesiyle birlikte bölge sadece ekonomik açıdan değil, yaşam kalitesi bakımından da ciddi gelişmeler yaşadı. Tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu köylerde binlerce meyve ağacı göl çevresine canlılık katıyor. Kuşsarayı köyü sakini Hacı Ahmet Erbey, bölgeye olan bağlılığını şu sözlerle ifade ediyor:
“Üniversiteyi kazanmıştım ama dönüp köyümde çiftçiliğe devam ettim. Bu toprakların huzuru, doğanın büyüsü beni bırakamadı. Buraya bir gelen, bir daha ayrılmak istemiyor.”
MİSAFİRPERVERLİK KADAR İKLİMİ DE UNUTULMAZ
Mustafa Kılınç ise bölgenin sadece manzarasıyla değil, havasıyla da fark yarattığını vurguladı. Kılınç, “Elazığ ve Malatya’nın en güzel havası burada. Ilıman iklimiyle dört mevsim yaşanacak bir yer. Bir yanda baraj gölü, diğer yanda çiçekler ve kayısı bahçeleri… Her şey iç açıcı.” sözlerini dile getirdi.
Bilaluşağı Köyü Muhtarı İlhan Şimşek, doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen herkesi bölgeye davet ediyor. Şimşek “Misafirlerimiz başımızın tacı. Her mevsim gelen olur, kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açık.” dedi.
